Çin ile AB Yatırım Anlaşması’na çok yaklaştı

2021-01-07 09:53:20

Çin ile AB Yatırım Anlaşması’na çok yaklaştı_fororder_1608757217

Kısa süre önce geride bıraktığımız 2020’nin son günlerinde küresel ekonomi için büyük önem taşıyan bir gelişme yaşandı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Almanya, Fransa ve AB liderleriyle video konferans yöntemiyle 30 Aralık’ta yaptığı görüşmede, Çin-AB Yatırım Anlaşması'na ilişkin müzakerelerin öngörülen tarihte tamamlandığını açıkladı.

Yeni aşamada anlaşmanın imzalanması ve onaylanması sürecinin beklenmesine rağmen, söz konusu büyük ilerlemenin kaydedilmesi, küresel ekonominin COVID-19 etkisinin altında kaldığı şu günlerde şüphesiz bütün taraflara yarar getirecek bir gelişme.

Anlaşması ticari ilişkilerin geliştirilmesi arzusunu yansıtıyor

AB’nin Çin’e yönelik yatırımı 2011 yılında bütün dış yatırımının sadece yüzde 2,1’ini, 2012 yılında Çin’in AB’ye yönelik yatırımı ise AB’nin çektiği bütün yabancı sermayenin ancak yüzde 2,6’sını oluşturmuştu.Bu bağlamda, iki taraf da daha verimli ekonomik ve ticari kurallar talep etti.

2012 yılında düzenlenen Çin-AB Zirvesi’nde, iki taraf arasında yatırım anlaşmasına ilişkin müzakerelerin bir an önce başlatılması hakkında fikir birliğine varıldı ve sonraki yıl yapılan zirvede, müzakerelerin resmen başlatılması kararı alındı.

7 yılda 35 tur müzakere

Yedi yıl süren müzakere maratonu 2020 bitmek üzereyken nihayet sona erdi.2013 yılında başlatılan müzakereler yedi yıl boyunca 35 tur olarak gerçekleştirildi. Müzakerelerin son 10 turu ise 2020 yılında yapıldı.

Nisan 2019’da düzenlenen 21. Çin-AB Liderler Görüşmesi’nde yapılan ortak açıklamada, 2020 yılında müzakerelerin tamamlanması hedefi ortaya koyuldu. Ancak müzakerelerin tamamlanmasından bir öncesine kadar bile müzakerelerin çıkmaza girdiğine dair şüpheci sesler mevcuttu.

Söz konusu hedefe,iki tarafın yoğun çabalarıyla öngörülen yılın son anında ulaşıldı. Bu da, salgının gölgesindeki küresel ekonomiye büyük bir güven aşıladı.

Anlaşmadan dünya nüfusunun dörtte biri faydalanacak

Son verilere göre, Çin’de 1 milyar 400 milyon, AB ülkelerinde ise 440 milyon kişi yaşamakta. Yani, Çin ve AB’nin toplam nüfusu 1 milyar 840 milyon olarak dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.İki taraf arasında imzalanan söz konusu anlaşmadan dünya nüfusunun dörtte birinin faydalanması bekleniyor.

Hatta, Çin ile AB arasındaki ticari bağlar her geçen gün daha da sıkılaşıyor; yatırım anlaşmasına yönelik talep de bu nedenle büyük ölçüde yükseldi.

İngiltere’nin AB’den çekilme kararı almasından önce, AB 16 yıl boyunca Çin’in en büyük ticaret ortağı ve ithalat yaptığı ülkeydi. Çin 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne katıldığında,Çin ile AB arasındaki mal ticareti 76 milyar 600 milyon ABD doları tutarındaydı. 2019 yılına gelindiğindeyse bu sayı 705 milyar 100 milyon ABD dolarına çıktı. Şu an her bir dakikada iki taraf arasındaki ortalama ticaret hacmi 1 milyon ABD doları aşkın. Geçen yılın ilk 11 ayında salgının etkilerine rağmen, Çin ile AB arasındaki ticaret hacmi yüzde 3,5 artarak, büyük direnç gösterdi.

Yatırım bakımından, AB’ye üye 27 ülkenin Kasım 2020 itibarıyla Çin’e gerçekleştirdiği yatırım 117 milyar 980 milyon ABD dolarına ulaştı ve AB’nin Çin’de yürüttüğü yatırım projeleri sayısı da 38 bini aştı. Çin’in AB ülkelerine yönelik doğrudan yatırımı ise 80 milyar ABD dolarını geçti.

Yatırım anlaşmasının içeriği umut vadediyor

Hem Çin hem de Avrupa için dengeli, yüksek seviyeli, karşılıklı yarara ve ortak kazanca dayalı söz konusu ilerlemeler, Çin ile Avrupa’nın karşılıklı yatırımları için daha geniş bir piyasaya giriş izni verilmesini sağlayacak. Ayrıca, daha yüksek seviyeli bir iş ortamı, daha güçlü bir kurumsal güvence ve daha parlak bir işbirliği ufku yaratacak.

Çin tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, Çin ve Avrupa dışa açılma konusunda taahhütlerde bulunmanın yanı sıra, kendisine ait gerekli denetim ve yönetim yetkisini de muhafaza ediyor. İki taraf, karşılıklı yatırımı arttırmanın yanı sıra, yatırımların sürdürülebilir şekilde kalkınmasına yarar sağlanması gerektiğine de vurgu yaptı.

Bununla birlikte anlaşmanın kapsamı, geleneksel ikili yatırımı aşarak, pazara giriş izni taahhütleri, adil rekabet kuralları, sürdürülebilir kalkınma ve anlaşmazlıkların çözümü içeriklerine de sahip. Dolayısıyla, müzakerelerde yüksek düzeyli sonuçlar elde edildiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

尹婷婷