ABD medyası: Protestoların yayılması, ekonomide düşüş, hisse senetlerinde yükseliş sosyal eşitsizliklerden kaynaklanır

Floyd'un ölümünün ardından başlayan protestolar ABD genelinde yayılıyor. 2 Haziran itibarıyla 8 gün içinde 140'ı aşkın şehre yayılan gerginlikte hafifleme belirtisi görülmedi.

BM Genel Sekreteri: ABD yönetiminin temkinli olmasını arzu ediyorum

ABD'deki ırk ayrımcılığına karşı protestolara yönelik olarak, uluslararası toplum ABD yönetimini bu konuyu doğru bir tavırla ele almaya çağırdı.

Birçok ülkede etnik azınlıklar için eşitlik ve adalet konusunda sesler yükselmeye devam ediyor.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres 2 Haziran'da yaptığı konuşmada ırkçılığın aşağılık bir şey olduğunu ve tüm insanlığın buna kararlılıkla direnmesi gerektiğini söyledi. BM merkezinin bulunduğu ABD'de meydana gelen şiddet olaylarından derin kaygı duyan Guterres, insanların memnuniyetsizliğinin duyulması gerektiğini, ancak memnuniyetsizliği ifade etmenin yolunun barışçıl olması gerektiğini belirtti.

Ayrıca Guterres, ABD yönetiminin gösterilere yanıt verirken temkinli davranması arzusunu dile getirdi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, aynı gün yaptığı bir basın açıklamasında COVID-19 salgınının bazı ülkelerde uzun süredir devam eden ırksal eşitsizlikleri açığa vurduğunu söyledi. Bachelet, bu şok edici eşitsizliğin şu an ABD'deki çeşitli yerlere yayılan protesto faaliyetlerini alevlendirdiğini vurguladı.

Açıklamada, ABD'deki protestoların, yalnızca kolluk kuvvetlerinin azınlıklara karşı uyguladığı şiddeti değil, aynı zamanda sağlık, eğitim ve istihdamdaki eşitsizlik ve ırksal ayrımcılık sorunlarını da açığa çıkardığı belirtildi.

Açıklamaya göre, ABD'de COVID-19'e yakalanan Afrikalı kökenli Amerikalıların ölüm oranı diğer etnik gruplardan iki kat fazladır. Aynı zamanda, ulaşım, sanitasyon ve temizlik gibi daha yüksek viral enfeksiyon riskine sahip endüstrilerde, etnik azınlıklar daha yüksek bir orana sahiptir.

Protestolar diğer ülkelere de yayılıyor

ABD toplumundaki etnik azınlıklara karşı uzun vadeli ayrımcılık ve ABD yönetiminin halk kitlesinin taleplerini görmezden gelip protestolara sert bir tutum göstermesi, ABD'nin sadık müttefiklerinin bile desteğini kazanamadı.

İngiltere, Almanya, Danimarka ve Kanada gibi ülkelerde ırk ayrımcılığını kınayan protestolar gerçekleştirilmesinden sonra, Belçika, Hollanda, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin halkları ABD'deki ırk ayrımcılığına karşı faaliyetleri desteklemek için sokağa çıktı.

ABD'nin semaye piyasası büyük çaplı protestolardan pek etkilenmedi

ABD ve dünyada ırk ayrımcılığına karşı protestolardan ABD borsası fazla etkilenmedi, hatta son günlerde yükselmeye devam etti.

ABD Tüketici Haberleri ve İş Kanalı'nda (CNBC) 2 Haziran'da yer alan habere göre, piyasanın Floyd'ın ölümünün çeşitli yerlerde yol açtığı protestolardan etkilenmediği bildirildi.

Wall Street yatırım bankası Jefferies'de hisse senedi stratejisi analisti De Santis, ekonomik teşvik önlemlerine daha fazla ilgi gösteren piyasanın protesto gösterilerine daha az ilgi gösterdiği görüşünde. De Santis, mevcut sosyal huzursuzluk ile ilgili en büyük sorunun COVID-19 salgınının iki hafta sonra dirilebileceği ve ekonomiyi yeniden başlatmanın ertelenebileceği olduğunu, o zamana kadar piyasada belli bir etkinin hissedilebileceğini dile getirdi.

ABD medyası: Tüm eşitsizlikler aslında Amerikan sisteminden kaynaklanıyor

"U.S. News & World Report"da kısa süre önce yayınlanan makalede, ırkçı şiddetin yol açtığı ölüme dair geleneğin en başından beri Amerikalıların "genine" işlediği belirtildi.

Makaleye göre, ABD'de Afrikalı kökenlilerin polis tarafından öldürülme ihtimali beyaz tenlilerden üç kat daha fazla. Bununla birlikte, etnik azınlıkların karşılaştığı eğitim, iş ve tıbbi tedavi gibi yaşam ortamı, beyaz tenlilerden çok daha kötü seviyededir. Kaynağa bakıldığında, tüm bu eşitsizlikler aslında Amerikan sisteminden kaynaklanıyor.

"The National Interest" dergisinin internet sitesinde 2 Haziran'da yer alan makalede, Afrika kökenli Amerika halkının yaşam koşullarının son 50 yılda belli bir ölçüde iyileştirilmesine rağmen, bugüne kadar onların hakları ve çıkarları için mücadele yolunun hala engebeli olduğuna işaret edildi.

ABD protestolarının sürekli tırmanması ve sermaye piyasasının sürekli yükselişine yanıt olarak, Çin Modern Uluslararası İlişkiler Enstitüleri Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nde bir araştırmacı olan Chen Fengying, ABD'deki zengin sınıfın ister politikacı ister zengin işadamları olsun, seçimlere ve sermaye kazançları gibi gerçek çıkarlara daha fazla ilgi gösterdiği ve ülke çapında ırk ayrımcılığına karşı protestoların yayılmasını göz ardı ettikleri görüşünde.

Chen Fengying, protestoların ABD'deki çok ciddi sosyal sorunları yansıttığına inanıyor. Etnik azınlıkların bastırılması bu protesto salgınının odak noktasıdır. ABD toplumunun bölünmesinin arkasında gelir dağılımında eşitsizlik var. Uzun zamandır Amerika Birleşik Devletleri'ndeki gelir dağılımı zenginlere doğru eğimlidir ve yoksullar sosyal dağıtımda hak ettikleri serveti almamıştır. Bu, tüm ABD için kurumsal bir konudur.

Chen, "Gelecekte zengin ve fakir arasındaki boşluğu çözmek için kurumsal bir reform yapabilirler. COVID-19 salgını ABD'de reformu tetikleyebilir, ancak bu değişiklik zaman alabilir" dedi.