Çin'de ikinci çocuğa izin varken, yeni doğumlar istenen düzeyde değil

2020-11-09 17:36:34

Çin'de ikinci çocuğa izin varken, yeni doğumlar istenen düzeyde değil

Ekim 2015'de düzenlenen Çin Komünist Partisi (ÇKP) 18. Merkez Komitesi 5. Genel Kurul Toplantısı'nda "iki çocuk politikası" kararı alındı.

Çin'de 30 yıldır uygulanan tek çocuk politikasına son verilmesi, nüfusun yaşlanma hızının yavaşlatılmasını hedef almaktadır.

Çin Ulusal İstatistik Bürosu'nun verilerine göre, 2016 yılında ikinci çocuk politikasının yürürlüğe girmesinden sonra, doğan çocuk sayısı bir önceki yıla oranla 1 milyon 300 bin artarak 17 milyon 860 bini buldu.

Peking Üniversitesi sosyoloji bölümü profesörü Lu Jiehua, aile planlamasının gevşetilmesinin bazı ailelerin ikinci çocuğa sahip olma kararını doğrudan etkilediğine dikkat çekti. Lu'ya göre, 2017 yılında doğan ikinci çocukların sayısı, o yıl tüm yeni doğumların % 52,2'sini oluşturdu, bu rakam bazı ailelerin ilgili politikanın çıkarılmasından hemen sonra ikinci çocuğa sahip olduğunu gösterdi.

Çin'in ortasında yer alan Hunan eyaletinde yaşayan 32 yaşındaki Wendy Wen adlı bir kadın 5 yıl önce ilk çocuğa sahip olduktan sonra bu sene ikinci çocuğu doğurdu.

Tek çocuk politikasının uygulandığı dönemde doğan Wendy Wen, kendisinin çektiği yalnızlık duygusunu çocuğunun da yaşamaması için, ikinci çocuğa sahip olma kararı aldı.

Ancak Profesör Lu'ya göre, demograflar tarafından "yığılma etkisi" olarak adlandırılan etki oldukça kısa süreli. 2017'de doğan ikinci çocuk sayısının doğan ilk çocuk sayısından yüzde 22 daha fazla olmasına rağmen, Çin'de yeni doğanlarda peş peşe üç yıldır düşüş yaşandı. 2019 yılında doğum oranı 1949'dan bu yana en düşük sayı olan 1000 kişi başına 10,5 yeni doğuma düştü.

Daha da endişe verici olanı, ailelerde doğan ilk çocukların sayısında keskin bir düşüş yaşanması. 2017'deki ikinci çocuğun sahibi artmış olsa da genç çiftlerden ilk çocuğa sahip olanların sayısı hala düştü. Bu, ülkenin doğum oranının bir önceki yıla göre yüzde 3,5 daralmasına neden oldu.

Uzmanlardan üçüncü çocuğa izin önerisi

Evergrande Araştırma Enstitüsü'nün baş ekonomisti Ren Zeping, kısa süre önce yazdığı bir makalede Çin'in doğum kısıtlamalarını daha da gevşetmesi ve çiftlerin çok geç olmadan üçüncü çocuk sahibi olmasına izin vermesi gerektiğini önerdi.

Onun hesaplamasına göre, üreme çağındaki kadın sayısındaki düşüş, doğum oranındaki sürekli düşüşe yol açan bir unsur. Bu sayı ileride düşmeye devam ettikçe Çin'in doğum oranının daha azalması bekleniyor.

Ren, "insanların üreme davranışlarını değiştirmek zaten çok zor ve bu nedenle politikanın hızlı bir şekilde gevşetilmesi gerekiyor" dedi.

Profesör Lu, "Nüfusu sabit tutmak için gereken doğurganlık oranı kadın başına 2,1 çocuktur ve Çin Ulusal Sağlık Komisyonu doğurganlık oranını kadın başına 1,8 çocuk olarak belirledi. Ancak, doğurganlık oranı yıllardır 1,6 civarında. Bu da nüfusun yakın gelecekte küçülmeye başlayabileceği anlamına geliyor" dedi.

2050 yılına kadar, Çin'de 60 yaş ve üstü insan sayısının 487 milyona veya nüfusun yüzde 35'ine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Lu, "tahmini ömür artarken doğum oranları düşmeye devam ederse, Çin'de işgücü yetersiz kalacak ve hızlı yaşlanma ekonomik büyümeyi engelleyecek" diye konuştu.

Çiftler çocuk yetiştirmenin maliyetinden endişeli

Politika değişikliklerine rağmen, Çin'deki birçok genç çift, çocuk yetiştirmenin yüksek maliyeti nedeniyle çocuk sahibi olmak bile istemiyor.

Kısa süre önce oğlunu dünyaya getiren ve ikinci çocuk yapmayı düşünen Annie Hao, artan tıbbi harcamalar ve eğitim maliyetinin kendisi ile ikinci bir çocuk arasında engel oluşturduğunu söyledi.

Çocuğunu en iyi eğitim kaynaklarına kavuşturmakta kararlı olan Annie Hao, oğlunu yıllık yaklaşık 100,000 yuan eğitim ücreti gerektiren özel bir anaokuluna göndermeyi planlıyor. Bir dadı tutma, okul dışı dersler ve sağlık sigortasının tümü ekstra ücret gerektirir ve toplam maliyet çocuk başına yılda 200.000 yuana kadar çıkabilir.

Annie Hao, "sorun, kadınların ikinci çocuğunu doğurup doğurmayacağı değil, çocuk sahibi olup olmayacağıdır" dedi.

Beijing'de bir teknoloji şirketinde çalışan Wen farklı hissediyor. Makul bir maaşı olmasına rağmen, çocuklarını pahalı özel okullara veya özel hastanelere göndermeyi asla düşünmedi.

Wen, "Ödeyebileceğini yap, imkanlarınızın ötesinde yaşamaya gerek yok." dedi.

Çin genelindeki çeşitli eyaletler, doğumları artırmak için bir dizi politika önermek için çabaladı. Nüfus düşüşünün şehirlerin ekonomik potansiyelini ciddi şekilde baltaladığı kuzeydoğudaki Liaoning eyaletindeki yerel yetkililer, iki çocuklu ailelere 60 günlük ek anne izni verileceğini, ayrıca eğitim ve tıbbi sübvansiyonlar sağlayacağını duyurdu.

Ulusal düzeyde, 2019'dan itibaren çiftler, çocuklarının eğitimiyle ilgili harcamalarında vergi indirimi alabilirler.

Ancak finansal destek yoluyla genç kadınlarının doğum yapma niyetini teşvik etme politikası tatmin edici bir sonuca varamıyor gibi görünüyor.

Profesör Lu, "çocuk doğurmaya elverişli bir ortam yaratmak için bir sürü politikaların ortaya getirilmesi gerekiyor. Anne izninin uzatılması ve en önemlisi işyerinde cinsiyet ayrımcılığı sorununa çözüm bulunması gibi önlemler alınmalıdır, böylece çocuk doğurma artık istihdama bir engel olarak görülmeyecek" dedi.

İkinci çocuğunu doğurduktan sonra şimdi ofisine geri dönen Wen, hayatının odağını iş ve kariyere geri kaydırıyor ve şöyle diyor: "Hayatımın farklı aşamalarında farklı şeyler isteyebilirim ve buna saygı duyulan bir ortam istiyorum."

系统管理员