Yorum: Çin ve Avrupa kapsamlı stratejik ortaklığı güçlendiriyor

Xi görüşmede Çin ve Avrupa'nın küresel barış ve istikrarı koruyan iki büyük güç, küresel kalkınma ve refahı hızlandıran iki büyük piyasa ve çok taraflılık ile küresel yönetişimi iyileştirmeyi destekleyen iki büyük medeniyet olması gerektiğini vurguladı.

Yeni koronavirüs (COVİD-19) salgınının hızla yayıldığı bir dönemde Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in yaptığı bu analiz, Çin-Avrupa ilişkileri hakkındaki tutumunu sürdürdüğüne işaret ederken, iki taraf arasındaki ilişkilerin salgın sonrasında yeni düzeye taşınmasına, böylece küresel ekonomik canlanmanın ilerletilmesi ve çok taraflılığın korunmasına büyük katkı sağlayacaktır.

Bu yıl, Çin ve Avrupa Birliği (AB) arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 45. yıldönümü. Söz konusu video konferans, Çin liderinin AB'nin yeni dönem lider kadrosuyla yaptığı ilk resmi görüşme niteliğinde. Geniş mutabakata varılan görüşme, dünyaya dayanışma ve işbirliği mesajı iletirken, Çin-AB ilişkilerine karışmaya çalışanların "siyasi yaygarasını" etkin şekilde püskürterek küresel salgınla mücadelede işbirliği ile küresel endüstriyel zincirin korunması çalışmalarına dinamizm kattı.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping görüşmede "Çin hegemonya yerine barış istiyor.", "Çin tehdit değil, fırsattır. " ve "Çin rakip değil, ortak olma niyetindedir." ifadelerini kullandı. Xi'nin bu açıklamaları, AB'nin, Çin'in gelişme konumunu doğru algılaması bakımından hayati önem taşıyor.

Çin ve Avrupa arasında işbirliği arttıkça, küresel yönetişim ve düzenin korunması açısından daha büyük teminat mümkün kılınabilir. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen video konferansta uluslararası toplumun yalnızca işbirliği yaptığı takdirde küresel meydan okumaların üstesinden gelebileceğini kaydetti. İki lider, AB tarafının içten bir tavırla Çin ile stratejik diyalog kurmaya ve işbirliğini genişletmeye hazır olduğunu söyledi.

Daha uzağı görmek için daha yüksekte durmak gerekir. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve AB'nin yeni dönem liderleri arasındaki son görüşme, krizleri fırsata çevirmek için şüphesiz son derece mühimdir. Görüşme, Çin ve AB arasındaki ilişkileri üst basamaklara taşıyacak, çok taraflılığın korunması ile küresel ekonominin canlanmasına katkı yapacak ve iki taraf için olduğu gibi tüm dünyanın gelişmesi için de yeni fırsatlar yaratacaktır.