Ana Sayfa > Analiz
  • Çok taraflı kalkınmada 6. yıl: Asya Altyapı Yatırım Bankası büyüyor

    Çin’in öncülüğünde başlatılan dünyanın ilk çok taraflı kalkınma kurumu Asya Altyapı Yatırım Bankası (AAYB) altıncı yılını kutluyor. AAYB, geçen 6 yılda çok taraflılığı aktif bir şekilde uygulayarak uluslararası işbirliğini ilerletmede yeni bir örnek teşkil etti.

    Aralık 2015’te kurulan AAYB, Asya kıtasında bağlanırlık ve ekonomik entegrasyon sürecini ilerletmeyi amaçlıyor.

    Ekim ayında gerçekleşen AAYB Konseyi’nin 6. Toplantısı’nda Nijerya AAYB üyeliğine kabul edildi. Böylece AAYB’nin toplam üye sayısı 104’e çıktı. Üyelerden 11’i Afrika ülkesi.

    AAYB’nin hızla genişlemesini değerlendiren Çin Uluslararası Sorunlar Araştırma Enstitüsü'ne bağlı Ekonomik Diplomasi ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Başkanı Jiang Yuechun şunları söyledi:

    “Bölgesel bir banka olarak AAYB hızla genişliyor. Üye ülkeler sadece Asya’dan değil, Avrupa, Afrika, Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Okyanusya’yı kapsıyor. Üye ülkelerin nüfusu, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80’ini oluşturuyor.”

    AAYB, kuruluşundan bu yana gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı tesisleri ve diğer üretim tesislerinin inşasını hızlandırmaya çalışıyor.

    Ekim ayına kadar AAYB tarafından 147 proje onaylandı. Toplam 28 milyar 970 milyon ABD Doları tutarında yatırım gerçekleşti. Bölge içi ve dışı 31 üye ülke bu projelerden yararlandı.

    COVID-19 salgınıyla birlikte AAYB acil kamu sağlığı krizlerinin çözümüne de maddi destek vermeye başladı. COVID-19’la mücadele için 10 milyar ABD Doları tutarında fon oluşturuldu. Salgından ciddi şekilde etkilenen kamu kuruluşları ve özel kuruluşlar için finansman sağlanıyor.

    AAYB, iklim değişikliğiyle mücadele için finansmanı arttıracağını da ilan etti. AAYB Başkanı Jin Liqun, 2030 yılına kadar bankanın iklim değişikliğiyle mücadele için 50 milyar dolara kadar finansman sağlayacağını duyurdu.

    Jin Liqun AAYB’nin çok taraflılığı uygulamaya devam deceğini ve daha fazla çok taraflı kuruluşla işbirliği geliştireceğini vurguladı.

    Jin, “AAYB, kuruluşundan hemen sonra Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile işbirliği yaptı. Gelecekte Afrika Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Amerika Kıtası Kalkınma Bankası’yla da işbirliği yapacağız. Geleceğe baktığımızda, özellikle büyük ölçekli altyapı projelerindeki riskleri ve bazı kuruluşların sermaye baskısını azaltmak için işbirliğini güçlendirmeliyiz.” ifadesini kullandı.

    [Devamını Oku]
    2021-12-27
  • Çin’in Kuşak ve Yol güzergahındaki ülkelere yatırımı sürekli artıyor

    Çin’in Kuşak ve Yol güzergahındaki ülkelerle ekonomik ve ticari işbirliği sürekli artıyor. Çin Ticaret Bakanlığı'nın son verilerine göre, Ocak-Kasım ayları arasında Kuşak ve Yol güzergâhındaki ülkelere yönelik finansal olmayan doğrudan yatırım bir önceki yıla göre yüzde 12,7, Çinli müteahhitlerin yurt dışı projelerinin cirosu ise yüzde 2,6 arttı.

    Bu rakamlar, Çin’in Kuşak ve Yol güzergahındaki ülkelerle ekonomik ve ticari işbirliğinin geniş alanı ve güçlü dinamiğini yansıttı.

    Bu ay Yunnan eyaletinin Kunming kentini Laos'un başkenti Vientiane’ye bağlayan Çin-Laos demiryolunun tamamı ulaşıma açıldı. Çin-Laos Demiryolu, Kuşak ve Yol ortak inşası kapsamındaki sembolik bir proje olarak Çin ve ASEAN ülkeleri arasındaki iletişim için daha uygun bir uluslararası kanal oluşturmaktadır. 

    Bununla birlikte, Kuşak ve Yol ülkeleriyle işbirliği içinde inşa edilen çok sayıda simgesel proje de istikrarlı bir şekilde ilerletilmektedir. Endonezya'nın Jakarta kentine Çin'den gelen son parti rayların döşenmesiyle birlikte Jakarta-Bandung Yüksek Hızlı Demiryolu’nun inşa çalışmaları hızlandı.

