Torgat sınır kapısına 1 kilometre uzaklıktaki bölgedeyiz. Bir yandan sebzeleri yıkayıp, diğer yandan etleri doğruyan 44 yaşındaki Gülhan, yemek yapmakla meşgul. Birkaç Kırgızistanlı tüccar yemek masasında sohbet ederek yemeğin hazırlanmasını bekliyor.
Burası, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Kızılsu Kırgız Özerk İli'ne bağlı Uluçat ilçesinin Baykurut kasabasına bağlı Topa köyüdür.
Duvarları sarı ve damları mavi renge boyanmış sıralar halindeki konutlar köyde oldukça güzel görünüyor. Köyün ortasında uzanan geniş asfalt yol yolcular ve araçların gidip gelmesine rahat bir ortam sağlıyor.
Gülhan, Kızılöy kasabasının Gancuğar köyünden sınır kapısıyla komşu olan bu bölgeye taşındıktan sonra bu restoranı açtı. Bu sayede ayda 4 bin yuandan fazla gelir elde eden Gülhan'ın yaşam koşulları gün geçtikçe daha iyiye gidiyor.
Azınlıkların toplu halde yaşadıkları Kızılsu Kırgız Özerk İli yoksul ve dağlık bir sınır bölgesidir. Buradaki nüfusun yüzde 93'ünü Kırgızlar ve Uygurlar gibi azınlıklar oluşturuyor. Bu sınır bölgesindeki vatandaşlar geleneksel hayvancılık ve tarımla geçimlerini sağlıyordu. Dolayısıyla gelir kaynaklarının sınırlı olmasından dolayı, köylü ve çobanlar az gelirli bir yaşam sürdürüyordu.
Mayıs 2017'de yerel yönetim Torgat sınır kapısının coğrafi konumu, kaynakları ve bölgesel avantajlarından yararlanarak, sınır kapısı yakınında Topa yerleşim merkezini inşa ederek, 3 bin metre rakımın üstünde yaşayan, yaşam koşulları nispeten zor olan 136 yoksul çoban ailesinin bu yeni yerleşim merkezine taşınmasını sağladı.
Buraya taşınmadan önce Haşim Cuma ile oğlu ve gelini dağlık bölgede bulunan 60 metrekarelik topraktan yapılmış küçücük bir evde oturuyordu. Hayatı boyunca böyle güzel bir konutta oturabileceğini hayal bile etmemiş olan Haşim'in şimdi mutluluğu yüzünden okunuyor.
Haşim muhabirimize şöyle bir hesaplama yaptı: "Oturduğumuz her evin inşaat maliyeti 123 bin yuan. Ancak yerel yönetimin yoksullara yönelik uyguladığı çeşitli yardım kampanyaları sayesinde buraya taşınan bizim gibi yoksul bir aile sadece 10 bin yuan ödeyerek bu güzel evlerde oturabiliyor."
"Dağlık bölgeden yerleşim merkezine taşınma, istikrara kavuşma, zenginleşme" düşüncesi doğrultusunda yeni konutlara taşınan çobanlar daha önce oturdukları dağlık bölgelerdeki hayvanlar, otlak alanlar ve ormanlardan yararlanmaya devam edebiliyor. Ayrıca yoksul aileler yerel hükümetin sağladığı üç yıl vadeli düşük faizli kredi sayesinde ucuz fiyata dükkan satın alarak ticaretle de uğraşabiliyor.
Bunun yanı sıra bu çobanların çocukları ithalat ve ihracat işletmeleri gibi yerlerde çalışarak, yeni istihdam olanağına kavuştu.
Haşim'in gelini bir küçük market açarken, oğlu ise sınır kapısında yeni iş hayatına başladı. Yıllardır kronik bir hastalık nedeniyle çalışma gücünü kaybeden Haşim, devletin sağladığı sübvansiyondan yararlanıyor. Böylece Haşim'in ailesi yoksulluktan varlıklı ve huzurlu bir hayata kavuştu.
Fakat yeni konutlara taşınan bu çobanlar dağlık bölgelerdeki çobanlık hayatlarını hiç unutmadılar. Dolayısıyla yerel hükümet 10 çoban ailesinin birlikte hayvanları gütmesi, 100 çiftçi ailenin birlikte araziyi ekmesi" politikasını çıkardı. Aile, komşular veya kooperatif bazlı hayvancılık veya tarım sisteminin tesis edilmesi teşvik ediliyor. Böylece büyük boyutlu ve modern hayvancılık yada tarımcılık gerçekleştirildi. Bunun yanı sıra, daha çok sayıda kişi bölge dışında çalışmayı veya yeni yerleşim merkezine taşınmayı talep ediyor, böylece elde edilen karşılıklı yarara dayalı ortak kazancın kapsamı artıyor.
Günümüzde 368 yoksul aile Topa'daki yoksullara yardım amaçlı inşa edilen konutlara taşınırken, 190 kişi yakınlarda istihdama kavuştu. Gelişme bu kadarla da kalmadı, bu insanlar dağda büyük baş hayvanları, dağ eteğinde yeni evleri, evlerinin olduğu binanın zemin katında dükkanları ve düzenli aylık gelirleri olan mahalle sakinlerine dönüştü.