Yorum: İngiltere neden geri adım attı? Huawei yasağının bedelini kim ödeyecek? |
2020-07-15 11:54:49 cri
|
İngiltere Başbakanı Boris Johnson dün Huawei konusundaki nihai kararı aldı. Karara göre 31 Aralık itibarıyla Huawei şirketine ait 5G ekipmanları ülkedeki mobil sağlayıcılar tarafından satın alınamayacak. Konuya ilişkin açıklamayı İngiltere Kültür Medya ve Spor Bakanı Oliver Dowden yaptı. Dowden, hâlihazırda kullanılan Huawei 5G ekipmanlarının 2027 yılına kadar kullanımda kalacağını belirtti. Bunun basit bir karar olmadığını vurgulayan Dowden, "Ancak bu, İngiliz telekomünikasyon ağları ile ulusal güvenliğimiz ve ekonomimiz için alınmış uzun vadeli bir karar" dedi. Bu gelişme, daha Ocak ayında İngiltere hükümetinin Huawei'in İngiltere'de 5G ağı inşasına katılmasına izin verme kararından geri adım atılmasına yol açmakla kalmadı, İngiliz Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC) ve İngiliz istihbarat teşkilatının ilgili kararlarıyla tam bir tezat oluşturdu. İstihbarat teşkilatı, Huawei faaliyetlerinin herhangi bir siber casusluğa yol açtığına dair hiçbir kanıt bulunmadığını açıklamıştı. İngiltere'nin neden geri adım attığını anlamak zor değil. Londra üzerindeki Amerikan baskısı artarak büyüdü. İngiltere'nin kararının açıklamasından sadece bir gün önce ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien, Huawei'in 5G sisteminden dışlanmasını İngiliz yetkililerle görüşmek için Fransa'ya uçtu. "Huawei ekipmanları kısa sürede değiştirmek imkânsız" Şimdi ortada bazı sorular var. Mesela Huawei'yi dışlamanın maliyetini kim ödeyecek? Zira Huawei yapımı ekipmanlar İngiltere'de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu karar açıklanmadan önce İngiliz telekom devi BT, telekomünikasyon ağındaki tüm Huawei ekipmanlarının değiştirilmesinin "on yıl içinde dahi imkansız" olduğu konusunda uyardı. Değiştirilmeye zorlanırsa, bazı operatörlerde ağ bağlantısının kesilmesine neden olabilecek ve 5G teknolojisinin gelişimini geciktirecek; bu da Johnson'un İngiltere'de iletişim altyapısını iyileştirme taahhüdüne ters düşecek. Dahası, bazı analiz şirketleri bunun maliyetinin 2 milyar pound olabileceğini tahmin ediyor. Bir diğer soru, Huawei'in yerine kim gelecek? ABD, Huawei'yi Mayıs 2019'dan bu yana "ulusal güvenlik" nedeniyle kara listeye eklemiş olsa da, o zamandan beri şirkete defalarca geçici ticari işlem lisansları verdi. Bu Huawei'in yeri doldurulamaz özelliğini gösteriyor. Nokia ve Ericsson gelsin istiyorlar Muhtemelen İngiltere ve ABD gibi Batılı ülkeler, Nokia ve Ericsson gibi "daha yakın ilişkiye" sahip oldukları İskandinav şirketlerine geçmeyi düşünüyorlar. The Times gazetesinde yere alan habere göre, Nokia ve Ericsson Çin'de büyük üretim üslerine sahip ve telekomünikasyon ekipmanlarının üretiminin hemen hepsi Çin'de gerçekleştirilmekte. Huawei ortadan kaldırılırsa bile, Huawei'in yerini alması için Çin'de üretilen başka bir ekipman kullanılacak. Buna ek olarak, Huawei'nin 'kriminal' hale getirilmesinin rekabeti sonlandıracağı ve Nokia ve Ericsson gibi şirketlerin tekeline yol açacağı endişeleri var. İngiltere bu iki sorunu çözmeyi başarsa bile, aldığı kararın Çin-İngiltere ilişkilerini nereye götüreceğini acaba iyi hesap etti mi? Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, dünkü olağan basın toplantısında konuya değindi ve şunları söyledi: "İngiltere'deki Çinli işletmelere dışa açık, adil ve önyargılı olmayan bir ticaret ortamının sağlanıp sağlanmayacağı, Brexit'ten sonra İngiltere pazar trendinin mihenk taşıdır ve aynı zamanda Çin'in İngiltere'deki yatırımının güvenliğinin bir barometresidir." Huawei, Çin-İngiltere işbirliğinde bir çifte kazanç örneğidir. Ancak İngiltere'nin Huawei'yi dışlama kararı çifte kazançlı işbirliğini sürdürme niyetini yansıtmamakta. Çin-İngiltere ilişkilerine verilen zarar nihayetinde İngiltere'nin çıkarlarına zarar verecek. Huawei İngiltere şirketinin sözcüsü Edward Brewster kararın ardından anında bir açıklama yaptı ve Huawei yasağının İngiltere'deki tüm cep telefonu kullanıcıları için kötü bir haber olduğunu belirtti. Edward Brewster, "Bu karar İngiltere'yi dijital gelişimde yavaş bir yola sokabilir, tüketicilerin iletişim giderlerini artırabilir ve dijital boşluğu derinleştirebilir" dedi. Edward Brewster, yaptığı açıklamada İngiliz hükümetini bu kararı yeniden gözden geçirmeye çağırdı. Yalnızca ekonomik hesaba bakıldığında, Huawei'i dışlamanın olası 2 milyar pound maliyetine ek olarak, İngiliz analisteler, iki ülke arasındaki ticaret ilişkisinin soğumasından sonra, İngiltere'deki Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın daha da düşeceğinden ve enflasyon baskısının daha da artacağından endişe ediyor. Ne de olsa Çin, İngiltere'nin AB dışındaki ikinci büyük ticaret ortağıdır ve İngiltere'de eğitim ve turizm alanlarında, doğrudan Çin'le ilgili 100 binden fazla iş yeri mevcuttur. İngiltere ekonomisinin COVID-19 salgınının etkisinden kurtulma zorluğu nedeniyle, ülke son yılların en kötü durgunluk durumuyla karşılaşabilecek. Bu nedenle, bazı analistler pragmatizmi ile tanınan İngiltere'nin Huawei'yi Çin'e karşı bir pazarlık çipi olarak kullanabileceğini ve hala politik ayarlamalar için açık kapı olduğunu söylüyor. Ancak, iki ülke arasındaki ilişkilerin sürdürülmesi ve gelişmesi asla küçük hesaplamalara dayanmaz, büyük bakış açılarına dayanır. |