Yorum: Xinjiang'daki gerçeklere ABD'li siyasetçiler yine gözlerini mi kapıyor? |
2020-06-19 16:57:39 cri
|
Çin Medya Grubu'na bağlı Çin Global Televizyon Ağı (CGTN)'nın hazırladığı "Yüce Tanrı Dağları—Çin'in Xinjiang'da terörle mücadelesinden hatıralar" adlı belgesel bugün resmen izleyicilerle buluştu. Yapım, geçen yılın sonunda iki benzer konulu belgeselin ardından, CGTN'nin gösterime sunduğu yeni ve etkileyici bir eser olarak dikkat çekti.
ABD Başkanı Donald Trump, kısa süre önce Çin'in iç işlerine kabaca karışarak, "2020 Uygur İnsan Hakları Politikası" adlı yasa tasarısını imzalamıştı. Çok sayıda olguya dayanarak hazırlanan yeni belgesel, teröristlerin Xinjiang'da işlediği ürpertici ve kanlı suçları açığa çıkardı. Çin hükümetinin yasalar doğrultusunda başlattığı terörle mücadele ve aşırı dincilikten arındırma çalışmalarının gerekliliğinin ve bu çalışmalardaki başarıların anlatıldığı belgesel, ABD'li siyasetçilerin Xinjiang hakkında uydurduğu çeşitli yalanları da çürüttü. 1990-2016 döneminde Xinjiang'da binlerce terör olayı yaşandı. Olaylar, çok sayıda masum sivilin ölmesine ve büyük toplumsal zararlara yol açtı. Ancak, ABD'li bazı siyasetçiler ve medya kuruluşlarının kasten yaptıkları manipülasyonlar nedeniyle uluslararası toplum Xinjiang'da meydana gelenleri pek fazla bilmiyor. ABD'li bazı siyasetçiler, Çin'e baskı yapmak için çifte standart uygulayarak, 11 Eylül olaylarından da ders almadan, Xinjiang'da birçok insani trajedi gerçekleştirenleri terörist olarak adlandırmak istemiyor, hatta açıkça onlara moral ve mali destek sağlıyorlar. Trump'un imzaladığı Xinjiang ile ilgili yasa tasarısı, Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insan hakları durumunu karaladığı gibi, ABD'nin terör ve şiddeti savunan güçlere verdiği desteğin yeni bir ispatı oldu. Farklı ülkelerden uzmanlara göre, Xinjiang konusu etnik köken, din ve insan hakları değil, terör ve ayrılıkçılıkla mücadele kapsamında ele alınmalı. Çin hükümetinin yasalar doğrultusunda bölgede aldığı önlemler, hem bölgede yaşayan çeşitli etnik gruplardan vatandaşların toplumsal istikrarın korunması doğrultusundaki isteği hem de uluslararası toplumun terör ve aşırıcılıkla mücadele yönündeki taleplerine uyuyor. Örneğin, dini aşırıcılık ve terör faaliyetlerine ön müdahale edilmek için Xinjiang'da yasalar doğrultusunda mesleki eğitim merkezleri kuruldu. Merkezlerde eğitim gören vatandaşlar, dini aşırıcılıktan kurtarılarak günlük hayatlarına yeniden başladı. Son 3 yılda, Xinjiang'da hiçbir terör olayı görülmedi. 2019 yılında, gayrisafi bölge hasılası önceki yıla göre yüzde 6,2 oranında arttı. Xinjiang'ın büyüme hızı, ülkenin ortalama seviyesinin üzerinde kaydedildi. 2020 yılında, Xinjiang'ın tüm az gelişmiş bölgeleri yoksulluktan kurtarılacak. Söz konusu olgular, Çin hükümetinin yasalar doğrultusunda Xinjiang'da aldığı önlemlerin etkili olduğunu kanıtladı. Bu yüzden, söz konusu önlemler uluslararası toplum tarafından desteklendi. Şu ana kadar, farklı ülkelerin diplomatları, uluslararası teşkilatların görevlileri, basın mensupları ve din görevlileri dâhil binden fazla kişi Xinjiang'ı ziyaret etti. Bu kişiler, bölgenin toplumsal, kültürel ve dini alanlarda kaydettiği başarıları takdirle karşıladı. Ekim 2019'da düzenlenen BM Genel Kurulu'nda insan hakları gibi konular ele alınırken, 54 ülkenin temsilcileri Xinjiang'ın terörle mücadelede kaydettiği başarıları övgüyle değerlendirdi. 2019 yılında düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyi'nin 43. toplantısında, Xinjiang'ın dini aşırıcılık ve terörle mücadelede kaydettiği başarılar takdirle karşılandı. Kazakistan'da yayımlanan DKN gazetesinin editörü Serik Korzhumbayev Xinjiang'ı birden fazla kez ziyaret etti. Serik Korzhumbayev, BM'nin küresel terörle mücadele stratejisini izleyen Çin hükümetinin hem terörle mücadele ettiğini hem de ilgili önleme tedbirlerini aldığını kaydetti. Çin hükümetinin çalışmalarından verimli netice kazanıldığına işaret eden Serik Korzhumbayev sözlerine şöyle devam etti: "Xinjianglılar, güvenli ve istikrarlı yaşamdan memnun ve geleceğe ümitle bakıyor." dedi. Afrika-Çin Medya Merkezi Başkanı Ikenna Emewu ise geçtiğimiz yıllarda Çin'in Xinjiang'daki terörizm tehdidini başarıyla önlediğini belirtti. Çin'in bununla dünyaya bir örnek sunduğunun altını çizen Ikenna Emewu, farklı ülkeleri Xinjinag'daki terörle mücadele deneyimlerini öğrenmeye çağırdı. Belgeselde bir Xinjiang sakini şu ifadeleri kullandı: "Çocuğumun bu güvenli ve istikrarlı ortamda sağlıklı bir şekilde büyümesini umuyorum." Bu, bütün Xinjiang sakinlerinin ortak umudu. Xinjiang'da terörle mücadele ve aşırıcılığı önleme çabalarının sonuçlarını ve bölgesel refah ve istikrarı görmemek mümkün değil. ABD'li siyasetçileri bir an önce önyargılarını bırakıp çifte standardı terk etmeye, terörü savunmayı ve Xinjiang ile ilgili işlere müdahale etmeyi kesmeye çağırıyoruz. Yoksa sonunda bu ateş kendilerini yakacak. |