AB sonbahar zirvesinden Brexit anlaşması çıkar mı?

2020-10-15 11:53:45

AB sonbahar zirvesinden Brexit anlaşması çıkar mı?

Avrupa Birliği Sonbahar Zirvesi, 15-16 Ekim günlerinde Brüksel'de düzenlenecek. İngiltere'nin AB ile yaptığı Brexit anlaşması toplantının odak konularından biri olacak.

AB'nin iki lideri dün akşam İngiltere Başbakanı Johnson ile devam eden müzakereler hakkında telefon görüşmesi yaptı.

Telefon görüşmesinin ardından AB Konseyi Başkanı Charles Michel sosyal medyada yaptığı açıklamada, AB'nin müzakere masasında bir kez daha ilerleme kaydedilmesi çağrısında bulunduğunu belirterek, iki tarafın önemli farklılıklara sahip olduğu üç alanı sıraladı: Adil rekabet ortamı, balıkçılık ve yönetişim.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yukarıda belirtilen üç alanın Avrupa Birliği'nin gerekliliklerini karşılaması gerektiğini söyledi. Ursula von der Leyen, her iki tarafta hâlâ yapılması gereken çok iş olduğuna dikkat çekti.

Bazı analistler, bu zirvenin, Avrupa ile İngiltere arasında ticaret anlaşması merkezli ilişkilerle ilgili müzakerelerin planlandığı gibi sürmesinin de anahtarı olacağına işaret etti.

Avrupa Birliği Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier, AB'nin Brexit konusunda çok birleştiğini ve önümüzdeki haftalarda İngiltere ile gelecekteki ilişkiler üzerinde adil bir anlaşmaya varmak için çaba göstermeye devam edeceğini belirtti.

Anlaşma çıkmazsa ekonomik bedeli ağır olur

Aynı zamanda, Almanya'nın Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth, AB'nin Brexit anlaşması sağlanmaması durumunda acil durum planını hazırlaması gerektiğine işaret etti. Roth, "Hiç kimse 'anlaşmasızlık riskini' göz ardı etmemeli. Bu, özellikle Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık dahil olmak üzere herkes için çok kötü bir haber. On yılların en kötü ekonomik durgunluğunda, vatandaşlarımıza ciddi bir ekonomik gerileme daha getirebilir" sözlerini kullandı.

İngiltere bu yılın Ocak ayında resmi olarak Avrupa Birliği'nden ayrıldıktan sonra, iki taraf 11 aylık bir geçiş dönemine girdi. İki taraf arasında birkaç ay süren müzakereler inişli çıkışlı seyretti.

2 Mart'ta İngiltere ve Avrupa Birliği, Belçika'nın başkenti Brüksel'de gelecekteki ilişkiler ele almak için ilk resmi görüşmeleri gerçekleştirdi. Müzakereler sırasında iki taraf bazı konularda anlaşmaya vardı, ancak adil rekabet ortamı, ceza hukuku ve polis işbirliği, ticaret anlaşması ve balıkçılık gibi konularda ciddi farklılıklar ortaya çıktı.

-Nisan ayından Haziran ayına kadar 3 tur müzakerelerin ardından her iki taraf da önemli bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

-15 Haziran'da İngiltere Başbakanı Boris Johnson, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli bir video konferans düzenledi, ancak henüz somut tavizlere ulaşılmadı.

-Temmuz ayında, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği arasında Londra'da gerçekleştirilen yeni tur ticaret müzakereler sınırlı ilerleme kaydetti ve iki taraf arasındaki eşit şartlar ve balıkçılık alanında temel farklılıklar ortadan kaldırılmadı.

-Eylül ayında, İngiliz hükümeti, önümüzdeki yıl dört bölgede iç ticaretin dolaşımı için kurallar koymayı amaçlayan İç Pazar Yasası'nı açıkladı. Kuzey İrlanda ile ilgili hükümlerin, Avrupa Birliği ile önceki Brexit anlaşmasını geçersiz kıldığı düşünülüyor. AB buna sert tepki gösterdi ve İngiltere'den ihtilaflı maddeyi silmesini istedi. Avrupa Birliği, 1 Ekim'de İngiliz hükümetine, sözleşmenin ihlali nedeniyle adli işlemlerin başlatılması için resmi bir yazı gönderdi. Taraflar arasındaki müzakerelerin çöküşün eşiğinde olduğu belirtiliyordu.

7-9 Ekim tarihleri arasında Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık bir kez daha üç günlük müzakereleri başlattı. Görüşmelerin ardından yapılan açıklamaya göre, müzakerelerin ilerleyişi sınırlı, ancak atmosfer iyi ve her iki taraf bir serbest ticaret anlaşması sağlanması için müzakere yapmakta kararlı olacaklarını ifade etti.

Bazı analistler, yasal prosedürleri yerine getirmek için gereken süre haricinde, AB ve İngiltere'nin bir anlaşmaya varmaları için son tarihin kasım ortası olacağına ve iki tarafın aralarındaki farklılıkları gidermek için hâlâ zamanları olduğuna dikkat çekti.

Son gelişmelere bakıldığında, iki taraf vatandaşlarının sosyal güvenlikten karşılıklı yaralanmasında bir anlaşmaya varmaya yakın, ancak balıkçılık kaynaklarının tahsisi konusundaki tutumlarda büyük farklılık var.

Balıkçılık İngilizler için "egemenlik meselesi"

Medyada çıkan yorumlara göre, İngiliz hükümeti, balıkçılıkla egemenlik meseleleri arasında bağlantı kuruyor ve balıkçılık haklarını Brexit'ten sonra bağımsızlık kazanmak için dönüm noktası haklarından biri olarak görüyor; ayrıca balıkçılara üretimi artırma sözü verdi, bu yüzden bu konuda taviz vermek istemiyor.

Çin Uluslararası Meseleler Araştırma Akademisi Avrupa Enstitüsü Başkanı Cui Hongjian, şu anda her iki tarafın da kilit alanlarda birbirlerinin alt çizgilerini netleştirdiklerine dikkat çekti ve planlanan bir anlaşmaya varmayı istiyorlarsa, her iki tarafın da tavizler vermesi gerektiğini söyledi.

Bazı analistler, Brexit'in AB ve Birleşik Krallık üzerindeki etkisinin, ekonomi ve ticaretten endüstriyel politikalara ve personelden düzenleyici politikalara kadar çok yönlü olduğuna dikkat çekti. Her iki taraf için en iyi seçenek, "düzenli bir Brexit" sağlamaktır. Cui Hongjian, son tarih geçtikten sonra "anlaşmasız Brexit"in hem İngiltere hem de AB üzerinde olumsuz bir etkisi olacağına işaret etti.

Kamuoyu genel olarak Avrupa ile İngiltere arasındaki mevcut büyük farklılıkların çözülmesinin zor olduğuna ve "AB'den ayrılma konusunda anlaşma olmaması" riskinin hala çok yüksek olduğuna işaret ediyor.

Buna ek olarak, birçok Avrupa ülkesi salgının toparlanmasının zorluğuyla karşı karşıya. Avrupa Birliği'nin birçok üyesi geçen hafta salgınla ilgili alarm seviyesini yükseltti. AB, üye devletleri salgının yeniden canlanmasına karşı kontrol önlemlerini "derhal" güçlendirmeye çağırıyor. Çok sayıda faktörün Avrupa ve İngiltere'nin ekonomisi ve toplumsal yaşamı üzerinde ciddi bir etkisi olacak ve ilgili konular bu AB zirvesinde tartışmanın odağını teşkil edecek.

系统管理员