Çin, sağlam bir film sektörü kurma yolunda son yıllarda emin adımlarla ilerliyor. 2017'de kırılan gişe rekorları ve Beijing Uluslararası Film Festivali, bu ilerlemenin sonuçları arasında yer alıyor.
Çin' sineması, yaratıcı faaliyetlerin artmasıyla ve sektörün desteklenmesiyle son yıllarda büyük atılımlar gerçekleştiriyor.
Bu atılımlara ilk olarak, "Lost in Thailand" isimli Çinli komedi filmini anlatarak başlayalım.
Lost in Thailand, 2012 yılında Çin'de 1,27 milyar yuanın üzerinde (191 milyon dolar) gişe geliri elde etti. Film, Çin'de 1 milyarın üzerinde gelir elde eden ilk film unvanını elinde bulunduruyor.
Savaşçı Kurt II (Wolf Warriors II) ise, geçtimiz yıl ülkede büyük fırtına kopardı. Aşk, vatanseverlik ve aksiyon gibi konuların bir arada işlendiği film, geçen yıl uzun bir süre ülke gündeminden düşmedi. Öyle ki, gördüğü ilgiden dolayı filmin beyaz perdede gösterim süresi de sürekli uzatıldı. En nihayetinde Savaşçı Kurt yurt içinde ve yurt dışında toplam 5 milyar 680 milyon yuan gişe hasılatı elde ederek, ülkenin gişe rekorunu kırmış oldu.
Rakamlardan bahsediyorken, diğer rekorları da kısaca aktaralım.
2018'in ilk çeyreğinin gişe geliri, 20 milyar yuanı aştı. Dünya çapında tek çeyrekte elde edilen en yüksek gişe geliriyle yine Çin bayrağı elinde bulunduruyor. Bu rekorda Bahar Bayramı'nın payı bir hayli büyük. Çünkü, Çinlilerin en büyük geleneksel bayramlarından Bahar Bayramı'nın ilk gününde, yani 15 Şubat'ta, 1 milyar 261 milyon yuandan fazla gişe hasılatı elde edildi. Bu anlamda da dünyada tek günlük gişe rekoru yine Çin'de kırılmış oldu.
2017 sadece Savaşçı Kurt'un rekorlarıyla sınırlı kalmadı. Geçen yılın gişe hasılatı, 2016'ya göre yüzde 13,45 arttı ve 55 milyar 911 milyon yuana ulaştı.
2017'nin Çin sinemasında rekorların yılı olmasının ardında yatan pek çok neden var. Yasal düzenlemelerden, artan gelir seviyesine ve yüksek teknolojinin hızla hayata geçirilmesine kadar Çinlileri sinema salonlarına çeken büyük faktörler mevcut.
Bu anlamda, 15-22 Nisan tarihlerinde 8'incisi düzenlenen Beijing Uluslararası Film Festivali kapsamında, 19 Nisan'da, "Çin Film Sektörünün Gelişimi Forumu" düzenlendi. Film sektörü çalışanları ve film enstitülerinden uzmanlar, forumda bir araya gelerek, film sektörünü geliştirme konusunu tartıştılar.
"Büyük film ülkesi"nden, "güçlü bir film ülkesi"ne dönüşüm
Çin İletişim Üniversitesi Tiyatro, Film ve Televizyon Fakültesi'nden Prof. Dr. Si Nuo forumda yaptığı konuşmada, Çin'in film sektörünün yakaladığı fırsatlardan yararlanılarak, Çin'in "büyük film ülkesi"nden, "güçlü bir film ülkesi"ne dönüşümünün hızlandırılması gerektiğini söyledi.
Çin'de, uzun yıllar süren gelişmenin sonucunda sinema ve televizyon sektörünün sağlam altyapı tesisleri kurduğunu ve kalifiye bir kadro yetiştirdiğini kaydeden Si Nuo, geçen yıl yürürlüğe giren "Film Sektörünü İlerletme Yasası"nın, sektörün yükselişine yeni fırsatlar yaratacağına inandığını vurguladı.
