Çin'de son yıllarda yüksek eğitim hızla gelişiyor. Böylece her yıl milyonlarca öğrenci, üniversitelerden mezun oluyor. Bu üniversite mezunları arasında, ülkenin ücra bölgelerinde yaşayan azınlık milliyetlere mensup öğrenciler de bulunuyor.
Bu öğrenciler, başkent Beijing başta olmak üzere büyük kentlerde modern bir eğitim gördükten sonra, iş bulup buralarda yaşamaya devam mı edecek? Yoksa memleketlerinin gelişmesine katkıda bulunmak için geri mi dönecek? Azınlık milliyetlere mensup üniversite mezunları, büyük kentlerde çalışırsa, hangi avantajlara sahip olacak ve ne gibi zorluklarla karşılaşacak? Bu sorulara birkaç ay sonra Beijing'deki üniversitelerden mezun olacak azınlık milliyetlere mensup öğrenciler şu yanıtları veriyor…
Önümüzdeki Temmuz ayında üniversiteden mezun olacak Kazak öğrenci Bek, Beijing'deki Merkezî Azınlık Milliyetler Üniversitesi Kazak Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün dördüncü sınıf öğrencisi. Ülkenin kuzeybatısındaki Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'den gelen Bek, üniversiteden mezun olduktan sonra Beijing'de çalışmaya karar verdi. Beijing'in yaşam koşulları açısından çok iyi bir kent olduğunu ifade eden Bek, kendisi gibi öğrencilere elverişli bir gelişme ortamının sağlandığını ancak Beijing'de sadece rekabet değil diğer çeşitli baskıların da nispeten ciddi olduğunu aktarıyor.
Standart Çince ile Kazakça'ya hakim olan Bek, bu avantajından yararlanarak, üniversitenin ikinci sınıfındayken, Beijing'deki birkaç yabancı sermayeli şirkette tercüman olarak çalışmıştı. Boş zamanlarını Rusça ve İngilizce öğrenmekle geçiren Bek, üniversitesinin Öğrenciler Derneği'nde de görevler üstlenerek, toplumsal deneyim kazanmış. Dil avantajı ve pratik deneyimi, Bek'e iş bulma konusunda birçok olanak sağlıyor. Bek, Beijing'de çok sayıda Rus ve Kazak şirketin bulunduğunu ve bu şirketlerin kendisiyle çalışmak istediğini söylüyor.
Ülkenin kuzeyindeki İç Moğolistan Özerk Bölgesi'nden gelen Moğol öğrenci Bai Lan (白澜), Bek ile aynı üniversitede okuyor. Merkezî Azınlık Milliyetler Üniversitesi'nin Moğol Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okuyan Bai Lan, küçük yaşlardan beri Moğolca konuşmasından dolayı, standart Çince'yi iyi bilmiyor. İngilizce'yi de üniversiteye geldikten sonra öğrenmeye başlayan Bai Lan, mezun olduktan sonra Beijing'de iş bulmak istediğini, ama bunun kendisi için biraz zor olduğunu, dolayısıyla memleketine dönüp iş bulmaya çalışacağını anlattı.
Bai Lan'a göre, nerede çalışacağı pek önemli değil. Önemli olan, sevdiği bir işte çalışmak.
Yüksek lisans yapmak da, birçok üniversite öğrencisinin hayali. İbrahim, Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nden gelen bir Uygur öğrenci. İbrahim, Merkezî Milliyetler Üniversitesi'nin Uygur Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde dört yıllık öğrenimini tamamladıktan sonra, yüksek lisans sınavına katılacak. Öğrenimini, Sosyoloji Bölümü'nde sürdürebilmesi için İbrahim'in, birçok kitap okuması ve kendisi için pek de kolay olmayan İngilizce sınavına da hazırlanması gerekecek.
İbrahim, geleceğine ilişkin düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:
"Beijing'de daha çok şey öğrendikten sonra, memleketime döneceğim. Yüksek lisansı burada bitirince memleketime dönüp güzel yarınların yaratılması için katkı yapacağım ve milliyetimin tarihi ve kültürü üzerinde sosyolojik araştırmalara katılacağım."
Azınlık etnik gruba mensup öğrencilerin çoğu genç yaşlarında Beijing'de kalıp daha çok bilgi edindikten sonra memleketlerine dönerek kendilerini geliştirmeye devam etmeyi, böylece hayatlarını iyi değerlendirerek, kendilerine, memleketlerine ve milliyetlerine borçlu kalmayacaklarını düşünüyorlar.