Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansı'ndan beklentiler

2021-10-12 11:21:22

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansı'ndan beklentiler_fororder_duoyangxing

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansı (COP15) dün Çin’in Yunnan eyaletinin merkez kenti Kunming’de başladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Çevre Planlama Programı İcra Direktörü Inger Andersen, tüm dünyadaki devletler ile işletmelerin ekolojik ortamın güvenliğini ön plana alması ve yönetim ve piyasa alanlarındaki sorunları çözmesi gerektiğini belirtti.

İnsanlığın sürdürülebilir kalkınması için dünya ülkelerinin ortak çaba göstermesi gerektiğinin altını çizen Andersen, “2021 yılının son aylarındaki çabalarımız, biyolojik çeşitliliğin azalması ve iklim değişikliği gibi sıkıntıların çözülmesi açısından büyük önem taşıyor. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansı’nda 2020 yılı sonrasında küresel biyolojik çeşitliliğin korunmasına ilişkin planların yerine getirilmesi için ortak çaba göstereceğiz.” dedi.

Uluslararası Bambu ve Hintkamışı Topluluğu (INBAR) Genel Sekreter Yardımcısı Lu Wenming yaptığı açıklamada, bugünlerde biyolojik çeşitliliğin korunmasının daha büyük önem arz ettiğini, COP15 sayesinde uluslararası toplumun biyolojik çeşitliliği koruma çabalarını daha ileriye taşımasını ümit ettiğini vurguladı.

Lu, “Gelecek 10 yıl, BM Ekolojik Sistemin Yeniden Oluşturulması Programı uygulanacak. Bu program biyolojik çeşitliliğin korunması bakımından çok faydalı. Dünya ülkelerinin COP15 sırasında biyolojik çeşitliliğin korunması konusundaki çabalarını daha da ileri taşımasını ümit ediyorum.” ifadelerini kullandı.

ClientEarth Derneği’nin Beijing’deki Temsilcisi Dimitri Nicolas de Boer, COP15’e başkanlık eden Çin’in çevre koruma alanında daha yapıcı önlemler aldığını gördüğünü kaydetti.

Dimitri Nicolas de Boer, “İlk olarak, Çin uluslararası toplumun biyolojik çeşitliliği koruma çalışmalarına finansal desteğini artırdı. İkinci olarak, son yıllarda Çin hükümeti, topraklarında birçok ekolojik kırmızı çizgi çizdi, söz konusu deneyimler denizin korunmasında kullanılabilir. Üçüncü olarak, yeşil tedarik zincirinin korunması hususundaki çabaları da son derece dikkate değer. Dördüncü olarak, Çin’in iklim değişikliğiyle mücadele taahhütlerini yerine getirdiğini görüyoruz.” diye konuştu.  

Paulson Enstitüsü Danışmanı Terry Townshend, Çin’de 10 yıl yaşadığını ve bu süreçte biyolojik çeşitliliği koruma politikalarının geliştirildiğini ve ekolojik çevrenin daha iyi bir şekilde korunduğunu gördüğünü söyledi. Townshend, dünya ülkelerinin COP15’de belirlenecek hedeflere önem vermeleri gerektiğini dile getirdi.

邬凡