    Jakarta-Bandung Yüksek Hızlı Demiryolu hattının hizmete açılmasıyla, Jakarta'dan Bandung'a olan yolculuk, mevcut 3 saatten 40 dakikaya indirilecek ve bu da Endonezya halkı için kolay, hızlı ve konforlu seyahat koşulları sağlayacak.

    Yılın başından bu yana, Çin-Avrupa yük trenlerinin sayısı ve kalitesi genel eğilimin aksine sürekli arttı. Ocak-Kasım ayları döneminde, Çin-Avrupa yük trenleri için toplam 13.817 sefer yapıldı ve 1.332 milyon konteyner taşındı. Bu rakamlar, sırasıyla yıllık bazda yüzde 23 ve yüzde 30 arttı.

    Söz konusu tren seferlerinin açılması, Çin’in Kuşak ve Yol ülkeleriyle ekonomik ve ticaret alışverişine yardımcı oluyor.

    Bu yılın ilk 10 ayında, Çin’in Kuşak ve Yol güzergahındaki ülkelere yaptığı toplam ithalat ve ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 23 artışla 9.3 trilyon yuanı buldu.

    Ticaret Bakanlığı'ndan alınan en son veriler, Ocak-Kasım ayları arasında Çin’in gerçekleştirdiği finansal olmayan doğrudan yabancı yatırımının 640.38 milyar yuan ve Çinli müteahhitlerin yurt dışı projeleri cirosunun 856.47 milyar yuan olduğunu gösteriyor.

    Kuşak ve Yol ülkeleriyle yatırım işbirliği, Çin’in dış yatırımının odaklarından biri olma niteliğini korumaktadır. 

    Çin Ticaret Bakanlığı’ndan Uluslararası Ticari ve Ekonomik İşbirliği Araştırma Enstitüsü Başkan Yardımcısı Zhang Wei, bu rakamların Çin’in Kuşak ve Yol ülkeleriyle ekonomik ve ticari işbirliğinin daha geniş alana ve güçlü dinamiğe sahip olduğunu yansıttığını vurguladı.

    Zhang, “Çin’in Kuşak ve Yol ülkeleriyle işbirliği, dayanışma içinde salgınla mücadele, ticaretin geliştirilmesi, yeni endüstriyel biçimler ve modellerin hızlandırılması, yurtdışı yatırımın artırılması, özellikle müteahhit projelerinde görülebiliyor. Ayrıca, Çin-Avrupa yük trenlerinin sayısı dahil olmak üzere Çin-Avrupa yük trenlerinin yük hacmi önemli ölçüde arttı, bu da böyle bir ticaret kanalı ve işbirliği modelinin daha fazla canlılık gösterdiği anlamına geliyor." dedi.

    [Devamını Oku]
    2021-12-24
  • Yeşil memleket, rüya değildir

    Afet tek başına gelmedi, yanında dostlarını da getirdi. Doğa ananın öfkesi seller, yangınlar, aşırı soğuklar, aşırı sıcaklar, kum fırtınaları ve hortumlarla birlikte gelip, 2021 yılında dünyanın pek çok ülkesinde insanları çaresiz bıraktı. 

    △ 2021 yılının şubat ayında Hindistan’da meydana gelen sel afeti, 200 kişinin can kaybına yol açtı. (kaynak: ANI)

    △ 2021 yılının şubat ayında ABD’nin Teksas eyaletinde aşırı soğuklar nedeniyle 4 milyon kişi elektriksiz kaldı .(Kaynak: IC)

    △ 2021 yılının temmuz ayında Almanya, yüzyılın en yıkıcı sel felaketini yaşadı. Sel felaketi, 180 kişinin ölmesine ve 150 insanın kaybolmasına yol açtı. (Kaynak: IC)

    △ 2021 yılının temmuz ayında Çin’in Henan eyaletinde meydana gelen sel felaketinden 14 milyon kişi etkilendi. (Kaynak: IC)

    △ 2021 yılının eylül ayında büyük yangın ABD’nin California eyaletini vurdu. (Kaynak: IC)

    △ 10 Aralık 2021’de bir gün içinde 30 farklı hortum felaketi, ABD’nin 6 eyaletini vurdu ve yüzden fazla kişinin hayatına mal oldu. (Kaynak: IC)

    2021 yılında birçok aşırı hava olayıyla karşılaştık. Birleşmiş Milletler (BM), kırmızı alarm vererek küresel ısınmanın hızlandığı uyarısında bulundu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, sera gazlarının emisyonlarının sonucunun dünya için “felaket” olacağını ve milyarlarca kişinin tehlikeyle doğrudan karşı karşıya kalacağını belirtti.

    Hepimizin memleketi olan dünya, insanların yaşamasına artık uygun olmayacak mı?

    Sera gazları, kömür ve petrol gibi yakıtların kullanılmasından kaynaklanıyor. İnsanoğlu medeniyetinin devam etmesi için yer altında yatan “kara elmas”larla yavaş yavaş vedalaşmalıyız ve evrenin insana hediye olarak verdiği güneş, su ve rüzgardan faydalanmalıyız.

