Çin: Azınlık haklarının korunmasında da “Önce Amerika” demeliler!

2020-12-03 19:15:08

Çin: Azınlık haklarının korunmasında da “Önce Amerika” demeliler!

ABD yönetimi, Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur etnik grubundan vatandaşların “zorla çalıştırıldığı” bahanesiyle bugünden itibaren Xinjiang’dan pamuk ve pamuklu ürünlerin ithalatını yasaklama kararı aldı.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chunying, bugünkü olağan basın toplantısında ABD’nin kararını yorumladı.

Hua, ABD’deki bazı siyasetçilerin “zorla çalıştırma” şeklindeki sahte haberleri icat etmelerinin Çin’in ilgili kurum ve işletmelerine baskı yapmayı ve Çin’in kalkınmasını engellemeyi amaçladığını belirtti.

Hua, Çin’de her etnik gruptan vatandaşların istikrarlı şekilde istihdam edilmesini sağlamak ve insanları zorla çalıştırmak iyi ayrı kavramdır dedi.

Xinjiang’daki Etnik Azınlıklar İstihdam Raporu’na göre, yoklamaya katılan 4 köydeki sakinlerden yüzde 86,5’i ilçe dışına çıkıp çalışmaya razı. Bu, etnik azınlıkların dışarıda çalışmaya dair güçlü iradesini gösteriyor. Geçen yılın sonu itibarıyla Xinjiang’da 2 milyon 923 binden fazla kişi nispi yoksullukan kurtarıldı ve yoksulluk oranı 2014 yılındaki yüzde 19,4’ten yüzde 1,24’e kadar indi.

Sözcü Hua, yoksulluktan kurtarılan ve zenginleşen Xinjiang halkının güler yüzünün ABD’nin yalanlarına en güçlü cevap olduğunu dile getirdi.

Sözcü, “ABD’deki bazı siyasetçiler bir yandan Xinjiang’daki etnik azınlıkların haklarının korunmasına büyük ilgi gösterdiklerini iddia ederken diğer yandan baskı ve yaptırım gibi yöntemlerle Xinjiang işletmelerine baskı yapıyor. Bu, Xinjiang halkını yasal emek faaliyetleriyle daha güzel yaşam arayışından yoksun bırakmayı, Xinjiang’da ‘zorla işsiz bırakma’ ve ‘zorla fakirleştirme’ yaratmayı amaçlıyor. Bu siyasetçiler Xinjiang işlerine aşırı ilgi gösteriyor, ancak kendi ülkelerinde görülen etnik azınlıklara eşitsizlik, yüksek yoksulluk oranı ve ırk ayırımcılığı gibi sorunları görmezden geliyor. Etnik azınlıkların haklarının korunması konusunda neden ‘Önce ABD’ politikası uygulanmıyor?” ifadelerini kullandı.

Hua, ABD’li siyasetçilerin Xinjiang meselesini bahane ederek Çin’in içişlerine karışmayı durdurmaları çağrısında bulundu ve Çin’in kendi işletmelerinin yasal haklarını korumak için gerekli tedbirleri alacağını söyledi.

Öte yandan, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözücüsü Hua Chunying, ABD’nin durumu doğru şekilde algılayarak yabancı şirketlerin ABD’deki yatırım faaliyetlerine engeller yaratmak yerine eşit, adil ve ayrımcı olmayan bir ortam sağlamasını istediklerini kaydetti.

ABD Temsilciler Meclisi dün bir yasa tasarısı onayladı. Yasa tasarısında Çinli şirketlerin ABD’nin hesap denetim standartlarına uymaları gerektiğine ve aksi takdirde bu şirketlerin ABD borsasında işlem görmelerinin yasaklanacağına işaret edildi.

Hua, ABD’nin eyleminin Çinli şirketlere yönelik politik baskılar kapsamındaki son operasyon olduğunu ifade etti.

Günümüzün oldukça küreselleşmiş sermaye piyasasında sorunu çözmenin doğru yolunun sınır ötesi denetimde işbirliğinin güçlendirilmesi, yatırımcıların meşru haklarının korunması ve uluslararası işbirliğinin artırılması olduğunu dile getiren Hua Chunying, ABD’nin menkul kıymetler denetimini siyasallaştırmasına kesinlikle karşı olduklarına dikkat çekti.

