Çin'de yaşayan azınlık etnik gruplara mensup olan Bulang milliyeti 80 bini aşkın nüfusuyla ülkenin güneybatısında bulunan Yunnan eyaletinin Xishuangbanna Dai Milliyeti Özerk İli'ne bağlı Menghai İlçesi'ndeki dağlık bölgede yaşarlar.
Bulangların yaşadığı deniz seviyesinden 1500-2300 metre yükseklikteki bölge tropikal iklime sahiptir. Bu bölgede yüksek dağlar arasında ormanlar bulunur. Bol yağışlı bu bölgede yıl boyu don olayı yaşanmaz. Bu bölgede Tung ağacının yanı sıra güzel kokulu kâfur ağacı gibi ekonomik değeri yüksek olan ağaçlar yetiştirilir. Esas olarak tarımla uğraşan Bulanglar çeltik, pamuk ve çay yetiştirmekte çok ustadırlar.. Bulangların toplu halde yaşadıkları bu bölge yurtiçi ve dışında tanınmış Pu'er çayının üretildiği bölgelerden biridir.
Çay üretimi için doğal koşullara sahip Bulangshan, Xiding ve Bada gibi dağlar, Yunnan'da çay üretilen önemli bölgelerden bazılarıdır. Bulanglar, önce çay ağacının yeni yapraklarını toplar, ardından kavurma ve kurutma gibi yöntemlerle güzel kokulu Pu'er çayını yaparlar. Pu'er çayı kokusunun ve tadının güzel ve kalitesinin iyi olmasından dolayı, Avrupa, Japonya ve Güneydoğu Asya dahil 50'den fazla ülke ve bölgede satılır, yurtiçi ve dışında büyük üne sahiptir.
Bulangların yaşadıkları dağlık bölge, ayrıca dünyada çay ağacının kaynağı olma özelliğine sahiptir. Dolayısıyla Bulanglar esas gelirlerini çaydan temin ederler. Yıllarca biriktirdikleri çay yetiştirmedeki deneyimleri, Bulanglara zengin çay kültürü sağlamıştır. Bulang kadınlarının hepsi çay yapmakta çok ustadırlar. Bu kadınlar, genellikle normal çayın yanı sıra yalnızca Bulangların içtikleri ekşi çayı da yaparlar. Bu kadınlar ekşi çay yaparken, Mayıs ve Haziran aylarındaki nemli ve sıcak hava koşullarında taze çayı kaynatırlar, daha sonra serin bir yerde mayalayıp bambu gövdesinin içine koyarlar ve toprağa gömerler. Böylece üç dört ay bekletilen çay, çıkarılıp içilebilir. Her yaştan Bulanglının ekşi çay içme alışkanlığı vardır. Ekşi çay, Bulanglara göre, susamayı önlüyor, sindirime yardımcı oluyor.
Bulanglar çayın dışında, tütün çiğnemeyi de çok severler. Tütün çiğneme usulü şöyledir; önce palmiye ağacının yaprağı üzerine biraz tütün, biraz Hindistan cevizi ve kırmızı reçine konur. Daha sonra yaprak sarılır ve ağızda yavaş yavaş çiğnenir. 20 dakika boyunca çiğnenen tütün ağızda önce morumsu daha sonra kırmızı hale gelir. Uzun yıllar tütün çiğnemelerinden dolayı, Bulangların bazılarının dişleri, siyaha dönüşür.
Çiğ ve ekşi yemekler yemeği seven Bulanglar evlerine gelen misafirlerine ince ince kesilerek kıyma haline getirilen, dana, balık ya da kızıl geyik etlerini maydanoz, sarımsak ve tuzla birlikte harmanlayarak ikram ederler.
Bulang erkekleri ve kızları, 14-15 yaşlarına varınca, yetişkinliğe geçişi simgeleyen "diş boyama" töreni düzenlenir. Tören sırasında genç erkek ve kızlar bir araya gelerek, birbirlerinin dişlerini boyarlar. Dişi boyananlar, çocukluk dönemini bitirip yetişkinlik dönemine girmiş sayılır ve bundan sonra köyde düzenlenen her türlü sosyal etkinliklere katılabilirler.
Bulangların yaşadıkları dağlık bölgelerde genç erkekler, kızlara olan sevgilerini çiçeklerle ifade ederler. Delikanlı, dağdan topladığı taze çiçekleri kıza verir. Eğer kız, erkeğin kendisini gerçekten sevdiğine inanırsa, çiçek demeti içinden en güzelini seçip saçına takar. Bu, kızın erkekle evlenmeyi kabul ettiği anlamına gelir.
Öte yandan Bulanglar, olağanüstü düğünler yaparlar. Evlenmeye karar veren bir çift için genellikle 2-3 kez tören düzenlenir. Birinci törende nişanlandıktan sonra kız damadın evine götürülerek ip bağlama töreni düzenlenir. O günden itibaren damat her gece kayınpederin evinde kalır, gündüz ise yine kendi evine dönüp çalışır. Gelin ise ancak ikinci törenin yapıldığı gün itibariyle damadın evinde resmen kalmaya başlar. Üçüncü tören genellikle çiftin çocuklarının doğmasından sonra yapılır. Tören sırasında eve gelen akraba ve arkadaşların yemesi için mutlaka büyük baş ve küçük baş hayvan kesilerek pişirilir ve içkiler ikram edilir.
Aile yakınlarına cömert olan Bulanglar, misafirlerine de her zaman kapılarını açık tutarlar.