    △ Çin’in çölünde kurulan en büyük fotovoltaik (PV) santrali Kubuqi PV Projesi

    △ 16 Eylül 2012 tarihinde Çin’in Guangdong eyaletine bağlı Xinyi kentinde dağ üzerindeki rüzgâr santrali (Kaynak: IC)

    △ Dünyanın ikinci büyük hidroelektrik santrali olan Çin’in Sichuan ile Yunan eyaletleri sınırında bulunan Baihetan Hidroelektrik Santrali (Kaynak: IC)

    fotovoltaik ve rüzgar gibi yeni enerjiler, temiz, yenilenebilir ve sınırsız kaynaklardır.

    Ancak bu tür enerjilerin dezavantajları da var: Maliyetleri yüksek, uzun mesafeli aktarım hatları verimli değil. Bu dezavantajlar, yeni enerjilerin yaygın kullanılmasını engelliyor.

    Günümüzde söz konusu dezavantajlar Çinliler tarafından avantaj haline getirilmeye çalışılıyor. Son 10 yıldır, bütçelerin artması ve teknolojinin gelişmesiyle Çin’in fotovoltaik ve rüzgar elektrik maliyetleri yüzde 75 ve yüzde 30 oranında azaldı. Bu maliyetler, hatta kömürün maliyetinin de altına düştü.

    Çin’in kendi gücüyle yarattığı ve şu an dünyanın en ileri teknolojisi olan UHV transfer sistemiyle güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi, beş bin kilometre uzaklıktaki kentlere ulaştırılabiliyor.

    2021 yılının Ekim ayına kadar Çin, hidroelektrik, rüzgar ve fotovoltaik elektrik üretimlerinin sırasıyla 385 milyon kv, 299 milyon kv ve 282 milyon kv’e ulaşmasıyla dünya ülkeleri arasında birinci sıraya yerleşti.

    Çin aynı zamanda yeni enerjiye dayalı otomotiv satışı konusunda art arda 6 yıldır dünyadaki birinciliğini korumaktadır. Çin, dünyanın en büyük yeni enerjili otomotiv üreticisi ve tüketicisi oldu.

    200 yıldır ABD dahil olmak üzere gelişmiş olan ülkeler, sanayileşme sürecinde dünyanın sera gazlarının yüzde 70’ini havaya boşalttı. Buna rağmen gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere sera gazlarını azaltma teknolojileri ya da ilgili yardımları sağlamak istemiyor.

    Çin, kendi öz gücüyle yeni enerji teknolojileri geliştirmekle yenilenebilir enerjiyi sadece gelişmiş ülkelerin konuşabildiği ve halledebildiği bir konu olmaktan çıkardı. Gelişmekte olan ülkelerin, kendi ekonomilerini geliştirirken mavi gökyüzü ve tertemiz havayı paylaşma hakkı da var...

    △ Çin’in Xinjiang Narat Bozkırı Manzaraları (Kaynak IC)

    Yeşil memleket rüya değildir. Dünyamız daha da iyi olacak!

    [Devamını Oku]
    2021-12-23
  • Çin ve Rusya arasındaki ticaret 140 milyar doları aşacak

    Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Shu Jueting, 2021 yılında Çin ve Rusya arasındaki ticaret hacminin rekor kırarak 140 milyar doları aşmasının beklendiğini söyledi.

    Yılın ilk 11 ayında iki ülke arasındaki ticaret geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33,6 oranında artarak 130 milyar 400 milyon dolara yükseldi. İkili ticaretteki artış oranı, Çin’in dış ticaretindeki artışın 2,3 puan üzerinde kaydedildi.

    Sözcü Shu, dün başkent Beijing’de düzenlenen olağan basın toplantısında, Çin’in son 12 yıldır Rusya’nın en büyük ticaret ortağı olduğunu hatırlattı.

    Shu, “2021 yılının ilk 10 ayında, iki ülke arasındaki ticaretin yüzde 29,1’ini oluşturan makine ve elektronik ürünlerin ticaret hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37,1 arttı. Çin’in Rusya’ya yaptığı otomobil ihracatı yüzde 206 artışla 1 milyar 600 milyon doları, otomobil yedek parça ihracatı ise yüzde 49 artışla 2 milyar 100 milyon doları buldu. Çin’in Rusya’dan sığır eti ithalatı da 3,4 kat artarak 15 bin tona ulaştı. Çin, bu ülkeden en çok sığır eti satın alan ülke hâline geldi.” ifadelerini kullandı.

    Çin ile Rusya arasında e-ticaret alanındaki işbirliğinin de hızla geliştiğine işaret eden sözcü, Çin’in Rusya’daki e-ticaret platformlarının, depolarının ve dağıtım şebekelerinin istikrarlı olarak arttığını kaydetti.

