Sun Zi'nin meşhur Savaş Sanatı'na göre, ezici bir üstünlükle güçlü olunsa dahi ve hatta savaşın kazanılabileceğine kesin gözüyle bakılsa bile savaşa alelacele girilmemelidir. Ölüm kalım meselesi söz konusu olduğunda her general, her hükümdar askerlerinin veya halkının selametini düşünmek zorundadır. Aksi takdirde elde edilebilecek şey bedeli ağır bir galibiyet olabilir. Bu sebeple olsa gerek Çin savaş stratejilerinde hırslı değil, serin kanlı bir söyleme şahit oluyoruz.
"Nehrin diğer tarafından yangını izlemek" savaş hilesi diğer bir Çin deyişi olan "dağda oturup kaplanların kavgasını seyretmek" ile benzerdir. Her iki stratejideki ortak anlam, güvenli bir yerde beklerken başkalarının kavgasını izlemeyi öğütlüyor. Ne zaman ki taraflar içine düştükleri mücadelede zarara ve bitap düştüklerinde geriye kalan ganimeti toplama zamanı gelmiş demektir. Söz konusu savaş hilesinde örneğin, özellikle düşmanlar kendi aralarında savaşıyorsa, sabırla ellerinin üzerine oturup, hasımların oyun dışı kalmalarını beklemenin doğru bir stratejik hamle olacağını söyler. Aksi bir davranışta iki kuvvetin arasında kalarak zarar görmek kaçınılmaz bir sondur. Böylece taraflar iyice tükenene kadar bir hamle yapmamak gerekir. Geleneksel Çin savaş stratejilerinin çoğunda olduğu gibi buradaki asıl amaç savaşı cenk etmeden kazanabilmektir. Üç Devlet Dönemi'nde (M.S.184/220-280) Çin, Wei (魏), Shu (蜀), Wu (吳) devletleri arasında üçe bölünmüştü. Han Hanedanlığı'ndan sonraki bir dönem olduğu için her üç kral da Han Hanedanlığı'nın meşru halefi olduğunu iddia ediyordu. Her kralın amacı da Çin'i yeniden tek çatı altında toplamaktı. Bu dönemde Wei devletinin askeriye dahisi Cao Cao, "nehrin diğer tarafından yangını izlemek" savaş hilesini en iyi anlayan ve uygulayan bir strateji uzmanıydı. Doğu Han Hanedanlığı'nın son yıllarında Cao, güçlü savaş beyi Yuan Shao'nun iki oğluyla savaşıyordu. Yuan Shao'nun ölümünden iki yıl sonra Cao'nun ellerinde küçük düşürücü yenilgiye uğrayan oğullar Liaodong savaş beyi Gongsun Kang'ın koruması altına sığındılar. Cao, Yuan Shao'nun oğullarını kovalamaya devam etmektense birliklerine ana karargaha geri dönmelerini emretti. Cao'nun birçok yaverinin bu kararın ardından kafası karıştı. Çünkü başlıca düşmanları en zayıf anındaydı. Ve Yuan Shao'nun oğullarını er yada geç yakalayabileceklerine inanıyorlardı. Yuan Shao'nun oğullarını yakalamak isteyen yaverlere Cao resmin tamamını anlatan bir açıklama getirdi. Aslında kardeşler birbirlerine güvenmiyordu. Aralarında gizliden devam eden bir taht çekişmesi vardı. Diğer yandan Liaodong savaş beyi de kardeşlere güvenmiyordu. "Öyleyse bırakalım kendi aralarında oynasınlar. Biz sadece oturup izleyeceğiz. Bahse girerim Gongsun Kang bize kardeşlerin kellelerini getirecek." dedi Cao. Gongsun Kang ilk olarak kardeşlerle birlikte birleşik bir cephe oluşturup Cao'nun akınlarına karşı bir savunma kurmayı düşündü. Ancak Cao'nun geri çekilmesi birçok şeyi değiştirdi. Gongsun Kang, kardeşleri ve Yuan ailesini uzun süre boyunca kendi topraklarında tutmanın bölgedeki güvenliğini tehdit edeceğini farketti. Gelecekteki olası herhangi bir krizi engellemek için Gongsun Kang iki kardeşi de öldürdü ve uzlaşma için kellelerini Cao'ya gönderdi.Geçmiş zamanların çetin hayat koşulları içinde elde edilen bu sonuç, en az zararla son bulmuş bir savaşa örnek diyebiliriz. Günümüzde ise "Nehrin diğer tarafından yangını izlemek" stratejisi birçok alanda kullanılmaya devam ediyor.