Çin'in geleneksel Ay Takvimine göre 27 Ocak'ta bir Bahar Bayramı daha yaşamın muhteşem bir ziyafeti gibi insanların anılarına yerleşti. Bu görkemli ziyafete katılan her Çinli köklü ve uzun geçmişe dayalı tarih ve kültür fonunda yepyeni "bayram tadını" yaşayarak ulusal kültürü yüreğinde duyarken, özgün gelenek ve görenekleri gün geçtikçe yeniden canlanıyor.
Bahar Bayramı dolayısıyla memlekete dönüş, aile üyelerinin bir araya gelmesi, mutluluk dilekleri ve uyum peşinde koşma, Çinlilerin Bahar Bayramı'ndan anladıkları en büyük his. Kıpkırmızı fenerlerin asılması, evin kapısına mutluluk yazılı resmin yapıştırılması, bir araya gelmeyi simgeleyen Jiaozi'yi ( mantı) yemek ve Bahar Bayramı dolayısıyla bayramlaşma ve birbirine mutluluk dilemek gibi gelenekleri kapsayan yoğun kutlama havası içinde Çinliler, ülkesinin geleneksel kültürünün devamını ve genlerinde bulunan bir araya gelme duygularını pekiştirirler.
Çin ulusunun ortak bayramı olan Bahar Bayramı günlerinde her vatandaşın seçtiği kutlama yönteminde kendisine özgü zariflik görülür. Örneğin, Bahar Bayramı sırasında sergileri gezmek, dışarıya çıkıp seyahat yapmak, kitapevlerini gezerek kitap almak ve Panayır gezmek, Çinlilerin mutlaka yapmaları gereken bir gelenektir.
Bilindiği gibi Çin'de Hanların dışında 55 azınlık etnik grup yaşıyor. Bu etnik gruplar Bahar Bayramı'nı kendine özgü yöntemlerle kutluyorlar.
Ülkenin güneybatısındaki Yunnan ve Sichuan eyaletlerinde Pumi etnik grubu yaşıyor. Farklı bölgelerde yaşayan Pumilerin Bahar Bayramı kutlama tarihi de farklıdır. Bazı bölgelerdeki Pumiler Çin Ay takvimine göre yılın 1. Ayının 1. Günü, bazıları ise 2. Ayın 3. günü Yeni Yıl Bayramı kutlarlar. Arife günü gecesi önce aile velisi "Kapı Tanırısı"na dua eder sonra birlik sembolü olan akşam yemeği beraber yerler. Ertesi sabaha karşı Pumiler havayı fişek patlatır, deniz salyangozu üflerler (吹起海螺), karşılıklı bayram kutlarlar, sonra atalarına ibadet ederler, ailesinin güvende olması ve bol mahsul alınması için dua ederler. Aynı gün Pumiler ayrıca 13 yaşına varan erkek çocuklar için "pantolon giydirme", kız çocuklar için "etek giydirme" töreni düzenler. Bu, Pumilere göre yetişkinlik çağına geçiş töreni olarak adlandırılır. Törene genelde anne ya da dayı başkanlık eder. Tören sırasında aile üyelerinin hepsi alevlenmiş mangalın etrafında otururlar. Yetişkinlik çağına gelen çocuk, mangalın ön tarafındaki kutsal direğin yanında oturarak bir ayağını yağlı domuz eti üzerine, öbür ayağını ise hububat bavulu üzerine basar. Pumilere göre, yağlı domuz eti zenginliğin, hububat ise bol mahsulün sembolüdür. Dolayısıyla bu, çocuğun büyüdükten sonra yiyeceğinin ve giyeceğinin de bol olduğu mutlu bir yaşam sürdürmesi dileğini simgeliyor. Eğer yetişkinlik çağına varan çocuk erkek olursa çocuğun sağ elinde bıçak, sol elinde gümüş para tutulur. Pumilere göre, gümüş para hayat yolunun, bıçak ise kahramanlığın sembolüdür. Eğer çocuk kız olursa, sağ elinde küpe ve bilezik gibi süs eşyaları, sol elinde ise çuval bez tutulur. Bu, aile yetkisine sahip olması ve çalışma yükümlülüğünü üstlenmesi gerektiğini simgeliyor. Kız, ayrıca din adamının başkanlığında Ocak Tanrı'sına ve atalarına ibadet eder. Sonra, kızın dayısı ya da annesi, kızın uzun elbisesini çıkartarak, ona kısa ceket ve pilili etek giydirir. Bunlar bitince herkes kıza hediye vererek, kızı kutlar. Erkek ya da kız çocuklar Ocak Tanrı'sına, akrabalarına ve arkadaşlarına secde ederler, içki sunup teşekkür ederler ve bundan sonraki hayatında da onların korumaları ve yardım etmeleri isteğini dile getirirler. Törenden sonra yetişkinlik çağına geçen bu gençler kolektif üretim çalışmalarına ve çeşitli sosyal faaliyetlere katılabilirler.