    İki ülkenin, gelecekte ticaretin niteliğinin yükseltilmesine önem vereceğini belirten Shu, “İlk olarak, enerji, maden, tarım ve ormancılık alanlarındaki ticaret sürdürülecek. İkinci olarak, dijital ekonomi, biyolojik tıp, bilimsel ve teknolojik inovasyon ve düşük karbonlu ekonomi alanlarındaki işbirliği yoğunlaştırılacak. Makine ve elektronik ürünler ile hizmet ticareti artırılacak. Üçüncü olarak, iki ülke arasındaki tedarik zinciri sağlamlaştırılacak, altyapı inşasına önem verilecek, ticarette kolaylık genişletilecek. Dördüncü olarak ise karşılıklı yatırımlar artırılacak, daha çok müteahhitlik projesi hayata geçirilecek.” dedi. 

    [Devamını Oku]
    2021-12-17
  • Beijing Kış Olimpiyatları’na 50 günlük geri sayım başladı

    2022 Beijing Kış Olimpiyat Oyunları’nın başlamasına 50 gün kaldı.

    Dünyanın dört bir yanından spor severler, oyunları sabırsızlıkla bekliyor. Çin’de kış sporlarına ilgi giderek artarken, Çinli sporcuların kış sporları alanındaki eksiklikleri de gittikçe kapatılıyor.

    Çin kros kayağı takımı, son iki yılda gösterdiği yoğun çaba sonucunda ilk kez kış olimpiyatlarındaki tüm müsabakalara katılacak. Çin kros kayağı takımının antrenörü Zhang Bei, basına verdiği demeçte, “Beijing Kış Olimpiyat Oyunları giderek yaklaşırken, sporcuların yurt içinde ve yurt dışındaki farklı yarışmalara katılmalarını teşvik ederek, mücadele güçlerini yükselteceğiz. Sporcuların başarılara imza attığını görmek istiyoruz.” diye konuştu.

    Yakın zamana kadar kros kayağı dalında zayıf olan Çin, son yıllarda sporcu seçimlerini standartlaştırmak ve yerli ve yabancı antrenörlerden oluşan ekipler kurmak gibi adımlarla mevcut eksikleri giderdi. Çin’in 14 eyaletinde binlerce sporcunun kros kayağı dalında faaliyet gösterdiği belirtiliyor.

    Kros kayağı gibi kızak da Çin’de hızla gelişiyor. Geçmişte atletizm sporcusu olan Geng Wenqiang, Çin’i 2018 Pyeongchang Kış Olimpiyat Oyunları’nda kızak dalında temsil etmişti. Çinli sporcular olimpiyatlarda kızak dalında ilk kez boy göstermişti. 3 yıl sonra Geng Wenqiang, Dünya Kızak Kupası’nın Avusturya durağında birinciliği elde etti.

    Geng Wenqiang, basına verdiği demeçte, “Şu an müsabaka durumum gayet güzel. Tüm yazı yoğun şekilde antrenman yaparak geçirdim, fiziksel yeterliliğimin de yarış deneyimimin de iyi bir seviyede olduğunu söyleyebilirim.” diye konuştu.

    Serbest stil kayak, 2022 Beijing Kış Olimpiyat Oyunları’na yeni eklenen 7 yarıştan biri. 18 yaşındaki Çinli sporcu Eileen Gu, son yıllarda farklı ülkelerdeki müsabakalarda önemli başarılara imza attı.

    Çift takla 1440 derecelik zor hareketiyle Dünya Kupası’nda birincilik kazanan Eileen Gu, “1440 derece, çok zor bir hareket. Benim bulduğum yeni bir uygulama. Bu sayede ilk kez serbest stil kayak atlama dalında dünya birinciliği elde ettim. Beijing Kış Olimpiyatları’nın açılışını dört gözle bekliyorum.” diye konuştu.

    Serbest stil kayak aerials dalında ünlü kadın sporcu Xu Mengtao, 26 kez bu alanda dünya birinciliği kazandı.

    Beijing Kış Olimpiyatları’nda diğer ülkelerden gelen sporcularla yarışmayı dilediğini kaydeden Xu, sporcular arasındaki dostluğu güçlendirmeye ve sportif temasları artırmaya hazır olduğunu söyledi.

    Xu Mengtao, “Yabancı sporculara Beijing’in her açıdan hazır olduğunu, artık kendilerini beklediğimizi söylüyorum. Beijing Kış Olimpiyatları’nın şartları çok iyi, hiçbir eksiği yok.” diye konuştu.          

    [Devamını Oku]
    2021-12-16
  • Pasifik İttifakı, Çin ile işbirliğini derinleştirmeyi arzuluyor

    Çin ve Küreselleşme Merkezi (CCG) adlı düşünce kuruluşu tarafından önceki gün düzenlenen seminerde, Pasifik İttifakı’na üye ülkelerin Beijing’deki büyükelçileri, ülkelerinin Çin ile işbirliğini derinleştirmeye hazır olduğunu açıkladı.

    Farklı bölgelerden ortaklarla yatırım ve ticaret işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan Latin Amerikalı ticaret bloğu Pasifik İttifakı, Şili, Kolombiya, Meksika ve Peru’dan oluşuyor.

