Eskiden şehir ve kasabalarda yaşayan Tatarların çoğunluğu ticaretle uğraşıyordu. Her zaman eğitime büyük önem veren Tatarlar, 100'den fazla yıldır Xinjiang bölgesinin kalkınması ve yapılanmasında önemli katkılarda bulundular.
Tatarların pide ve kuru pasta gibi yöresel yemekleri Xinjiang'da ün salmış durumdadır.
Tatarlar dans etmeyi ve şarkı söylemeyi çok severler. Xinjiang'da yaşayan herhangi bir diğer etnik grubun kutlama etkinlikleri ve düğünlerinde Tatar milliyetinin ezgilerinin çalınmaması, şarkılarının söylenmemesi ve danslarının edilmemesi mümkün değildir.
Tatar milliyetinin türküleri çok çeşitlidir. Bu türkülerin büyük bir çoğunluğu, içten duyguları, bazıları ise genç kız ve erkeklerin aşklarını tasvir eder. Günümüzde, Tatar milliyetinin bazı türküleri Xinjiang'da popüler şarkı haline gelmiş durumda.
Kendine özgü ve kulağa hoş gelen Tatar milliyetinin müziği, Orta Asya müziklerinin özelliğini de taşır. Tatarların yaygın olarak kullandıkları geleneksel çalgılar arasında akordeon, mandolin, yedi yaylı saz ve keman bulunuyor.
Geleneksel adetlere göre, Tatar milliyetinin danslarında erkek rolünü, kız oynar.
Saban Bayramı Tatarların en büyük bayramıdır. Saban Bayramı'nın kutlandığı ilkbahar mevsiminde Tatarlar, insanları sarhoş eden güzel manzaralı yerleri seçip coşku içinde şarkı söylerler ve dans ederler.
Tatarların bambaşka bir evlilik geleneği vardır. Damat önce gelinin evinde kalır sonra eşiyle kendi evine döner.
Önce erkek tarafı, çöpçatanı kızın evine defalarca gönderir. Kız tarafının kabul etmesinden sonra erkek tarafı, kız tarafına başlık verir yani kız için tepeden tırnağa kadar hazırladığı giyim kuşamı verir. Başlık verilmesi, nişanlanma anlamına gelir.
Tatarların geleneksel örf ve adetlerine göre, düğünler genelde kız evinde yapılır. Damat, gelin evinde kalır. Düğünden birkaç gün önce erkek tarafı, kız için hazırladıkları tüm elbiseleri, yemek pişirmede kullanılan kap kaçağı, süs eşyalarını, düğün sırasında kullanılan eşyaları, kızın anne ve babası için hazırladıkları hediyeleri ve kendisinin çeyizlerini kız evine gönderir. Böylece damat, düğün yapıldığı gecede resmi olarak kızın evinde kalmaya başlar.
Düğün töreni çok ilginçtir. Bugün damat sağdıcı ve arkadaşlarının eşliğinde at arabasına binip, akordeon çalarak Tatarlar arasında yaygın "Cirla" adlı türküyü söyleyerek, kızın evine giderler.
Damat kızın evine vardıktan sonra akşamüstü sağdıcı ile beraber kız evinin avlusunun etrafında bir tur dolaştıktan sonra ev kapısının önüne gelir. Bu sırada kız evi kapısı kapatılır. Damat, hediye verdikten sonra ancak eve girebilir. Damat, odaya girme ve yemek yeme için hep para verir.
Tatarların düğün töreni İslamiyet'in dini kurallarına göre yapılır. Önce imam bir yandan nikah kıyar, diğer yandan da yeni çifte bu evliliği kabul edip etmediklerini sorar. İmam, olumlu cevap aldıktan sonra, bir bardak şekerli suyu yeni çifte içtirir. Bu, yeni çiftin yaşlanana kadar mutlu yaşamı sürdürmeleri anlamına gelir. Ertesi gün sabahleyin damat kayınpeder ve kayınvalideyi ziyaret ettikten sonra evine döner. Akşamüstü damat tekrar kayınpederinin evine gelir.
Düğünden sonra damat ve gelin, kız evinde ya 3 ay, ya da 6 ay hatta çocuk doğana kadar kalır. Bundan sonra, ancak damat eşiyle kendi evinde oturabilir.