Çin'de azınlık etnik gruplara mensup olan Luoba milliyeti Çin'in güneybatısındaki Tibet Özerk Bölgesi'nin Luoyu, Milin ve Chayu gibi ilçelerinde yaşıyor.
Luobaların çoğu, Yaluzangbu Irmağı'nın büyük bir kavisle kıvrıldığı noktanın batısındaki yüksek dağlar ve vadilerde oturuyorlar. Burası hiç balta girmemiş ormanlarla kaplı. Avcılıkla geçinen ve her şeyi aralarında eşit paylaşan Luobalar, bu adetlerini bugüne kadar sürdürmeye devam ettiler.
Luoba erkekleri genellikle yanlarında uzun bir kılıç taşımayı severler. Bu, yalnız erkeklerin erkekliğini gösteren bir süs eşyası değil, yaşadıkları doğal koşullardan kaynaklanan bir ihtiyaçtır. Kılıç, Luobaların günlük yaşamında kullandıkları başlıca alet olmanın yanı sıra önemli bir silahtır. Luoba erkekleri kılıcı ormandaki hayvanların saldırılarından korunmak için kullanmanın dışında ağaç ve bambu kesmede, ev yapımında, hayvan derisi yüzmede kullanır.
Kılıcın dışında yay ve ok, Luoba erkeklerinin her zaman yanlarında taşıdığı ve avcılık için kullandıkları önemli aletlerden ikisidir. Luobalar, yay ve ok yapmakta çok ustadırlar ve ok kullanmayı iyi bilirler. Çocukluktan itibaren yay ve ok kullanmayı öğrenen Luobalar yay ve ok yaparken, bambu ağacının kalitesine ve yaşına önem vermekle kalmayıp, okun uzunluğu, kalınlığı, sapı, başı ve oka takılan kuş tüylerini çok dikkatle seçerler. İyi bir okun yapımı, yaklaşık 20 günlük bir zaman diliminde tamamlanır.
Luobalar, avlanmak için "Guma" olarak adlandırdıkları yay-ok düzeneğini kullanırlar. Böyle bir düzenek yabani hayvanların sıkça bulunduğu yerlere tuzaklanır. Eğer yabani bir hayvan tuzak üzerine basacak olursa, ok kendiliğinden gerildiği yaydan kurtulur ve hedefini bulur. Luobaların bu tür tuzaklar için kullandıkları okların başı demirden değil, "Dabai" adlı özel bir bambu türünden yapılır.
İyi bir okçu, cesur bir avcı demektir. Güçlü, cesur ve yetenekli bir erkek avcı, güzel kızların sevgisini kazanır. Her kimin ailesinde bebek doğarsa, komşuları, akrabaları ve arkadaşları ona yay ve ok hediye ederek tebrik eder. Luobalar, yeni yıl ve bayramların kutlandığı günlerde okçuluk yarışı düzenlerler. Bu tür yarışlar, halk tarafından çok beğenilir.
Luoba milliyetinden erkeklerin tümü bellerine çakmak asarlar. Ancak, Luobaların bugünkü bazı yemek alışkanlıklarından atalarının çiğ et yedikleri anlaşılır. Örneğin, bazı kabileler, ant içerken, kanlı içki içerlerdi. Luoba milliyetinin bir dalı olan Bogarlar, her yıl sonbaharda bol mahsul alınmasını kutlarken, kurban kesip, sıcak sığır kanını tereyağına katarak içerlerdi.
Izgara, Luobaların yemek yapımında sıkça görülen bir yöntemdir. Gerek sebzeleri, gerekse etleri şişe takıp, kor üzerinde çevirerek pişirip yerler. Luobalar dağlarda büyük hayvanları avlandıktan sonra, bir kısmını ızgara yapıp yerler ve geri kalan kısmını ise şerit şeklinde kesip pişirdikten sonra uzun süre saklayabilirler.
Luobalar'ın sıcak taş üzerinde yemek pişirme alışkanlığı da vardır. Örneğin, buğday ve mısır ununu su ve nişastayla karıştırıp hamur haline getirdikten sonra sıcak taş üzerinde börek ya da pide yaparlar.
Luobalar, misafirperverliğiyle tanınır. Luobalara göre, misafirler, ikram edilen yemeklerin tümünü bitirmeli. Ev sahibi misafirin önünde önce bir yudum içki içer ve bir kaşık yemek yer. Bu Luobalar'ın samimiyetini gösterir. Dolayısıyla Luobalar, misafirlerini ağırlamada bir eksiklik yaşarlarsa, ömür boyu pişmanlık duyarlar.