    Pasifik İttifakı’nın gözlemci üyesi olan Çin, aynı zamanda ittifakın başlıca ticaret ortağı konumuna sahip.

    Nisan 2011’de kurulan Pasifik İttifakı, toplam 230 milyonluk nüfusu kapsıyor. Latin Amerika bölgesinin toplam gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 25’i, doğrudan yabancı yatırımının yüzde 40’ı ve ticaret hacminin yüzde 60’ı Pasifik İttifakı ülkeleri tarafından gerçekleştiriliyor.

    Pasifik İttifakı’nın dönem başkanlığını yürüten Kolombiya’nın Beijing Büyükelçisi Luis Diego Monsalve, ekonomik büyümeyi artıracak ve sürdürülebilir stratejiler ortaya koymak için Çin ile işbirliğini derinleştirmeye hazır olduklarını ifade etti.

    Pasifik İttifakı’nın dört üyesinin Çinli işletmelerin yatırımlarını beklediğine işaret eden Büyükelçi Monsalve, “Önümüzdeki dönemde Çin ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki bağlanırlık daha da güçlenecek. Bu bağlamda, daha fazla Çinli işletme Pasifik İttifakı üyelerindeki imalat sektörüne yatırım yapacak. Ayrıca Çin’in bölgedeki yeni alanlara yatırımlarını artırması da bekleniyor. Özellikle pandemi döneminde birçok Çinli ilaç firması Latin Amerika’da yatırım fırsatı arayışında. Yeşil kalkınma açısından ise kıtada yeni enerji alanında büyük yatırım fırsatları bulunuyor. Çinli işletmelerin yüksek katma değerli alanlara yatırım yapmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Meksika’nın Beijing Büyükelçisi Jesús Seade Kuri, coğrafi uzaklık nedeniyle Çinli tüketicilerin Pasifik İttifakı’nın dört üyesine dair bilgisinin çok sınırlı olduğu kanısında. Meksikalı büyükelçi, Pasifik İttifakı ile Çin arasındaki kültürel ve beşeri temasların yoğunlaştırılmasının ikili ticaret ilişkilerinin pekiştirilmesi için büyük önem taşıdığını kaydetti.

    Büyükelçi Kuri, “Pasifik İttifakı ve Çin arasındaki verimli, dışa açık, müreffeh ve sürekli artan ticari ilişkiler korundu. Bana göre, Çinlilerin Latin Amerika’ya daha aşina olmaları için çalışılmalı. Dolayısıyla, kültür ve turizmin yanında diğer dostane yollarla iki halkın birbirini daha iyi tanımasını sağlamalıyız.” dedi.

    Peru’nun en büyük ticaret ortağı olan Çin’in bu ülkeden ithalatında demir cevheri ile tarım ürünleri ağırlıklı yer tutuyor.

    Peru’nun Beijing Büyükelçisi Luis Quesada, önümüzdeki dönemde Çin’in Peru’dan ithal ettiği ürünlerin çeşitlerinin artmasını dilediklerini kaydetti. Çinli işletmelerin de Peru’ya yatırım yapmasını temenni ettiklerini dile getiren Büyükelçi Quesada, “Hâlihazırda Çin’e daha çok birincil mallar ihraç ediyoruz. Ancak ihracatımızı çeşitlendirerek Çin’e daha fazla yüksek katma değerli mal ihraç etmeyi umuyoruz. Ürünlerimizin Çin piyasasına giriş düzeyi de artmalı. Diğer yandan, gelecekte Peru ve Çin’in teknoloji ve inovasyon alanlarındaki işbirliğini pekiştirmesini arzuluyoruz.” ifadelerini kullandı.

    [Devamını Oku]
    2021-12-15
  • “Uzay dersi gençlere ve çocuklara ilham verdi”

    Shenzhou-13 uzay aracında görev yapan Çinli taykonotlardan Zhai Zhigang, Wang Yaping ve Ye Guangfu, kısa süre önce uzay istasyonundan bilim dersi verdi.

    Asya-Pasifik Uzay İşbirliği Örgütü (APSCO) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ferhat Fikri Özeren, Çin Medya Grubu muhabirine verdiği özel demeçte, uzay dersinin gençlerin ve çocukların uzay çalışmaları hakkında bilgi edinmesi için çok faydalı olduğunu belirtti.

    Çin’in uzay çalışmalarını yakından takip eden Özeren, uzay derslerinin çok faydalı bir uygulama olduğunu, pek çok gencin bundan ilham alacağını belirtti.

    Özeren, yakın gelecekte Ay’da uzay istasyonu kurulmasının planlandığını, “uzay derslerinin” Ay’a taşınabileceğini söyledi.

    Çin’in uzayın keşfi konusunda son yıllarda gözle görülür başarılar kaydettiğine dikkat çeken Özeren, bu başarıların diğer ülkelere de güven verdiğini kaydetti.

