Reformlar, sinema sektörünün kaliteli gelişmesine hız kazandırıyor

9. Beijing Uluslararası Film Festivali, 13-20 Nisan günlerinde Beijing'de düzenlendi.

Bu dönemki festival kapsamındaki etkinliklerden biri olan Çin Halk Cumhuriyeti'nin Kuruluşu'nun 70. yıldönümüyle ilgili filmler forumu 14 Nisan'da yapıldı.

Çin sinema çevresinde çalışanlar ve uzmanlar, 70 yıl boyunca Çin sinemasının gelişme sürecini incelediler.

Kısa süre önce, bilimkurgu filmi "Gezgin Dünya" (İnglizce adı:The Wandering Earth, Çince adı: Liulang Diqiu), Çin'in ana kesimindeki film piyasasında hem iyi gişe geliri elde etti hem de izleyicilerin övgüsünü kazandı. Bu film, özel bir görsel sunum ve Çin tipi 'müşterek kahramanlık' tarzıyla Çin sinema tarihinde derin bir iz bıraktı. Filmin yönetmeni Guo Fan, bu bilimkurgunun, içinde bulunulan çağ sayesinde başarıldığı görüşünde.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından bu yana geçen 70 yılda Çin sinemasında da görkemli gelişmeler kaydedildi.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin yeni kurulduğu dönemde çekilen "Köprü" (İngilizce adı: Bridge, Çince Adı: Qiao), Çin Halk Cumhuriyeti'nde sinemanın temel taşı olarak görülmektedir. ABD'de gösterime giren ilk Çin renkli filmi "Lin Zexu" da aynı dönemde çekildi. 1950'li yıllardaki insanların canlılığını yansıtan "Beş Altın Çiçek" ( İngilizce adı: Five Golden Flowers, Çince adı: Wu Duo Jing Hua) de o dönemdeki ünlü filmlerden biridir.

1960'lı yıllara girildiğinde, "Maymun Kral" (İngilizce adı: The Monkey King, Çince adı: Da Nao Tian Gong) ve "1894 Deniz Savaşı" (İngilizce adı: The Naval Battle of 1894 Çince adı: Jiawu Fengyun) gibi devrimci kahramanlık ve romantizm ruhu taşıyan filmler baş göstermeye başladı.

1970'li yıllara girildiğinde, "Küçük Çiçek" (İnglizce adı: The Little Flower, Çince adı: Xiao Hua) adlı film Çin sinema çevresinde büyük yankı uyandırarak geniş halk kitlelerinin sinemaya ve güzel bir yaşama olan hevesini de alevlendirdi.

Çin Sinemacılar Derneği Başkan Yardımcısı Zhang Hong'un verdiği bilgilere göre, reform ve dışa açılmanın sürekli derinleştirilmesiyle, Çin filmleri çeşitli biçimler ve stiller gördü.

3. nesil yönetmenlerin temsilcisi olan Xie Jin'in çektiği "Tianyun Dağı Destanı" (İngilizce adı: Legend of Tianyun Mountain, Çince adı: Tian Yunshan Chuan Qi) yepyeni bir sanatsal stili yarattı.

4. Nesil yönetmenlerden Xie Fei'nin çekttiği "Eski Beijing Hikayesi"( İngilizce adı: My Memories of Old Beijing, Çince adı: Cheng Nan Jiu Shi), şiirsel nitelikleri taşıyan bir film olarak hafızalara kazındı.

Çin'in 5.nesil yönetmenlerden Zhang Yimou'nun "Kızıl Darı Tarlaları" (İngilizce adı: Red Sorghum, Çince adı: Hong Gao Liang ) ve Chen Kaige'nin "Çocukların Kralı" (İngilizce adı: King of the Children, Çince adı: Hai Ziwang) gibi filmler, güçlü bir keşif duygusunun ifadesiydi.

Daha sonra ortaya çıkan 6. nesil yönetmenler ve bundan sonra doğan yeni nesil yönetmenler, eserlerinde tarih, toplum ve yaşamla ilgili bakış açılarını çeşitli film formları ve estetik tarzları oluşturarak ifade ettiler.

Nesilden nesile sinemacıların çabalarıyla, Çin sineması şu an elverişli bir gelişme eğilimini sürdürerek dünya sinema arenasına adım atmaktadır. Çin sineması hızla gelişen bir altın çağa girdi. Verilere göre ülkedeki gişe geliri hacmi, 2012 yılındaki 17 milyar yuandan 2018 yılındaki 60,9 milyar yuana yükseldi. Çin, dünyada ikinci büyük sinema pazarı haline girdi. Çin'de beyaz perde sayısı 2012 yılındaki 10 binden 2018 yılında 60 bine çıktı. Çin, dünyada en fazla beyaz perdeye sahip ülke konumunda.

Çin Edebiyat ve Sanat Federasyonu sinema sanatı merkezi başkanı Yao Shuguang, sinemada arz yönlü reformunun hızlandırılması, sinemanın hızlı gelişmeden kaliteli gelişmeye dönüştürülmesi gerektiği görüşünü savunuyor. Yao, çeşitli filmlerin hedef kitleleri ile etkili bir şekilde bağlantı kurabilmesinin sağlanması ve Çince hikayelerin uluslararası kabul görmüş bir dille anlatılması gerektiğini de sözlerine ekledi.