1. Belirgin estetiğin doğuşu
1949 yılından önceki eski Çin'de bütün ilerici filmlerde, ileri ana karakterler, yurtiçi ve yurtdışından gelen karşı devrimci güçlerin ortak eziyeti altındaydı, belli bir kasvet duygusu yansıtılıyordu. Bu dönemdeki solcu filmlerin konuları, esas olarak eleştirmek ve açığa vurmak üzerine yoğunlaşıyor, bu filmler, öfkeli ve trajik bir estetik ton taşıyordu.
Bu özellik, 1949 yılında Shanghai Kunlun Film Stüdyosu tarafından çıkarılan, eski filmlerin doruk yapıtı kabul edilen "Karga ve Serçe" filminde görülebilir. Bu film Shanghai'nin kurtuluşa kavuşmak üzere olduğu bir dönemde gösterime girmesine rağmen, o dönemde hüküm süren "şafaktan önceki karanlığın" kasvetli atmosferi çok net biçimde hissediliyordu. Filmde, Guomingdang Partisi yönetiminin ordusundaki bir bölüm şefinin eziyeti karşısında, aynı binada oturan üç ailenin yüreklerinde besledikleri büyük öfke ve buna rağmen sessiz kalmak zorunda olmaları, aşağılanma ve korkuyla geçen günleri, yaşamın kırılganlığı anlatılıyordu.
1949 yılından sonra, halk, Çin toprağını ve Çin ulusunu saran karanlıktan kurtuldu. Çin'deki sanat-estetik üslubu da "sisli hava"dan "açık hava"ya kavuştu. "Köprü" adlı film, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra çekilen ilk film olarak, söz konusu yeni estetiğin sinema alanındaki ilk ve en tipik ifadesidir. Bu film, yeni bir estetik kuramının sinema sanatında oluşturulmasını simgelemektedir.
2. Rol imajlarında değişiklik
"Köprü" adlı filmde sanayi sektöründe çalışan işçilerin imajının filmin ana karakteri olarak görülmesinin yanı sıra, bu işçiler, eskiden ezilmiş ve aşağılanmış rollerden sıyrılarak fabrikanın asıl sahipleri olarak görülüyor. Böylece işçilerin emekleri zorunlu ve negatif değil, son derece inisiyatif içinde ve "kendileri için çalışmaya başladılar" vurgusuyla yansıtılıyor.
3. Çelişkinin modeli oluşturuldu
"Yeni Filmler"in, özellikle yeni Çin'i konu alan filmlerin eski filmlerle en belirgin farkı da, çelişkinin ana hattında iki değişiklik olmasıdır: Biri, çelişkinin halk ve düşman arasından halkın içine dönmesi; öbürü de çelişmenin kaynaklarının duygu ve aile gibi konulardan devrim çalışmalarına yönelmesi. Böylelikle, "Köprü" filminin temel ipucu, şu iki dala bölünebilir: Biri, emekçiler ve burjuva aydınlar arasındaki çelişki; öbürü ise işçiler içindeki ilericiler ve geri kalanlar arasındaki çelişki. "Köprü" filmi, söz konusu çelişki modelinin çok iyi bir örneğidir. Bunu izleyen 30 yıla yakın dönemdeki sosyalist sinema pratiğinde sanayiyi konu alan filmler içinde, yukarıda tahlil edilen modelden ayrılan film sayısı çok azdı. Bu durum, Changchun Film Stüdyosu'nun 1962 yapımı "Ocaktaki Ateş Alev Alev" ve 1974 yapımı "Çelik Dev" gibi filmlerde de açık bir şekilde görülmektedir.