    Türkiye’nin uzay çalışmaları hakkında da bilgi veren Özeren, Türkiye’nin uzayın keşfi alanındaki çabalarını yoğunlaştırdığını ifade etti.

    Özeren, Türkiye Uzay Ajansı’nın bu yılın başında önümüzdeki 10 yıla dair bir strateji planı yayımladığına işaret ederek, Türkiye ile Çin’in uzay alanında işbirliği yapabileceğini dile getirdi.

    [Devamını Oku]
    2021-12-13
  • Çin ile Afrika ülkelerinden işbirliğini güçlendirme sözü

    Çin-Afrika İşbirliği Forumu (FOCAC) 8. Bakanlar Konferansı 29-30 Kasım’da Senegal’in başkenti Dakar’da düzenlendi. Konferansın sonunda yayımlanan Dakar Deklarasyonu’nda Çin-Afrika kapsamlı stratejik işbirliği ortaklığının derinleştirilmesi taahhüdünde bulunuldu.

    Deklarasyonda, Çin ve Afrika’nın tüm ülkeleri kalıcı barış, evrensel güvenlik ve ortak refaha sahip açık, kapsayıcı, temiz ve güzel bir dünya inşa etmek için birlikte çalışmaya, karşılıklı saygı, adalet ve ortak kazanç içeren yeni tip uluslararası ilişkiler kurmaya çağırdığı belirtildi.

    Çin-Afrika İşbirliği Forumu'nun Ekim 2000'de kurulmasından bu yana, iki tarafın 20 yılı aşkın ortak çabaları sayesinde Çin-Afrika işbirliği geniş kapsamlı ve çok boyutlu bir aşamaya girdi. Forum, Afrika kıtasıyla uluslararası işbirliği için de bir örnek hâline geldi.

    Çin ve Afrika ülkeleri, tarihten miras aldıkları işbirliği geleneğinden ve iki tarafın stratejik gereksinimlerinden hareketle çağa ayak uydurarak Çin-Afrika İşbirliği Forumu’nu kurumsallaşmış, platformlar bazında ve somut bir şekilde ilerletiyor.

    Forumun yönlendirmesiyle Çin-Afrika işbirliği, Güney-Güney işbirliğine de öncülük ederek küresel işbirliğinin gelişmesini teşvik ediyor.

    Bu yılki konferans, elde edilen pratik neticeler bakımından verimli olarak değerlendirildi. İki taraf, yayımladıkları dört belgeyle sağlık, yoksulluğun azaltılması, tarım, ticaret, yatırım, dijital inovasyon, yeşil kalkınma ve güvenlik dâhil olmak üzere toplam dokuz ortak proje açıkladı.

    Projelerin içerikleri, Çin-Afrika işbirliğinin kıtanın somut ihtiyaçları ve kalkınma alanındaki çıkarlarıyla uyumlu şekilde ilerletileceğini de yansıtıyor.

    Yatırımla ilgili projelerle Çin'in Afrika'daki yatırımlarının ve kıtaya sağladığı finansmanın devamlı artırılması, ikili yatırım ve ticaretin kolaylaştırılması hedefleniyor. Ayrıca ilk kez Afrika'daki küçük ve orta ölçekli işletmelere destek verilmesi önerisi de ortaya koyuldu. Çinli işletmelerin gelecek 3 yılda Afrika’ya 10 milyar doların üzerinde yatırım yapması bekleniyor. Bunun yanında, Çin-Afrika Halklar Arası Yatırım Geliştirme Platformu”nun da kurulması planlanıyor.

    Yatırımların, Çin ve Afrika arasındaki endüstriyel işbirliğinin ve reel ekonominin gelişimini daha da hızlandıracağı belirtiliyor.

    Yoksullukla mücadele ve tarım alanlarındaki işbirliği kapsamında Çin, Afrika'da 10 yardım projesi hayata geçirmeyi, kıtaya 500 tarım uzmanı göndermeyi planlıyor. Ayrıca Çin ile Afrika ülkeleri arasında modern tarım teknolojisi alanındaki iletişimin güçlenmesi için Çin’de pilot bölgeler ve eğitim merkezleri kurulacak.

    Yoksulluğun azaltılması ve tarıma destek sağlanması, bahsi geçen dokuz proje arasında en çok önem verilen girişimlerden biri olarak, Afrika'nın tarımsal kalkınma alanındaki taleplerini yansıttığı gibi, Çin'in yoksullukla mücadeledeki deneyimlerinin Afrika ülkeleriyle paylaşılmasına yardım sağlayacak.

    Projenin uygulanması, Afrika’da tarımın potansiyelinin açığa çıkarılması suretiyle Afrikalı çiftçilerin gelirlerinin artırılmasına yardımcı olacak, kıtanın tarımsal ürünlerinin Çin'e ihracatının genişletilmesine destek olacak.

    Dijital inovasyon açısından ise Çin, Afrika ülkelerine 10 dijital ekonomi projesi uygulanmasında yardım sağlayacak. Bu kapsamda, Çin-Afrika uzaktan algılama uydusu işbirliği merkezi inşa edilecek. Ayrıca Çin, ortak laboratuvar ve enstitü inşası ile bilimsel ve teknolojik inovasyonun güçlendirilmesini destekleyecek.

