“Sahte mahkeme” saçmalığı küresel terörle mücadele sonuçlarını ayaklar altına alıyor
Wang Juemian, CRI Haber Merkezi
Sözde “Uygur Mahkemesi’nin” ikinci oturumu dün İngiltere’de tamamlandı. Gerçeklerden haberdar olmayanlar, sözde “Uygur Mahkemesi’nin” gerçek bir mahkeme olduğunu zannedebilir, ancak hiçbir uluslararası hukuk kuralına dayanmayan ve hiçbir uluslararası yetkiye sahip olmayan sözde “Uygur Mahkemesi”, adıyla dünyayı aldatan sahte bir mahkeme ve sözde oturumlar da adli prosedürlerden çok uzak olan Çin karşıtı bir saçmalık.
İlk önce bu mahkemenin nasıl ortaya çıktığına bir göz atalım. İngiltere’de kurulan bir sivil toplum örgütü olan sözde mahkeme, sermayesini esas olarak bölücülükle tanınan ve Çin karşıtı olan Dünya Uygur Kurultayı’ndan alıyor. Dünya Uygur Kurultayı ise kurulduğu ilk günden beri, BM tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Doğu Türkistan İslami Hareketi’yle bağlantılı hareket ediyor ve Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde terör ve bölücülük faaliyetleri düzenliyor.
Daha derinlere bakıldığında ise, Dünya Uygur Kurultayı’nın ABD merkezli NED’in desteğini almış bir örgüt olduğu görülebiliyor. NED’in internet sitesinde yer alan belgelere göre, NED 2016 yılından bu yana Xinjiang’ı bölmeye çalışan güçlerin başlıca finansörü konumunda.
Sözde “Uygur Mahkemesi’nin” tek bir özelliği var: Çin karşıtı güçlerin maşası olmak.
Dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise, bu sözde mahkemenin ikinci oturumunun, 11 Eylül’ün 20. yıldönümüne çok yakın bir zamanda düzenlenmesi. Çin karşıtı güçler, Xinjiang hakkında yalan haberler uydurma ve Çin’e iftira atma girişimlerini böyle bir zamana denk getirerek, sadece Çin’in içişlerine yönelik kaba bir müdahalede bulunmuyor, aynı zamanda küresel çapta terörle mücadelede kaydedilen sonuçları da ayaklar altına alıyor.
Teröristler, 1990-2016 yılları arasında Xinjiang’da binlerce şiddetli terör saldırısı düzenledi ve bu saldırılarda çok sayıda insan hayatını kaybetti.
Çin hükümeti, vatandaşların can ve mal güvenliğini korumak amacıyla Xinjiang’da verimli önlemler aldı. Xinjiang’da son dört senedir hiç şiddet olayı yaşanmıyor. Bunun dışında, bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasında büyük başarılar kaydedildi.
Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nden İngiliz avukat Graham Perry, “Xinjiang’da soykırım söz konusu değil. Şu ana kadar Xinjiang’dan gelen Uygur mülteci görmedik. Xinjiang’da soykırım yaşandığını kanıtlayan hiçbir resim veya güvenilir kanıt yok.” diye konuştu.
Yalanlarla gerçekler gizlenemez. Uluslararası toplum, terörle mücadele konusunda çifte standart uygulayan ve Xinjiang’ı karalayan Çin karşıtı Batılı güçlerin amacını net olarak görüyor.
Başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin Xinjiang’ı karalamak için ortaya attığı suçlamalar aslında ABD’nin kendisine daha çok uyuyor.
Uluslararası toplum, artık sözde “Uygur Mahkemesi’nin” ABD gibi Batılı güçlerin siyasi manipülasyon için kullandığı bir maşa olduğunu net bir şekilde anladı. Ne kadar oturum düzenlenirse düzenlensin, Xinjiang’ın refah ve kalkınma süreci engellenemeyecek. Bu sahte mahkemenin saçma oyunları artık sona ermeli. Terörizme destek veren Çin karşıtı Batılı güçler boşa kürek çekmesinler.
