Zhong Kui geleneksel Çin kültüründe insanları kötülüklerden koruduğuna inanılan ve günlük yaşamda sıkça karşılaşılan güçlü bir figür. Türkiye'de nazar boncuğu kullanımıyla oluşan güvende olma hissini Çinliler kapılarına Zhong Kui'nin resimlerini astığında sağlamış oluyorlar. Çin mitolojisinin anti-kahramanı diyebileceğimiz Zhong Kui, sıra dışı bir efsane ile Çin'deki Büyük Yaşam'da karşımıza çıkıyor.
Efsanenin başladığı düşünülen zaman aralığı Tang Hanedanlığı'nın erken dönemi (618-907). Bu dönemde Zhong Kui adında genç bir adam Zhongnan Dağı'nda yaşardı. Panter başlı, boğa bakışlı ve demir gibi görünen dalgalı sakal ve bıyıklarıyla Zhong son derece çirkin ve tehditkar bir dış görünüme sahipti. Ama bunun yanında Zhong kötü ruhlardan yada iblislerden korkmayan üstün yetenekli bir bilgin ve dürüstlüğün adamıydı. 712 yılında Zhong ve arkadaşı Du Ping imparatorluk sınavına katılmak için hanedanlığın başkenti Chang An'a gitmek üzere birlikte yola çıktılar. Zhong her kademe sınavı üstün bir başarıyla geçti. Ancak büyük ödülü almayı başaramadı. Çünkü imparatorluk saray sınavından sorumlu yönetici Zhong'un çirkin suratını sevmemişti. Bu yüzden her fırsatta Zhong'u imparatorun önünde kötülüyordu. Bu tarz haksızlıklara sinirlenen Zhong bir gün mahkemede kendisini sütuna karşı fırlatarak intihar etti. Zhong düştüğü yerde can vermişti. Du Ping arkadaşının ölümüne kahroldu. Ama elden gelen birşey yoktu. Du Ping uygun bir yer bulup Zhong'un cesedini gömdü. Bu trajediyi takip eden aylarda imparator geçmek bilmeyen bir hastalıktan dolayı acı çekiyordu. Saraydaki birçok doktor imparatoru iyileştirmek için çaba sarfediyordu. Ancak hiçbir doktor imparatorun hastalığına çare bulamamıştı. Bir gece imparator bir kabus gördü. İmparator kabusunda yatak odasında gezinen küçük bir hayaletin varlığını sezdi. Küçük hayaletin imparatorun en sevdiği cariyesinin güzel kokulu kesesini ve imparatora ait yeşim flütü çaldı. Bu küstah davranış karşısında öfkeden çılgına dönen imparator rüyasında bağırarak, hayaletin saraydan kaçışını engellemeye çalıştı. O anda ansızın büyük bir hayalet göründü. Büyük hayalet küçük hayaleti yakaladı ve bir çırpıda yiyiverdi. Daha sonra imparatora dönen büyük hayalet, kendisini imparatorluk saray sınavında uğradığı haksızlık sonucunda intihar eden Zhong Kui olarak tanıttı. Zhong Kui'nin hayaleti cehennemde hayaletlerin kralı olduğunu, imparatorluktaki tüm iblis ve hayaletleri defetmeye yemin ettiğini dile getirdi. Ertesi sabah imparator yataktan kalktığında kendisini tamamen iyileşmiş hissediyordu. İmparator derhal huzuruna çağırdığı saray ressamı Wu Daozi'ye Zhong Kui'nin portresini yapmasını istedi. Ressam portreyi bitirdiğinde imparator şaşkınlığını gizleyememişti. Rüyasında gördüğü büyük hayalet ile Zhong Kui aynı kişiydi. İmparatorun emriyle portre sarayın kapısına asıldı. Efsaneye göre Zhong daha sonra bir gece memleketine geri döner ve genç kız kardeşini arkadaşı Du Ping'e eş olarak verir. Bundan sonra Zhong Kui'nin resimleri kötü hayaletleri yakalaması ve haneye sağlık, huzur getirmesi için halk tarafından kapılara asılır oldu. Özellikle yeni yılın arife gecesi ve ejder kayığı festivali boyunca zararlı varlıkların hane ihlallerini engelleyen bir koruyucu olarak Zhong Kui'nin resimlerinin kullanılması hala yaygın bir gelenektir.Zhong Kui günümüzde iblis kovucu veya tanrının kapısı olarak anılır.