Yorum: Bazı Amerikalı siyasetçiler, dünyayı dibe çekiyor

İngiliz Reuters haber ajansı muhabiri Shrutee Sarkar, kısa süre önce yazdığı bir makalede ABD'nin Covid-19 salgınıyla mücadele çalışmalarının dünya ekonomisine etkilerini değerlendirirken bu ifadeleri kullandı.

ABD Merkez Bankası (Fed), dünyanın en büyük ekonomisine destek vermek için sınırsız teşvik tedbirleri aldı. Buna rağmen, ABD ekonomisinin yokuş aşağı hızla gerilemesini engelleyemedi. ABD Doları endeksi kısa süre önce son iki yılın en düşük seviyesine indi. Bu rakam temmuz ayında, hatta son 10 yıl içindeki en büyük aylık düşüşe işaret ediyor. ABD'de işsiz sayısı mart ayından bu yana geçen süre içinde 51 milyonu aştı. Ülkenin ikinci çeyrekteki gayri safi yurtiçi hasılası yüzde 32,9 küçülerek, 1947 yılından bu yana görülen en büyük daralma olarak kayda geçti...

Washington Post gazetesinde yer alan haberde, "ABD, ekonomik canlanma konusunda başarısızlığa doğru ilerliyor." değerlendirmesi yapıldı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ikinci çeyreğe ait ekonomik verilerin açıklandığı günün ertesi gününde, ABD'nin kredi notu görünümünü "durağandan" "negatife" indirdi. ABD'nin kredi notundaki bu düşüş, piyasada büyük endişeye neden oldu.

Aslında ABD'nin mevcut yönetiminin salgınla mücadele konusunda işlediği en ölümcül ve en gülünç hata, virüse bilimsel tavırla yaklaşmak yerine siyasi çıkarlarla müdahale etmektir. İngiliz The Guardian gazetesinde 3 Ağustos'ta yer alan makalede, ABD liderlerinin Covid-19'a ilişkin yalanlarının 5 ay sürdüğüne dikkat çekilerek, bu yalanların salgının dünya çapında hızla yayılmasına ve küresel ekonomik durgunluğa yol açan ana faktör olduğu kaydedildi.

Trump yönetiminin bir dizi saçma kararının yol açtığı etkiler, "tüm dünyayı dibe çekiyor."

ABD, salgın karşısında büyük ülke sorumluluğu üstlenmekten kaçmakla kalmıyor, ayrıca küresel salgınla mücadele işbirliğinde "sabotajcı" rolü oynayıp küresel kamu sağlığına zarar vermek için elinden geleni yapıyor. Salgınla uluslararası mücadelenin kritik döneminde Dünya Sağlık Örgütü'nden çekilmesi ise küresel çabaları felce uğrattı.

Ekonomik açıdan bakıldığında, ABD, küresel ekonominin canlanmasının önündeki başlıca engel. Dünya ekonomisinin dörtte birini oluşturan ABD'deki ekonomik resesyon, küresel ekonomiye de ciddi bir darbe indiriyor.

Diğer yandan, dünyada tek süper ülke olarak ABD'nin güvenirliği ve liderliği de tarihinin en düşük seviyesini gördü. Tüm bunlar, kibir dolu "Önce Amerika" ilkesinin, tek taraflılığın ve hegemonyanın sonuçları. Amerikan "Dış Politika" dergisi, Trump yönetiminin, dünyanın ABD'ye saygısını gözle görülür bir hızla çökertmekte olduğunu ifade etti. Aynı zamanda, Gallup'un anketine göre, ABD'nin liderliğine duyulan takdir yüzde 33'e düştü, Avrupalı geleneksel müttefiklerinin destek oranları da en düşük seviyeye indi.