Yorum: Çin'i karalamakla meşgul ABD'li siyasetçiler kendi yarattıkları felaketin içindeler

  2020-05-12 19:50:57  cri

ABD'nin eski Beijing Büyükelçisi Max Baucus, kısa süre önce CNN'ye verdiği demeçte, "Şu an ABD'de Çin'i savunmaya kalkışan herkes, 'kellesini kaybetmekten' korkuyor." diye konuştu. Baucus, ABD hükümeti içinde çok sayıda Çin karşıtı görüş bulunduğuna dikkat çekti.

Birçok ABD'linin Çin'i suçlamanın sorumsuzca bir eylem olduğunu bildiğini, ancak bu suçlamaya "hayır" demekten de korktuğunu ifade eden Baucus, ABD'nin âdeta 'McCarthycilik' dönemini yeniden yaşadığını kaydetti.

Max Baucus'un sözünü ettiği McCarthycilik dönemi, 1940'lı ve 1950'li yıllarda ABD'de siyasette aşırıcılığın popüler olduğu karanlık bir sürece işaret ediyor.

Bu dönemde, gerçeklere aykırı hareket etmek, karalamalarda bulunmak, kişilerin onurlarına saldırmak, hatta sahte delil yaratmak gibi çirkin yöntemlere başvurularak, ABD genelinde, komünizme ve demokrasiye karşı çıkan bir siyasi eğilim oluşmuş, Amerikan vatandaşları, kendi güvenliklerinden endişe eder hâle gelmişti. Böylece, ABD tarihinde bir siyasi trajedi yaşanmıştı.

70 yıl sonra hâlâ Soğuk Savaş anlayışına sahip ABD'li bazı siyasetçiler, salgınla mücadeledeki başarısızlıklarının sorumluluğunu Çin'e atmayı ve Çin'i hedef almayı seçerek Çin'e karşı çılgınca bir karalama kampanyası başlattılar.

Aynı zamanda, kendi vatandaşlarının canını değersiz gören bu siyasetçiler, siyasi çıkarlarının peşinde koşarak, McCarthyciliği yeniden canlandırmaya kalkıştılar, böylece Çin düşmanlığını körükleyen ve Çin'i dışlamaya çalışan gergin bir atmosfer yarattılar.

Ancak ABD halkının Çin'e dönük algısını yanlış yollara sürüklemeye çabalayan bu kişiler, Çin'e zarar vermekten çok, ABD'yi daha büyük bir felakete sürüklüyorlar.

ABD'deki vaka sayısı 1 milyon 350 bini aştı, ölüm sayısı ise 80 bini aştı. Aynı zamanda, geçen ay ABD'deki tarım dışı istihdam 20 milyon 500 bin azaldı. ABD'de 10 yılda gerçekleştirilen istihdam bir ayda yok oldu.

Washington Post'un haberinde ABD'nin 100 yıldır eşi görülmemiş bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğu yazıldı. Dünyanın en ileri sağlık sistemine ve güçlü ekonomisine sahip olan süper ülke buralara kadar düştü!

Kendilerine "siyasi virüsün" bulaştığı bazı Amerikalı siyasetçilerin sinir bozukluğundan kurtulmaları zaten mümkün değil.

Çin-ABD ilişkilerine büyük katkıda bulunan 96 yaşındaki Henry Kissinger ise onların aksine üzgün. Kissinger, geçtiğimiz günlerde gazetecilerin kendisine yönelttiği ABD'nin Covid-19 salgınını bertaraf edip edemeyeceği sorusunu, kısa bir tereddüdün ardından, "Çin yardım ederse, belki mümkün" diye yanıtladı.

Bu yaşlı ve bilge adamın tanıklık ettiği, Çin-ABD ilişkilerinin 40 yıllık tarihi, işbirliğinin iki ülke için tek doğru seçenek olduğunu doğrular nitelikte.

Salgınla mücadelede Çin ve ABD düşman değil ortaktır. Çin, işbirliğini daima destekliyor. Ancak sorun şu: ABD'li bazı fanatik politikacılar geri adım atabilir mi?

"Kimse aynı nehirde iki kez yıkanamaz, ancak tarihi unutan bir insan aynı derin çukura yeniden düşebilir."

21. yüzyılda ABD halkı, Çin karşıtı bazı siyasetçilerin McCarthyciliği yeniden manipüle etmesine izin verirse, en nihayetinde bundan üzüntü duyacak yine ABD olacak.