Çin'de çok ünlü bir mitolojik eseri var, adı Shan Hai Jing. Çin mitolojisinin en kapsamlı eseri ve kaydı olan Shan Hai Jing'in, MÖ 3. yüzyıl ile MS 2. yüzyıl aralığında bir zamanda ortaya çıktığı savunuluyor.
Jing Wei, bu eserde yer alan bir kuş. Jing Wei, ağzında dağdan bulduğu taş tanecikleri tutar, ardından uçup denize atar, amacı kendi çabasıyla denizi doldurmaktır. Bu güzel efsane, eski zamanlarda Çinlilerin denizi aşıp karşı yakaya ulaşma rüyasını yansıtıyor...
Modern arkeolojik araştırmalar ve genetik tespit teknolojilerinin gelişmesiyle, çok sayıda insan, tarihi Deniz İpek Yolu'ndan önce Çin ile Latin Amerika arasında okyanus üzerinden etkileşim olup olmadığını merak ediyor ve çalışmalar yürütüyor.
Büyük yankı uyandıran rapor
Uzun zamandır insanlar, çok geniş Pasifik Okyanusu'nun tarihte aşılmaz bir geçit olduğunu, bu nedenle Çin'in kadim İpek Yolu ve Deniz İpek Yolu'nun sadece batı tarafına uzandığını savunuyordu.
Ancak 1761 yılında Fransız Sinolog J.de Guignes tarafından insanları çok şaşırtan bir araştırma raporu hazırlandı. Raporda, 5. yüzyılın ikinci yarısı ile 6. yüzyıl aralığında Çinlilerin Pasifik Okyanusu'nu aşıp Latin Amerika kıtasıyla etkileşim kurmuş olabileceğine işaret edildi.
Bu rapor dünyada büyük yankı uyandırdı. Fransa, İngiltere, ABD, Japonya, Almanya, Rusya, İtalya ve Hollanda'dan tarihçiler raporu tartıştı, çok sayıda tez yayımlandı.
1846 yılında İngiliz W.H.Medhurst, Çin tarihinde Zhou Devletinin Shang Devletini (M.Ö 1600-M.Ö.1046) yok ettikten sonra Shang Devletinden Yingların gemiyle doğuya göç ettiği ve Latin Amerika kıtasına ulaştığı görüşünü ortaya koydu. W.H.Medhurst ayrıca, Çin medeniyeti ve Meksika gibi ülkelerdeki Olmeca medeniyetini ilişkilendirdi. 19. yüzyılın sonundan 20. yüzyılın başına kadarki sürede Zhang Taiyan gibi Çinli bilginler de bu tartışmalara katıldı.
20. yüzyılın sonlarında Çin ile Latin Amerika arasında dolaysız etkileşimin olup olmadığına dair akademik tartışmalar birkaç yıl sürdü. Birkaç Çinli bilgin, tarih, arkeoloji, etnoloji ve sosyoloji açılarından kendi görüşünü ileri sürdü. Son yıllarda ise gen dizilimi gibi yeni teknolojilere başvuruldu.
Ancak 25 yıldır bu konu bulmaca olarak kalmaya devam ediyor.
İki medeniyet, uzaktan birbirine bakıyor
Modern bilimlerin titizliği açısından bakılırsa, tarihte Çin ile Latin Amerika arasında insan iletişimi olup olmadığı, bunun kanıtlayabilecek tarihi kayıt ve kültür mirasından yoksun olunduğu için hala bir bulmaca olarak kalıyor. Akademik çevreler, Çin ile Latin Amerika arasında iletişim olasılığını doğrulayamıyor. Ancak arkeologlar, Pasifik Okyanusu'nun iki yakasındaki tarihi kalıntılara bakarak konuya açıklık getirme girişimlerinden vazgeçmedi.
Çin'in Zhejiang ve Shandong eyaletlerinde, Okyanusya ülkesi Polinezya ve Latin Amerika'nın güney kesimindeki Ekvador'da birbirlerine çok benzeyen bir çeşit taş alet çıkarıldı. Bunun üzerine uzmanlar, Taş Çağı'na ait bu aletlerin benzerliğinin, tarihte Pasifik Okyanusu'nu aşan insan faaliyetlerine işaret edip etmediğini tartışmaya başladı.
Çin'in Zhejiang ve Jiangxi eyaletlerindeki iki tarihi kalıntıdan sırayla 2 ve 4 tane yerfıstığı çıkarıldı, bu fıstıkların 4 bin 700 yıl önceye ait olduğu tespit edildi. Genel olarak, yerfıstığının memleketinin Latin Amerika'nın güney kesimi olduğu savunuluyor. Çin'de keşfedilen 6 tane yerfıstığı, Yeni Taş Çağı'ndaki olası medeniyetler arası iletişimin araştırılması için yeni bir yol sundu.
Çin ve Latin Amerika'dan uzmanlar, bazı ilginç noktalara şaşırıyor, örneğin; Çin tarihinde Shang Devleti dönemine ait kaplan imajı ile Meksika'nın Olmeca ve Peru'nun Chavin kültürlerinde ibadet edilen kaplan imajı arasında benzerlik var; Meksika'nın batı kıyısında keşfedilen eski yazı ile Çin tarihinde kaplumbağa kabuğu ve hayvan kemik parçaları üzerinde oyulan Jiaguwen yazısı da birbirine benziyor. Changsha kentinde tarihi bir mezardan Latin Amerika'ya ait olduğu savunulan bir böcek çıkarıldı...
Etkileşim medeniyetleri güzelleştirir
Çin kökenli ABD'li arkeolog Zhang Guangzhi'ye göre, Maya ve Çin medeniyetleri arasında kim daha eski, kim kimin devamıdır gibi bir ilişki yoktur, iki medeniyet insanlığın evrim tarihinde, yani daha geniş bir arka planda incelenip, ortak kaynağa sahip olup olmadıkları araştırılabilir.
Son yıllarda Çin ve Latin Amerika'da araştırma, diyalog ve tartışmalar artıyor. İki eski medeniyet arasındaki ilişkileri tespit etmek için uzmanlar iletişimi pekiştiriyor.
Bazı araştırmalar totem ibadeti, astronomik takvim, tarımsal alanda sulama, mimari sanat, dil ve yazı gibi açılardan yürütülerek, Latin Amerika'daki Aztek, Maya ve İnca medeniyetleri ile Çin medeniyeti arasındaki benzerlik ve farklılıklar analiz ediliyor. Bazı araştırmalar ise arkeolojik keşiflere dayanıyor.
Aslında iki medeniyet arasında hem fark hem de benzerlik olması, bugün teşvik ettiğimiz, iletişim medeniyetleri güzelleştirir ilkesine uyuyor.