"İpek Yolu heyeti, Xinjiang Sosyal Bilimler Akademisi'ni ziyaret etti

  2017-06-02 17:07:26  cri

"2017 İpek Yolu'nda Çin" etkinliği kapsamında Türkiye, Mısır, Endonezya, Afganistan, Ürdün ve Sudan'dan gelen gazeteci, yazar ve uzmanlar, kısa süre önce Xinjiang Sosyal Bilimler Akademisi'ni ziyaret ederek Çinli uzmanlardan Xinjiang'ın din ve azınlık politikaları ile bölücülük, aşırıcılık ve terörizmle mücadele konularında bilgi aldı.

Sudan Cumhuriyeti Kamuoyu Gazetesi Siyasi İşler Baş Editörü Fateh Elrhman Albashir Dafaallah Alfaki, Xinjiang'la ilgili merak ettiği soruları şöyle sıraladı:

"Xinjiang'daki terörizm, İslamiyet'ten mi kaynaklanıyor? İslamiyet'ten bahsedilince terörizm de akla geliyor mu? Xinjiang'daki Müslümanların durumu nasıl, hayatlarını nasıl sürdürüyorlar? Müslümanlar temel haklarını gerçekten kullanabiliyor mu, ayrımcılığa maruz kalıyorlar mı? Diğer etnik gruplar ve dinlerin durumu nasıl?"

"Farklı dinlere inananlar eşit haklara sahip"

Bu sorulara cevap veren Ma Pinyan, Xinjiang Sosyal Bilimler Akademisi araştırmacısı, aynı zamanda Xinjiang'daki din ve inanç özgürlüğü konulu beyaz kitabı hazırlayanlardan biri. Xinjiang'da herhangi birine inancı veya dininden dolayı adaletsiz davranılmadığına dikkat çeken Ma Pinyan, Xinjiang'da etnik grupların din ve inanç özgürlüğü bulunduğunu, farklı dinlere inananların eşit haklara sahip olduğunu kaydetti.

Çin hükümeti ve Xinjiang'daki azınlıkların, terörizmin belli bir etnik grup veya dinle ilişkilendirilmesine karşı çıktıklarını vurgulayan Ma, şöyle konuştu:

"Aşırıcılık ile şiddet ve terör faaliyetleri, belli bir dine has bir sorun değil. Aşırıcılığın İslam ile hiç ilgisi yok. Fakat aşırıcılar, İslam'ı bahane ederek terör eylemlerinde bulunuyorlar. Bu durum, İslamiyet'in temel öğretilerine aykırı olduğu gibi, Müslümanların imajına da büyük zarar veriyor. İslamiyet'in imajını korumak için aşırıcılığa kararlılıkla karşı çıkılmalı."

Şiddet ve terör faaliyetlerinin kaynağının aşırıcılık olduğunu kaydeden Ma, Xinjiang'ın bu tür düşüncelerin yayılmasının önlenmesine önem verdiğini belirterek vatandaşların ihbarlarının, şiddet ve terör girişimlerinde bulunanların yakalanmasına büyük katkı yaptığını söyledi. Ma, şiddet ve terör ile aşırıcılığın kökten temizlenmesi için Xinjiang'ın ekonomik kalkınmasının ilerletilmesi ile birlikte çeşitli etnik gruplara mensup vatandaşların yaşam koşullarının düzeltilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Etnik grupların yaşadığı bölgelerin kalkınmasına büyük destek

Çin merkezi hükümeti, Xinjiang'daki altyapı tesisleri inşasına ve halkın yaşam koşullarının iyileştirilmesine ilişkin yatırımlarını sürekli artırıyor. Alınan bilgilere göre, 2010 yılından bu yana Xinjiang'a verilen bütçenin yüzde 70'inden fazlası vatandaşların yaşam kalitesini düzeltmeyi hedefleyen projelerde kullanıldı. Xinjiang'daki kent ve kasabalarda köylü ve çobanların ortalama net geliri 19 bin yuan civarında.

Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Nurullah Öztürk, Çinli uzmanların verdiği bilgileri dinledikten sonra şunları ifade etti:

"Bir söz var bizde, sanırım burada da vardır, 'Ölçmediğinizi yönetemezsiniz, anlamadığınızı da ölçemezsiniz.' Dolayısıyla bu sosyal bilimler akademisi, buradaki halkın sorunlarını, taleplerini, beklentilerini ölçme konusunda çok önemli bir imkân diye düşünüyorum. Çünkü halkın beklentilerine rağmen uygulanan politikalar her zaman sorun üretmiştir. Profesör Ma Pinyan da bahsetti, terörle mücadelede halkın desteği ile çok büyük başarı elde edildiğini söyledi. Dolayısıyla halkla beraber, halkın mutluluğu için halkın beklentileriyle uyumlu politikalar geliştirmek ve onların refahı ve huzuru için birtakım uygulamalar ve politikalar üretmek elbette çok arzulanan bir şeydir. Sadece bir konuda endişem vardı, ama onu da Sayın Profesör Ma Pinyan bize açıkladı, aşırıcılıklar zaman zaman tanımsız olduğu için farklı yorumlanabiliyor. Bazı ülkelerde, Avrupa'da sadece başörtüsü aşırıcılık sayılabiliyor, sadece namaz aşırıcılık sayılabiliyor, ama profesör aşırılığı terörle açıkladı ve burada da bir belirsizlik kalmadı. Ben tekrar teşekkür ediyorum ve bu akademinin de Kuşak ve Yol projesine çok önemli katkıları olacağına inanıyorum. Türkiye'de bizim sosyal bilimler üniversitemiz var, Hamit Bey de oranın öğretim üyelerindendir, uzun vadede belki (Çin ile) iş birliği de yapılabilir diyorum ve hepinize teşekkür ediyorum."