    Çin-Afrika işbirliğinin avantajlı olduğu bu alanlara dair söz konusu hedefler, Afrika'nın gelecekteki gelişimine dönük sinyaller de veriyor.

    Son 20 yılda Çin ve Afrika, ulaşım altyapısı, Kuşak ve Yol inisiyatifi kapsamındaki bağlantı şebekesi ve baz istasyonu inşası alanlarında yaptıkları işbirliğiyle sağlam bir temel oluşturdu.

    Çin'in teknolojik üstünlükleri, gelecekte Afrika'nın piyasayla ilgili avantajlarıyla birleştiğinde kıta ülkeleri diğer ülkeleri geçerek önemli başarılara imza atacak.

    Çin-Afrika işbirliği, çok boyutlu ve çok yönlü işbirliği eğilimini koruyor.

    Bazı Batılı basın organları "motivasyon eksikliği" ve "Çin-Afrika işbirliğinin gerilediği" gibi iddialar ortaya atarak bu yılki foruma gölge düşürmeye çalışsa da işbirliğinin gelişmesi ve forumda ortaya koyulan hedefler, bu önyargılı varsayımların gerçeği yansıtmadığını yeniden gösterdi. 

    Çin-Afrika İşbirliği Forumu'nun sorunsuz şekilde düzenlenmesi, iki taraf arasındaki işbirliğinin canlılığını apaçık yansıttı. Forum, gelecekte küresel işbirliğini de yönlendiren yapıcı bir güç olmayı sürdürecek.

    [Devamını Oku]
    2021-12-02
  • Analiz: Litvanya’nın insan haklarından bahsetme hakkı var mı?

    ABD’nin girişimiyle önümüzdeki günlerde düzenlenecek Global Demokrasi Zirvesi’nin davetlileri arasında Litvanya da bulunuyor.

    Bu durum, Litvanya’nın insan hakları alanındaki tarihine göz atma ihtiyacını doğurdu. Litvanya’nın insan hakları alanındaki kötü karnesi, zirvenin sözde “global demokrasiyi ve insan haklarını savunma” temasının temelsiz oluşunu bir kez daha gösterdi.

    Avrupa, yeni bir mülteci kriziyle karşı karşıya. Basında yer alan haberlere göre, mülteciler Litvanya ile Belarus arasındaki sınır bölgesinde yerlerde yatmak zorunda kalıyor. Litvanya ordusuna ait araçlardan çıkan köpekler mültecilerin üstüne salındı. Belarus tarafı, iki mültecinin cesedinin bulunduğunu bildirdi. Litvanya makamları, 7 aylık hamile bir kadını dahi sınırın Belarus tarafına attı.

    Litvanya tarihinde Yahudilere karşı büyük bir katliam da bulunuyor. Günümüze gelindiğinde ise ülkede yaşayan Yahudiler ve diğer etnik azınlıklar yine ayrımcılık yaşıyor. Etnik azınlıkların sağlık ve seyahat hakları ya ihlal ediliyor ya da tamamen ellerinden alınıyor.

    ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan raporda, 2019 yılı ortası itibarıyla Litvanya’daki Yahudi semtlerinin sayısının büyük ölçüde azaldığı, ülkedeki Yahudi nüfusunun 4 binin altına düştüğü açıklandı.

    Alman basınında yer alan habere göre, Litvanya’da CIA ile ortaklaşa kurulan gizli gözaltı merkezinde ciddi insan hakkı ihlalleri bulunuyor, merkezdeki personel gözaltında tutulanlara karşı şiddete başvuruyor.

    İngiliz akademisyenlerin öncülüğünde hazırlanan bir rapor, CIA’nın Litvanya’ya gizli gözaltı merkezi projesi için teşekkür etmek amacıyla 1 milyon dolar ödediğini gösterdi.

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de 2018 yılında Litvanya’nın CIA’ya gizli hapishaneler kurma izni verdiği ve insan haklarını ihlal eden girişimlerde bulunduğu için suçlu olduğuna hükmetti.

    Litvanya, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne ve Uluslararası İnsan Hakları Hukuku’na aykırı girişimlerine rağmen, “demokrasi” ve “insan hakları”nı diline pelesenk ediyor, başka ülkelerdeki insan hakları durumuyla ilgili spekülasyon yapmaktan hicap duymuyor. Tüm bunlar, Litvanya’nın insan hakları konusundaki riyakârlığını apaçık ifşa ediyor.

    ABD ise kendisinin ne kadar demokratik olduğunu göstereceğini sandığı zirvenin, katılımcıların utanç verici girişimlerinden dolayı bir siyasi güldürüye dönüşeceğinin farkına varmaya yanaşmıyor.

    [Devamını Oku]
    2021-12-01
  • Delta’dan yüzde 37,5 daha bulaşıcı! Omicron’dan nasıl korunacağız?

