Yorum: "Beyaz adalet" ABD'nin kan çıbanı

CCTV Haber Merkezi

ABD'nin başkenti Washington DC'deki Beyaz Saray'ın önündeki caddenin adı "Black Lives Matter Plaza" olarak değiştirildi. Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser da Afrika kökenlilerin insan haklarına yönelik desteğini dile getirmek için caddeye sarı boyayla "Black Lives Matter" yazılmasını emretti.

ABD'nin Minneapolis kentinde siyahi George Floyd'un polis şiddetinden dolayı hayatını kaybettiği 25 Mayıs'tan bu yana insanlar kendi yöntemleriyle Floyd'u anmaya çalışıyor. Floyd'un yakınları ve yüzlerce kişi, 4 Haziran'da Minneapolis kentinde anma töreni düzenledi. Floyd'un memleketi North Carolina'da da 6 Haziran'da anma faaliyeti yapıldı. Floyd'un naaşı daha önce yaşadığı Houston'a nakledilecek ve 9 Haziran'da cenaze töreni yapılacak.

Anma törenlerinin yanı sıra, ABD'nin çeşitli bölgelerinde polis şiddetine ve ırk ayrımcılığına karşı protestolar düzenleniyor. Afrika kökenli Amerikalıların maruz kaldığı şiddet sorunu gün geçtikçe daha da belirginleşirken, polislerin Afrika kökenlilere uyguladığı şiddetle ilgili çeşitli veriler ve kanıtlar da her gün daha çok gün ışığına çıkarılıyor.

Afrika kökenliler öteden beri polis şiddetinin en büyük mağduru

New York Times gazetesinin verdiği bilgilere göre, Minneapolis kenti nüfusunun yüzde 20'sini Afrika kökenliler oluşturuyor, ayrıca polis şiddetine maruz kalanların da yüzde 60'ı Afrika kökenli. Minneapolis polisi tarafından 2015 yılından bu yana kaydedilen 11 bin 500 şiddet eyleminin en az 6 bin 650'si Afrika kökenlilere uygulandı.

Öte yandan, son 5 yıldır Minneapolis'teki polislerin Afrika kökenlilere uyguladığı şiddet oranı beyazlara uygulananın 7 katı daha fazla.

ABD'de yayın yapan Vox isimli haber sitesine göre, Minneapolis kentinde polis ve Afrika kökenliler arasındaki gerilim onlarca yıldır hiç dinmiyor. 2015 yılında Jamar Clark isimli bir siyahi, polis tarafından vurularak öldürülmüştü. 2016 yılında ise Philando Castile adındaki bir Afrika kökenli Amerikalı da arabada polisin sorularını yanıtlarken vurularak öldürülmüştü.

Bunun yanı sıra, Minneapolis kentinde Afrika kökenliler beyazlardan daha kolay bir şekilde polis tarafından suçlu bulunuluyor. American Civil Liberties Union tarafından yayımlanan bir rapora göre, Minneapolis kentinde ahlaka hafif bir şekilde aykırı düşen eylemlerde, Afrika kökenlilerin gözaltına alınma olasılığı beyazların 8,7 katına çıkmış durumda. Ahlaka ciddi şekilde aykırı düşen eylemlerde ise Afrika kökenlilerin gözaltına alınma olasılığı beyazların 5 katına denk geliyor.

ABD'de polis şiddetine en çok maruz kalan topluluk daima siyahiler

New York Times gazetesinde yer alan bir habere göre, Minneapolis'te polisler tarafından silahla gerçekleştirilen son 171 caydırma girişiminin yüzde 68'i ve kimyasal maddeyle gerçekleştirilen bin 748 caydırma girişiminin yüzde 66'sı Afrikalı Amerikalılara yönelik uygulandı. Verilere göre, polisin şiddetinin yarısından fazlası da yine Afrika kökenli Amerikalılara yönelik.

ABD Adalet Bakanlığı tarafından 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre Afrikalı Amerikalıların yüzde 3,5'i, polisle temas sırasında ölümcül olmayan şiddete maruz kaldı; beyazların aynı durumu yaşama oranı ise yüzde 1,4.

Şiddet uygulayanların gereken cezayı almaması trajedilerin ana sebebi

Minnesota Polis Şiddetine Direniş Topluluğu isimli örgütten verilen bilgilere göre, 2012 yılından beri Minneapolis'te polislere yönelik 2 bin 600'den fazla şikayetin sonucunda sadece 15 polis disiplin cezası aldı. Uygulanan en ağır ceza ise sadece 40 saatlik uzaklaştırma ve maaş kesintisi.

Örgütün açıklamasında, caydırıcı olmayan ceza mekanizmasının George Floyd'un trajedisine yol açtığına dikkat çekildi.

2016'da Afrika kökenli Amerikalı Castile, polise arabasındaki ateşli silahın ruhsatlı olduğunu söyledikten sonra, polis yine silahla 7 kez Castile'ye ateş etmiş ve 5 kez de göğsüne vurmuştu. Polis memuru, Castile'den ateşli silahının ruhsatını istediğinde Castile'nin silahına davrandığını söyledi ve son olarak polis memuru mahkemede beraat etti.

Minnesota Üniversitesi Afrika kökenli Amerikalılar ve Afrika Çalışmaları Profesörü Keith Metz, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Amerikan toplumunda herkesin eşit muamele görmediğini, aynı durumlarda Afrika asıllılara daima haksızlık edildiğini, bu durum devam ederse Amerika'da adeletin kaybolacağını ifade etti.