Yorum: Kuşak ve Yol'u karalayan ABD'li siyasetçiler tüm dünya tarafından kenara itilecek |
2020-10-26 20:53:27 cri
|
Liang Xinwen-CRI Haber Merkezi ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, dün Hindistan, Sri Lanka, Maldivler ve Endonezya'yı kapsayacak dış gezisine başladı. Uzmanlara göre, Pompeo'nun son ziyaretlerinin amacı, söz konusu ülkeleri Çin ile zıtlaşmaya zorlamak, bu ülkelerin Çin'e karşı ABD ile birlikte olmalarını sağlamak. Aslında bu hiç de beklenmedik bir gelişme değil; zira, Pompeo'nun son dönemde uluslararası arenada sergilediği performansa bakınca, ABD'li siyasetçinin tek derdinin Çin'i karalamak olduğu apaçık görülüyor. Pompeo'nun sürekli yaymaya çalıştığı Kuşak ve Yol inisiyatifinin sözde "borç tuzağı" yarattığı yalanı, ilgili ülkelerin Çin'le işbirliği yapmasını engellemeyi amaçlıyor. Bu iftira, uluslararası toplumun genelinde de hoşnutsuzluğa yol açıyor. Bilindiği gibi, Kuşak ve Yol inisiyatifi, Çin'in uluslararası topluma sunduğu bir küresel kamu ürünü. Mayıs itibarıyla 138 ülke ve 30 uluslararası kuruluş ile Çin arasında Kuşak ve Yol'u ortaklaşa inşa etme konusunda 200 işbirliği belgesi imzalandı. Bu belgeler de uluslararası toplumun Kuşak ve Yol inisiyatifine duyduğu güvenin ve verdiği desteğin ispatı. Ancak, dünya tarafından olumlu karşılanan bu kamu ürününe karşı Soğuk Savaş zihniyetine sarılan ABD'li siyasetçiler, sözde "borç tuzağı" yalanını ortaya atıyor. ABD'deki başkanlık seçimi yaklaşırken, bu saçma iddia, insanların odağını iç sorunlardan başka yöne çevirmek için kullanılıyor. Pompeo, son dönemde, Avrupa'ya yaptığı ziyaretler esnasında ve katıldığı uluslararası toplantılarda Çin'in Kuşak ve Yol güzergâhındaki ülkeleri borçlandırdığı gibi ürpertici iddialar ortaya attı. Ancak ilgili ülkeler, Pompeo'nun Çin'i karalamayı hedefleyen bu iddialarına katılmadı. Örneğin Hırvatistan Devlet Başkanı Andrej Plenkovic, ekim ayı başında Pompeo ile yaptığı görüşmede, Kuşak ve Yol inisiyatifini övgüyle değerlendirdi. Sri Lanka Devlet Başkanı Gotabhaya Rajapaksa da geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, Çin'in Sri Lanka'yı kontrol etmek için sözde "borç tuzağı" kurduğu şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, Çin'in ülkedeki altyapı inşasına büyük katkılarda bulunduğunu söyledi. Kamboçya Enformasyon Bakanı Khieu Kanharith ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "ABD, her yerde üçüncü dünya ülkelerini Kuşak ve Yol inisiyatifinin borç tuzağı yaratma ihtimaline karşı uyarıyor. Bize borç tuzağının ne olduğunu bile bilmeyen aptallar olarak mı muamele ediyorsunuz?" ifadelerini kullandı. Görünen o ki, Pompeo gibi ABD'li siyasetçilerin uydurduğu sözde "borç tuzağı" yalanının arkasında yatan nedeni, uluslararası toplum çoktan anladı. Peki, Kuşak ve Yol'un inşasına katılan ülkeler gerçekten "borç tuzağı"na düştü mü? En iyi kanıt, her zaman olgulardır. Çin, 2013 yılında Kuşak ve Yol inisiyatifini ortaya koymasından bu yana, gelişmekte olan ülkelerle daima karşılıklı saygı, eşitlik ve karşılıklı yarar temelinde işbirliği yürütürken, bu ülkelere hiçbir siyasi şart koşmadan var gücüyle yardım sağlıyor. Çin'in bu girişimleri sayesinde, çok sayıda ülkenin ekonomik ve toplumsal kalkınması ilerletildi. Verilere göre, ilgili bölge ve ülkelerin borçlarının ancak küçük bir kısmı, Çin'le yapılan işbirliği projelerinden kaynaklanıyor. Şu ana kadar, hiçbir ülke, Çin'le işbirliği yaptığı için sözde "borç tuzağı"na düşmüş değil. Uluslararası Para Fonu'nun açıkladığı veriler, 2019 yılı sonu itibarıyla, Afrika ülkelerinden yüzde 40'ının borç krizi yaşadığını gösteriyor. Ancak bu ülkelerin çoğunun alacaklıları, Avrupalı veya ABD'li banka ve işletmelerden oluşuyor. Demek ki, Afrika ülkelerinin borç tuzağına sürüklenmelerinin asıl müsebbibi de başını ABD'nin çektiği Batılı ülkeler… Bugünlerde, COVID-19 pandemisi küresel ekonomiye ciddi etkiler getirirken, çok sayıda gelişmekte olan ülkenin borç yükü daha da arttı. Çin, gelişmekte olan ülkelere yardım etmek amacıyla bir yandan G20 ülkelerinin "borçların vadelerini uzatma planı"nı aktif şekilde destekleyerek en az gelişmiş 73 ülkenin salgının etkilerini kontrol etmesine yardım sağlıyor, öte yandan da Kuşak ve Yol kapsamındaki altyapı projelerini ilerleterek, gelişmekte olan ülkelere kendi gücüyle destek veriyor. 2020 yılının ilk dokuz ayında, Çinli işletmelerin dış yatırımları, özellikle de Kuşak ve Yol güzergâhındaki ülkelere yaptıkları yatırımlar arttı. Bu durum da Kuşak ve Yol'un bir borç tuzağı değil; bilakis, kalkınma fırsatı olduğunu yine kanıtladı. Pompeo'nun Güney Asya ziyaretine başladığı gün, Pakistan'daki ilk metro hattı hizmete girdi. Pakistan'daki ilk metro hattı projesi, aynı zamanda Kuşak ve Yol inisiyatifi çerçevesinde, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru projesi kapsamında imzalanan ve tamamlanan ilk büyük çaplı raylı ulaşım projesi olma özelliğine sahip. Metro hattının inşa sürecinde 7 binden fazla kişiye istihdam sağlanırken, işleyiş ve bakım süreçlerinde de yaklaşık 2 bin kişi için iş imkânı yaratılması bekleniyor. Bunun dışında Çin-Laos demiryolunun 2021 yılı sonunda, Vientiane-Vang Vieng otobanının da 2020 yılı sonunda hizmete girmesi planlanıyor. Bunun gibi örnekler saymakla bitmez… Dünya için Kuşak ve Yol ne anlama geliyor? Geride kalan yedi yıldaki uygulamalar bu sorunun cevabını veriyor. Pompeo gibi ABD'li siyasetçilerin her türlü karalama girişimi başarısızlığa uğrayacak. ABD, gelişmekte olan ülkelerin altyapı inşasına ve gelişmesine destek sağlamak istemiyorsa, en azından diğer ülkelerin arasını bozacak ve kalkınmalarını engelleyecek girişimlerini sonlandırmalı. |