    The Paper’de dün yer alan habere göre, Nankai Üniversitesi'nden Profesör Huang Senzhong ve ekibi, büyük veri modellemesi ve analizi yoluyla Omicron’un bulaşıcılığının Delta varyantından yüzde 37,5 daha yüksek olduğunu tespit etti.

    Roma Çocuk Hastanesi araştırma ekibi 27 Kasım'da Omicron suşunun ilk görselini yayımladı.

    Güney Afrika'da 18 Ekim ila 28 Kasım 2021 tarihleri arasındaki yeni vakalara dair verileri inceleyen Huang Senzhong ve ekibi, Omicron ve Delta'nın ortalama kuluçka süreleri ve bulaşıcı dönemlerinin birbirine yakın olduğunu varsayarak, EpiSIX kullanarak modelleme yaptı.

    Prof. Huang Senzhong, Omicron ve Delta ile enfekte olan hastaların kuluçka ve enfeksiyon sürelerinin yakın olduğunun gözlemlendiğini, ancak Omicron’un daha uzun süre gözlemlenmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

    Huang, aynı zamanda, Güney Afrika'da 1 Ocak 2022'ye kadar günlük yeni tespit edilen vaka sayısının 51 bin ila 72 bine ulaşmasının beklendiğini kaydetti.

    Nankai Üniversitesi'nin internet sitesinden aktarılan bilgilere göre, Profesör Huang ve ekibi, Çin Ulusal Sağlık Komisyonu tarafından yayımlanan verileri SEIR modelini kullanarak ve Zhiying Sağlık Verileri Araştırma Merkezi tarafından geliştirilen EpiSIX programı aracılığıyla analiz etti.

    Ekip, elde edilen sonuçlar üzerinde çalışarak salgının gelişimi, önlenmesi ve kontrolü hakkında inceleme ve değerlendirmeler yaptı.

    Omicron varyantının bulaşıcılığı, patojenitesi ve bağışıklıktan kaçış becerisi hakkında sistematik bir araştırma verisi henüz bulunmuyor.

    Yeni tip koronavirüsün Omicron adı verilen yeni varyantına 28 Kasım itibarıyla Güney Afrika, İsrail ve İtalya’nın yanı sıra Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi gibi farklı noktalarda rastlandı.

    Birçok ülke, sınırları kapatma, seyahatleri kısıtlama ve uçuşları yasaklama gibi önlemler aldı.

    Omicron’dan nasıl korunmalıyız?

    Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi yetkilisi Xu Wenbo, dün Çin Medya Grubu’na verdiği özel röportajda, “Omicron hızla yayılıyor. Yayılma hızının artıp artmayacağı hâlâ bilinmiyor ve önümüzdeki haftalarda gözlemlenmesi ve incelenmesi gerekiyor.” dedi.

    Omicron’un çok sayıda mutasyon geçirdiğinin tespit edildiğini, ancak mutasyonun artmasının bulaşıcılığın doğrudan güçlenmesi anlamına gelmediğini kaydeden Xu, bu durumun Omicron’un bağışıklıktan kaçış becerisinin Delta’dan kesinlikle daha fazla olduğunu göstermediğini ifade etti.

    Çinli uzman, mevcut aşıların etkinliğinin gözlemlenmesi gerektiğine işaret ederek, yeni tip koronavirüsün bir varyantı olan Omicron’un yıkıcı değişiklikler getirmeyeceğini söyledi.

    Xu, genetik araştırmaların nükleik asit testlerinin duyarlılığının da Omicron karşısında değişmediğine işaret ettiği bilgisini verdi.

    Xu, “Mevcut aşılar Omicron karşısında da hâlâ etkilidir, ağır hastalık ve ölüm oranını azaltabilir. Omicron, bağışıklık bariyerini tamamen aşamaz, çünkü antikor bağışıklığına ek olarak aynı zamanda T hücresi bağışıklığı da vardır. İnaktif aşılar, protein aşıları, vektör adenovirüs aşılarının yanı sıra takviye aşı gibi yöntemler Omicron suşu ile başa çıkabilir.” dedi.

    Xu, bilim insanlarının Omicron’u incelerken, mutasyonun bulaşıcılığı artırması, bulaşıcılığın Delta’yı geride bırakıp bırakmadığı, bağışıklıktan kaçış becerisi ve varyantın nasıl ortaya çıktığı gibi noktalara odaklanması gerektiğini dile getirdi.

    Çinli uzman, toplumun Omicron’dan nasıl korunacağıyla ilgili olarak ise “Maske takılmalı ve sosyal mesafe korunmalı. Sağlık durumu takip edilmeli. COVID-19 belirtileri varsa, vücut sıcaklığı izlenmeli ve doktora gidilmeli. Gereksiz yurt dışı seyahatlerden, özellikle Omicron suşlarına rastlanan ülkelere yönelik seyahatlerden kaçınılmalı.” ifadelerini kullandı.

    [Devamını Oku]
    2021-11-30