Artan gelir seviyesi
Artan gelir seviyesine paralel olarak gelişen kültürel aktiviteler, gişe rekorları kırılmasının ardında yatan en büyük etkenlerden. Sinema, Çin'de en yaygın sosyal aktivitelerden biri. Başkent Beijing'deki sinema salonlarındaki kalabalıklar da bu durumun bir göstergesi.
Reform ve dışa açılmayla birlikte ülkede katedilen gelişmeler Çinlilerin diğer ülkelerle temaslarını arttırdı ve Çin'de bu anlamda yeni dünyaları görmeye ve kendi dünyasını da anlatmaya hazır bir topluluk oluşturdu.
Nasıl ki ülkede büyük kahve zincirlerine talep artıyorsa, çay tiryakilerinin ülkesinde "kahveciler"in sayısı artıyorsa, sinema da aynı bu şekilde yaygınlaşıyor; günlük hayattaki ağırlığını arttırıyor.
Hızla kullanıma sokulan yeni teknolojiler
Gelişen teknolojinin doğrudan hayata geçirilmesi de film sektörünün her geçen gün gelişmesinin ardında yatan bir diğer unsur. Çin'in film sektörünün dijitalleşme boyutu her geçen gün artıyor.
Festival kapsamında düzenlenen bir başka forumda, "Uluslararası Film Teknolojileri Forumu"nda ise bu konu masaya yatırıldı.
Forumda, Çinli ve yabancı film yapımcıları, yapımcılığın gelişme trendleri ve teknolojilerini tartıştı.
3 defa en iyi görsel efekt dalında Emmy Ödülü'ne layık görülen Base FX şirketinin başkan yardımcısı Xie Ning, forumda yaptığı konuşmada, günümüzde Çin'in film sektöründe gözle görülür bir ağır sanayileşme eğilimi yaşandığını ifade etti. Xie, gelişen teknolojinin Çin'in film sektörünün ilerlemesine çok büyük etki getirmekte olduğunu belirtti.
Film sektörlerinin sanayileşmesi anlamında en kritik sürecin post prodüksiyon olduğuna dikkat çeken Xie, bugünlerde film yapımcılığına bakıldığında da en yoğun çalışmaların bu aşamada gerçekleştiğini ve post prodüksiyona yapılan yatırımın toplam yatırımdaki oranının her geçen gün yükseldiğini kaydetti.
Xie ayrıca, 3 boyutlu storyboard hazırlanması işlemine, yani "previs" teknolojisine dair detaylar da verdi.
Film çekiminden önce ya da çekim sürecinde tasarlanan sahnelerin ve görüntülerin üç boyutlu efeklerle hazırlanması, yani 3 boyutlu storyboard oluşturulması işlemi daha gerçekçi prova yapılması imkanı sağlıyor.
Previs teknolojisi sayesinde yönetmenler, kameramanlar, kurgucular ve yapımcılar mümkün olan en kısa süre içerisinde bütçe kontrolü yapabiliyor ve ayrıntılı çekim planları hazırlayabiliyor. Böylece işgücünden, maliyetten ve zamandan tasarruf edebiliyor.
Previs teknolojisinin, sermayenin gücüyle film yapımcılığındaki reformu hızlandıracağını dile getiren Xie Ning, böyle bir teknoloji ile çekim verimliliği ile etkilerinin büyük boyutta arttırılabildiğinin altını çizdi.
Bu konuda en iyi görsel efekt dalında Oscar Ödülü kazanan ABD'li yönetmen Anthony LaMolinara ise, Pixar Animasyon Stüdyoları ve DreamWorks SKG gibi dünyaca ünlü animasyon şirketlerinin, bir film hazırlamak için en az 2 ila 4 yıl harcadığını söyledi.
LaMolinara, Çinli film yapımcılarının ise teknolojiye sahip olmasına rağmen, kalite yerine hıza fazla önem verdiğine işaret ederek, bu durumun değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, Çin'de şu anda sinema biletlerinin yüzde 80'i internet platformları üzerinden satılıyor. Bununla birlikte, film teknolojileri ve yüksek sanal gerçeklik gözlüğü (VR) üretimi ile uluslararası işbirliği ve inovatif teknoloji alanlarında Çin, dünyada öne çıkıyor.