Hua Chunying, söz konusu yasa tasarısının yasallaşması durumunda küresel yatırımcıların ABD’nin sermaye piyasasına olan güvenini ciddi şekilde zayıflatacağını ve ABD’nin sermaye piyasasının uluslararası statüsüne zarar vereceğini belirtti.

Sözcü Hua Chunying aynı basın toplantısında ABD ve Avustralya’nın silahlarını artırmak için bahane aradıklarını da belirtti.

Avustralya Savunma Bakanı Linda Reynolds, 1 Aralık’ta yaptığı konuşmada Avustralya'nın benzer silahlar geliştiren Çin ve Rusya'nın oluşturduğu tehdide karşı koymak için ABD ile ortaklaşa hipersonik füzeler geliştireceğini belirtti.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, “Son yıllarda ABD, hipersonik silahların geliştirilmesinde başı çekerek silah yarışının artmasına yol açtı ve küresel stratejik istikrarı ciddi şekilde etkiledi. Avustralya ise ABD'yi izleyerek silahların artırılmasına bahane bulmak için ‘Çin tehdidi’ ve ‘Rus tehdidi’ teorisini icat etti, bölgesel ve küresel güvenliğe risk unsuru kattı. Çin bu gidişattan endişe duymaktadır” dedi.

Hua Chunying, Çin'in her zaman savunmacı bir ulusal savunma politikası izlediğini ve askeri gücün geliştirilmesinin belirli bir ülkeye yönelik olmadığını vurguladı.

Hua, “ABD gibi küresel bir savaş stratejimiz ve planımız yoktur, diğer ülkelerle silah yarışını bir yana bırakarak Avustralya'yı hedef almayı da düşünmüyoruz” diye konuştu.

Sözcü Hua, Çin’in Avustralya'yı kendi güvenlik çıkarlarını objektif olarak değerlendirmeye ve bölgedeki ülkeler arasında karşılıklı güveni artırmaya çağırdıklarını da sözlerine ekledi.

Sözcüsü Hua Çin’in açık deniz balıkçılığı yapan gemilerin düzenlemeleri ve yasaları ihlal girişimlerine "sıfır tolerans" gösterdiğine de değindi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, kısa süre önce Filipinler'in Manila kentindeki Asya-Pasifik Medya Merkezi aracılığıyla özel bir telefon brifingi düzenleyerek Çin balıkçılık gemilerinin, Pasifik'teki "yasadışı, düzensiz ve bildirilmeyen" (IUU) balıkçılık sorununun "baş suçlusu" olduğunu iddia ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, “Çin gemileri bölge ülkelerinin temel geçim kaynaklarını yağmalayarak bu ülkelerin istikrarı, gıda güvenliği, ekonomik gelişimini ve temel uluslararası düzeni tehdit etmektedir” ifadesini kullandı.

Çin’in bu konu hakkındaki tutumuyla ilgili bir soruyu yanıtlayan sözcü Hua Chunying, bugün düzenlenen olağan basın toplantısında, söz konusu iddianın sadece ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayılan bir dizi yalandan biri olduğuna dikkat çekti.

Sözcü şunları ekledi:

“Çin sorumlu bir ülke olarak yeşil ve sürdürülebilir kalkınma yoluna bağlı kalarak balıkçılık kaynaklarının bilimsel olarak korunmasına ve sürdürülebilir kullanımına odaklanmaktadır ve küresel balıkçılığın sürdürülebilir gelişimini desteklemektedir. Çin bölge ülkeleriyle uzun zamandır yakın iletişim ve işbirliğini sürdürerek deniz balıkçılığı üretiminin düzenini ve deniz ekolojik ortamını korumaya çalışmaktadır. Çin Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne ve katıldığı çok taraflı balıkçılık anlaşmaları kapsamındaki yükümlülüklerine sadık kalmaya devam edecektir.”

Çin’in ilgili kurumları, Çin'in derin deniz balıkçılık yönetimi ilkeleri ve politikalarını kapsamlı bir şekilde tanıtan "Çin'in Açık Deniz Balıkçılık Performansı (2020)" adlı bir beyaz kitap yayınladı.

Hua Chunying, “ABD’nin ilgili suçlamaları gerçeklerle tamamen tutarsızdır ve uluslararası hukuk ve ilgili çok taraflı balıkçılık anlaşmaları yanlış yorumlanmıştır.. ABD’yi ilgili konularda yalanları üretmeye bırakmaya ve siyasi manipülasyona girmemeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

哈斯叶提