Yorum: Çin'in inovasyon gücünün artması dünyanın kalkınması için önemli |
2020-10-31 20:34:01 cri
|
Liu Dong-CRI Haber Merkezi ÇKP 19. Merkez Komitesi 5. Genel Kurul Toplantısı'nda inovasyonun Çin'in modernizasyon sürecinin temelindeki unsur olacağı vurgulandı. Toplantıda, Çin'in kendi gücüne dayanarak bilimsel ve teknolojik gelişme sağlamasının, ulusal kalkınmanın stratejik dayanağı olarak, 14. Beş Yıllık Plan'daki tüm görev ve hedeflerdeki yerinin artırılması gerektiği kaydedildi. ÇKP'nin beş yıllık planlarında bilim ve teknolojik inovasyona ilk kez bu denli merkezi bir rol verilmesi, bu alana ülkenin kalkınması açısından atfedilen önemi de gösterdi. Çin, iç ve dış ortamda büyük belirsizliklerle karşı karşıya bulunuyor. İçeride, büyüme için yeni ve sürdürülebilir bir motora ihtiyaç duyuluyor. Yeni Bilimsel ve Teknolojik Devrim ile Endüstri Devrimi, hiç kuşkusuz Çin ekonomisinin dönüşümü ve nitelikli büyümesi için yeni fırsatlar sağladı. Toplantıda yayımlanan bildiride, "yeni" kelimesi 66 defa geçti. 14. Beş Yıllık Plan, yeni kalkınma aşaması, yeni düşünceler ve yeni düzen doğrultusunda hazırlanıyor. Bu olgular, kapsamlı sosyalist modernizasyon sürecini başlatan Çin'in inovasyonun "birinci motor" olmasına, önceki aşamalara kıyasla daha acil ihtiyaç duyduğunu yansıtıyor. Dış ortam açısından ise tek taraflılığın ve ticarette korumacılığın yükselmesiyle birlikte küreselleşmeden uzaklaşma eğilimi, uluslararası piyasalara büyük zarar verdi. Çin de bu nedenle bazı ileri teknoloji alanlarında zorluklar yaşadı. Çin, yalnızca teknoloji alanında bağımsız Ar-Ge çalışmaları yapabilmesi, kritik teknolojileri kendi gücüne dayanarak geliştirebilmesi durumunda ileri teknolojiler alanında sorunsuz şekilde "nefes alabilecek" ve ulusal güvenliğinin garantisini sağlayabilecek. Bilimsel ve teknolojik inovasyon, sadece Çin'in önümüzdeki beş yıllık planının içeriklerinden biri değil; aynı zamanda, ülkenin kalkınmasının uzun vadeli yönüne işaret ediyor. Toplantıda ortaya koyulan 2035 Vizyonu'nun başlıca hedeflerinden biri de kritik teknolojilerde ilerlemeler kaydedilerek ülkenin inovatif ülkeler arasında başı çekmesinin sağlanması. Çin'in şu anki teknolojik ve bilimsel inovasyon gücüne bakıldığında, bu hedefe ulaşılması için uygun koşulların bulunduğu görülüyor. Çin'de bilimsel ve teknolojik inovasyon, 13. Beş Yıllık Plan döneminde gerek nicelik gerekse nitelik bakımından önemli gelişme sağladı. Son beş yıl içinde, bilim ve teknolojinin ekonominin büyümesine katkısı yüzde 55,3'ten yüzde 59,5'e çıktı. Çin, dünya genelindeki 131 ekonomik topluluk arasında inovasyon gücü açısından 14. sıraya yükseldi. Son verilere göre, 2019 yılında Çin'in inovasyon endeksi 228,3'ü bularak, bir önceki yıla göre 7,8 puan arttı. Ar-Ge'ye ayrılan bütçenin GSYİH'deki payı da yüzde 2,23'e ulaşarak, 2018 yılında AB üyesi 15 ülkenin ortalamasını aştı. Özellikle 5G, yapay zekâ ve blockchain teknolojileri ile yeni enerjilerin kullanımının hızlandırılması, Çin ekonomisinin yüksek nitelikli kalkınmasına destek sağladı. Çin'in bilim ve teknoloji açılarından kendi kendine yetmesi, ülkenin kapılarının kapatılarak inovasyon yapılacağı anlamına gelmiyor. Çin'in bilimsel ve teknolojik inovasyon süreci dünyadan kopuk şekilde gerçekleşmeyecek. Ayrıca, dünyanın bilimsel ve teknolojik ilerlemesi de Çin'e ihtiyaç duyuyor. Geçmişe bakıldığında da Çin'in bilimsel ve teknolojik gelişmesinin tüm insanlığın mutluluğunun yükseltilmesini amaçladığı açıkça görülüyor. Çin tarafından geliştirilen Beidou navigasyon sistemi bunun açık bir örneği. ASEAN ülkeleri ile Pakistan gibi Kuşak ve Yol güzergâhındaki ülkeler, Beidou sistemininin teknolojilerinden, ürünlerinden ve uygulamalarından yararlanıyor. Bir başka örnek ise Çin'in 2022 yılı itibarıyla inşasını tamamlamayı planladığı uzay istasyonuna diğer ülkeleri de davet etmesi… İnovasyon gücü daha da artan bir Çin, kuşkusuz küresel çaptaki inovatif girişimcilerin gözdesi hâline gelecek, dünya ekonomisinin toparlanarak gelişmesine, insanlığın bilimsel ve teknolojik ilerlemesine daha büyük katkılar yapacak. |