Neler yapılmalı?
Çin sinemasının sanayileşmiş bir prodüksüyon sistemi kurması ve yeni çağa ait seçkin sinema eserleri yapması gerektiği ise bir gerçek.
Şu an Çin'deki film sektörünün gelişimi, büyük derecede gişe hasılatına bağlı durumda. Gişe gelirleri, film ve televizyon sektörünün toplam gelirinin yüzde 80'ini oluşturuyor.
Olgun film piyasalarında ise bu oran, sadece yüzde 30. Bu piyasalarda yan ürünlerin payı ise daha yüksek. Bu açıdan Çin'in film sektörü büyük bir gelişme potansiyeline sahip.
2020'ye kadar atılım bekleniyor
Festival kapsamında ayrıca, Birleşik Devletlerin en büyük bağımsız stüdyolarından Cinedigm ile 6 Çinli ortağı arasında 19 Nisan'da işbirliği anlaşması imzalandı.
Cinedigm'in CEO'su Chris McGurk etkinlikte yaptığı konuşmada, Çin sinemasının gelişme yönüne dair açıklamalarda bulundu.
McGurk,yurt dışı piyasanın Çin sinemasının içerik sağlayıcıları için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, Çin filmlerinin gelecek 10 yıl içinde yurt dışında patlama yapmasını beklediğini vurguladı.
Çinli sinemacılar, uzun zamandır uluslararası bir izleyiciye hitap etmek için mücadele ediyor. Bu mücadelenin sonucunda, iki dövüş sanatı filmi, yurt dışında en iyi performans gösteren Çinli filmler arasına girdi: Ang Lee'nin Crouching Tiger, Hidden Dragon filmi ile Zhang Yimou'nun Hero isimli filmi.
Amerikan sinema ve televizyon endüstrisinde 30 yıldan uzun bir süre çalışan McGurk, söz konusu iki filmin başarısının kazara edinilmediğine ve kopyalanamayacağına inanıyor.
McGurk bahsi geçen filmlerle ilgili olarak, "İki film de, Batılı izleyicinin ilgi gösterdiği hikayeleri, başından, ortasına ve sonuna kadar açık bir ilerlemeyle anlatıyor.İkisi de Batılı izleyiciyi memnun edecek yapıda; şekilde doğrusal ve sunumda karmaşadan uzak." ifadelerini kullandı.
"Doğru ortaklar seçmek, başarıya giden yolda ana etkendir." diyen McGurk, Sony Classics'in Crouching Tiger, Hidden Dragon için ve Miramax Films'in de Hero için yürüttüğü dikkatli pazarlama ve geniş tanıtımların, Amerikalılarda "bu filmler kesinlikle görülmeli" konusunda güven yarattığını kaydetti.
McGurk, Çin sinemasının şu anda sahip olduğu koşulların, Amerikan sinemasının bir endüstriye dönüştüğü yıllarda karşılaştığı sınamalara çok benzediğini dile getirdi.
McGurk ayrıca, "Hollywood sinemacılarının dışa açılma macerası da o kadar pürüzsüz değildi; birçok aksaklık ve zorlukla karşı karşıya kaldı. Ama zaman, Çinlilerin yurt dışındaki gişede 2020'ye kadar patlama gerçekleştirerek, büyük bir zafer elde edeceğini kanıtlayacaktır. Tıpkı Amerikan filmlerinin 1980'ler ve '90'larda yaptığı gibi." şeklinde konuştu.
Neticede Çin, dışa açılma reformlarından önce Hollywood'da Jackie Chan veya Bruce Lee ile yaratılan ve sadece dövüş sanatlarıyla veya Tibetli rahiplerle öne çıkan, eski "sofistike" imajını artık değiştiriyor. Dünya izleyicisinin yeni Çin imajına alışması belki zaman alacak ama Çin 2020'ye kadar eski kalıpları değiştirecek…