Diğer bir etnik grup da Gelaolar. Gelaoların Bahar Bayramı'nın tarihi, örf ve adetleri Han Milliyetiyle hemen hemen aynıdır. Dolayısıyla Gelaolar da Hanlılar gibi bu bayrama büyük önem verirler. Gelaolar yaşlı ağaca taparlar. Dolayısıyla Gelaolar, bayram sırasında ağaca yemek verir. Bu, bayramın en önemli içeriğini oluşturur. Gelaoların "Ağaç Besleme" ya da "Ağaca Tapma" geleneği, dünyadaki her şeyin ruhu ve canı olduğuna inanmasından kaynaklanıyor. Bayramın ilk günü "Kaplan Günü" olarak ta adlandırılır. Bu gün her aile, pirinçten yapılan içki, et, balık ve yapışkan pirinçten yapılmış pilav gibi yemekleri yanlarına alıp dağdaki ağaca tapınmaya giderler. Dağa çıkan kalabalık, en yüksek ve eski ağacı seçerek, ağaca tapınma töreni düzenlerler. Tören sırasında kişiler ağacın önünde fişek patlatır, kağıt para ve tütsü yakar, diz çöküp ve alınlarını yere koyarak ağaca ibadet eder. İbadet bitince, bazı kişiler ağaç kabuğunu üç yerinden keser, bazıları ise ağacın kesilen yerine et, pilav doldurup, içki döker ve sonra kesilen yeri kırmızı kağıtla kapatır. Ağaca yemek verirken, farklı ağaca farklı sözler söylerler. Örneğin, eğer yemek verdiği ağaç meyve ağacı olursa, bu ağaca "Pilav verdim salkım salkım, et verdim topak topak meyve ver" diye bol meyve alımı dileğinde bulunur. Ağaca tapınma töreninden sonra kişiler bir araya gelerek bayramı kutlarlar.
Sırada Hezhe etnik grubu var. Hezheler Bahar Bayramı sırasında gündüz yüzme, kayık gezme, halat çekme gibi çeşitli sportif yarışmalar yaparken, akşamüstü nehrin iki yakasındaki açık havada bir araya gelerek, şenlik ateşi yakıp birlik sembolü olan akşam yemeği beraber yerler. Hezheler yemekten sonra el ele vererek türkülerin eşliğinde kuğu dansı, saman dansı ve def dansı gibi dansları ederler. Hezhelerin 10'dan fazla çeşit türküleri vardır. Kulağa hoş gelen türküler, Hezhe milliyetinin yaşamının her yönünü yansıtır. Bayramın kutlandığı bu günlerde, tüm köy halkı, sevince boğulur.
Bir başka etnik grup ise Tujialar. Tujialar Bahar Bayramı Hanlardan bir gün önce kutlar. Bayramı'n kutlandığı günlerde Tujialar, çeşitli kutlama etkinlikleri düzenler. Bu etkinlikler, genellikle birkaç gün hatta onlarca gün sürer. El sallama anlamına gelen "Baishou" dansının yapıldığı salon, bayram sırasında en kalabalık yere dönüşür. Tujiaların yaşadıkları her köyde bir dans salonu bulunur. Bayramın günü Tujialar, bayram yemeğini erken yedikten sonra, yepyeni elbiseler giyerek, neşe içinde el sallama dansı yapmak için salona akın ederler.
İşte Bahar Bayramı'nın en neşeli ve en görkemli kutlandığı bugünlerde bütün vatandaşlara sağlıklı, huzurlu ve mutluluk dolu yeni yıl dileriz.