Çin tarihinin başyapıtları konuşmaya başladı!

Çin halkı son günlerde yeni bir belgeseli ilgiyle izliyor. "Ulusal Hazineler Konuşursa", başarılı belgesel yapımlarına imza atan CCTV belgesel kanalının, meraklısına son sürprizi.

Belgesel kapsamında, Çin'de çeşitli müzelerde sergilenen toplam 100 parçanın hikayesi anlatılıyor. Çinlilerin atalarının yaratıcı ve pratik zekası, izleyenleri şaşırtıyor.

5 dakikadan oluşan her bir bölümde, Çin kültürü yeni bir perspektifle sergilenmeye çalışılıyor. Belgesel, toplam 100 bölüm halinde bir yıl boyunca yayınlanacak.

Bu belgesel dizisi, Ocak 2018'den itibaren CCTV belgesel kanalında "prime time"da yayınlanmaya başladı.

Her bölümde, ulusal hazine değeri taşıyan bir parça ele alınıyor ve efsanelerin ardındaki az bilinen, büyüleyici hikayeler ortaya çıkarılıyor. Bir zamanlar toprak altında duran antik eserlerin üzerine sinmiş toz, bu belgeselle siliniyor. Müzelerde hareketsiz duran biblolar, heykeller, porselenler, dile geliyor...

Çekim ekibi, Yeni Taş Çağı'ndan Qing Hanedanı'na kadar uzanan 8 bin yıllık bir süreçte, Çin coğrafyasının kültür miraslarını inceledi. Toplam 100 müze ve arkeoloji enstitüsünün yanı sıra, 50 antik kalıntıda, binden fazla parçadan görüntüler alındı.

"Ulusal Hazineler Konuşursa" adlı proje, modern insanın, antik halklara bir tür saygı ifadesi olarak değerlendirilebilir.

Diğer yandan bu proje, yeni bir belgesel anlatım yolu da yarattı. Kültürel ve tarihi konularda, gençlerin daha çok ilgisini çekebilecek bir tarz geliştirildi. Video süreleri kısa tutularak, çağın internet ve sosyal medya trendlerine uyum sağlandı. Çin'de herhangi bir modern şehrin koşuşturması içinde, metroda yahut ofiste işlerinin arasında bu videoları izleyenleri görmek mümkün.

Geleneksel kültüre verilen önem artıyor

Çin Komünist Partisi 18. Kongresi'nden itibaren, Çin'de geleneksel kültüre odaklanan faaliyetler hız kazandı.

ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, ÇKP 19. Kongresi'nde sunduğu raporda, Çin'in muazzam geleneksel kültürünün, yenilikçi gelişime elverecek şekilde teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Bunun gerçekleştirilmesinin temelinde, elbette geleneksel kültüre duyulan özgüven var. Bir halkın kendi öz kültürel değerlerine olan güvensizliği, o ülkenin kökünü kazıyıp, ruhunu yitirmesine yol açar. Çin'in de, zengin geleneksel kültürüne derinlemesine vakıf olmadan, günümüzün dünyasında herhangi bir alanda yenilik yaratması imkansızdır. "Ulusal Hazineler Konuşursa" bu anlamda sadece geleneksel kültürle ilgili bilgiler vermekle kalmıyor, aynı zamanda Çin halkının gelenekle olan bağlarını da onarıyor.