Yorum: Dağlık Karabağ'da çatışmanın bölgesel savaşa dönüşme ihtimali düşük |
2020-09-30 09:59:26 cri
|
Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ (Nagorni-Karabağ) bölgesinde geçen hafta pazar günü başlayan askeri çatışma bugünlerde de devam ediyor. Yerel basında çıkan haberlere göre çatışmada en az 23 kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı. Ermenistan genel askeri seferberlik, Azerbaycan ise savaş hali ilan etti.
Güney Kafkasya'da gerginliğin giderek tırmandığı görülüyor. Ancak analistler, tarihten süregelen anlaşmazlıklar ve büyük devletler arasındaki güç rekabetinden kaynaklanan bu gerginliğin tam ölçekli bölgesel savaşa dönüşme ihtimalinin düşük olduğunu savunuyor. Güney Kafkasya, küresel enerji koridoru olarak bilinir, dolayısıyla bu gerginlik uluslararası toplumda büyük endişeye yol açtı. BM, Ermenistan ve Azerbaycan arasında çıkan çatışmalardaki sivil ölümlerini kınayarak çatışmalara derhal son verilmesi çağrısı yaptı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin önceki gün yaptığı açıklamada, Azerbaycan ve Ermenistan'ın sorunu siyasi yollardan çözmeleri çağrısında bulundu. Çinli sözcü Wang Wenbin, bölgesel barış ve istikrarın korunmasının Ermenistan ve Azerbaycan dahil tüm tarafların çıkarına uyduğuna inandıklarını belirterek, ilgili tüm tarafların soğukkanlı ve temkinli olmalarını, durumu daha da tırmandırmayı önleyecek tedbirler almalarını istedi. Gerginlikle ilgili Rusya, Türkiye ve AB gibi ülkeler ve uluslararası örgütlerden de açıklamalar geldi Türkiye Dışişleri Bakanlığı, önceki gün Azerbaycan'a tam destek sağlayacaklarını açıkladı ve Ermenistan'ın askeri eylemlerini sert bir dille kınadı. Kremlin Sarayı aynı gün yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve Putin'in Azerbaycan-Ermenistan çatışmasından ciddi endişe duyduklarını ifade ettiğini bildirdi. Putin'in basın sekreteri Dimitri Peskov dün yaptığı açıklamada, Moskova'nın ilgili ülkelerin çatışmaya müdahaleyi durdurmaları, çatışmanın siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesi çağrısında bulunduğunu dile getirdi. Peskov, Moskova'nın Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye ile temasları koruduğunu ve atılması gereken adımlar konusunda Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü (AGİT) ile koordinasyon halinde olduğunu kaydetti. AB Konseyi Başkanı Charles Michel önceki gün twitter hesabından yaptığı paylaşımda, gerginlikten büyük kaygı duyduklarını belirterek, "Askeri girişimler derhal durdurulmalı, durumun daha da kötüleşmesi önlenmeli." diye konuştu. Uluslararası toplumun endişelerine rağmen çatışmanın giderek tırmandığı görülüyor. Çatışmalarda ağır silahlar kullanıldı ve büyük can kaybı yaşandı. Fakat mevcut çatışma bölgesel bir savaşa dönüşecek mi? Analistler, ciddi boyutlara ulaşmasına rağmen çatışmanın daha da tırmanma motivasyonunun bulunmadığı yönünde görüş bildiriyor. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmazlıklar tarihten süregeliyor. Bir günde çözülemeyen bu anlaşmazlıkların kısa süre içinde bölgesel bir savaşa dönüşmesi de zor. Temmuz ayında iki ülke askeri çatışmaya girmiş ve çatışmalarda onlarca kişi yaralanmış ve hayatını kaybetmişti. Ancak o dönemde çatışma uluslararası toplumun dikkatini çekmedi. İki ülkenin birbirini son çatışmayı başlatan ilk taraf olmakla suçlarken, çatışmanın savaşa dönüşmesinden özenle kaçındıkları da görülüyor. Çatışmalar, şu ana kadar sadece Dağlık Karabağ bölgesindeki dar bir alanla sınırlı. Azerbaycan ve Ermenistan, çatışmaya girerek iç seçimlerde muhalif güçlere karşı seçmenlerden daha fazla destek almayı ümit ediyor ve çatışmanın şiddetlenmesinden doğacak toplumsal ve ekonomik sonuçlara katlanma kapasiteleri ve arzuları bulunmuyor. Büyük devletler bölgede büyük çatışmaya izin vermeyecek Çatışmanın yaşandığı Güney Kafkasya bölgesi, küresel enerji koridoru olarak kabul ediliyor. Bölge siyaset, güvenlik ve enerji açılarından büyük stratejik önem taşıyor. Bu bölgede çatışmanın bölgesel savaşa dönüşmesine Rusya ve ABD gibi büyük devletler izin vermeyecektir. Dağlık Karabağ bölgesine coğrafi olarak yakın olan Rusya, çatışmanın kontrolden çıkıp kendi çıkarlarını zedelemesini bir köşede izlemeyecek. Çatışmanın kontrolden çıkması, Rusya'nın güney kesiminde etnik ve dini kargaşaları tetikleyebilir ve Rusya'yı yıllarca rahatsız eden terörist faaliyetlerini yeniden alevlendirebilir. Öte yandan, Rusya'nın, Güney Kafkasya'da siyasi etkisi mevcut. Bu etki çatışmanın çözülmesinde büyük rol oynayabilir. Rusya, Ermenistan'la uzun süredir yakın ilişkilere sahip. Ermenistan ise Rusya liderliğindeki Toplu Güvenlik Anlaşması Örgütü ve Avrasya Ekonomik Birliği üyesi. Güney Kafkasya'da çatışmanın tırmanması, ABD'nin bölgede uzun vadeli çıkarlarına da uymuyor. ABD, çatışmanın sona ermesi için arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump, önceki gün yaptığı basın toplantısında, çatışmayı yakından takip ettiklerine dikkat çekerek, bu çatışmayı durdurma arayışı içinde olduklarını belirtti. Ancak, ABD son yıllarda Rusya'nın Avrasya bölgesindeki etkisini sınırlamak için jeopolitik oyunlara kalkışıyor, bu nedenle ABD'nin çatışmaya nasıl arabuluculuk edeceği, uluslararası toplumun merakını uyandıran konulardan biri. Belki de ABD'nin bu konudaki çabaları, başkanlık seçimlerinde Trump'a puan verebilir, ancak Birleşik Arap Emirlikleri-İsrail diplomatik ilişkilerinin tesis edilmesi gibi büyük bir ilerleme olmayabilir. Söz konusu çatışma, İran gibi bölge devletlerinin güvenlik çıkarlarına da uymuyor. İran, dün yaptığı açıklamada, Azerbaycan ve Ermenistan'a derhal ateşkes sağlama çağrısında bulundu. Genel olarak Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki bu çatışma bir süre devam edebilir, ancak bölgesel bir savaşa dönüşmesi ihtimali düşük. |