Yorum: Salgın sırasında Çin'in geleneksel kültürü daha da parlıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Danışmanı Bruce Alyward Şubat ayı sonunda Çin'de yaptığı saha incelemesinde şu duyguları dile getirdi:

"Wuhan sokakları bomboş, ama her pencerenin arkasında salgınla mücadele çalışmalarını destekleyen vatandaşlar var. Çin inanılmaz kolektif eylem ve işbirliği ruhunu gösterdi."

Bir uluslararası kamu sağlığı uzmanının gözünde, Çin'in kısa sürede salgın önleme ve kontrolünde zafer elde etmesini destekleyen güç, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in bu mücadelede insan merkezli düşünceye dayalı isabetli yönetiminden kaynaklanıyor. İnsan merkezli düşünce, geleneksel Çin kültürünün derin topraklarında kök salmıştır.

Salgından bu yana geçen üç ay itibariyle, uluslararası toplum, "Çin Hızı", "Çin Boyutu" ve "Çin Verimliliği"nin yansıttığı sistem avantajının Çin'in salgın önleme ve kontrolü savaşını kazanmasının anahtar faktörü olduğuna dair fikir birliğine vardı.

Aniden çıkan COVID-19 salgını karşısında hayatın korunması ve kurtarılması Çin Komünist Partisi'nin başlangıç noktasıdır. Cumhurbaşkanı Xi, insanların can güvenliği ve sağlığının her zaman birinci sıraya koyulması gerektiğini vurguladı.

Wuhan'da durumu ağır olan vakaların sayısı bir dönemde 9 bine çıkmıştı, ancak 17 Nisan'da 30'a düştü. Aynı gün düzenlenen ÇKP Merkez Komitesi Siyasi Bürosu toplantısına başkanlık eden Xi, Hubei eyaleti ve Wuhan kentinde salgın önleme ve kontrol çalışmalarının devamlı olarak yerine getirilmesi ve ağır hastalar için dikkatli tedavilerin sürdürülmesi gerektiğini açık bir şekilde dile getirdi.

Yaşlılara saygı duymak ve küçük çocuklara bakmak da geleneksel Çin kültürünün önemli bir özelliğidir. Bu salgın önleme ve kontrol mücadelesinde Çinliler de aynısını yaptı. Yaşlı ya da genç, zengin ya da fakir olsun, "hayat önceliği" Çin'de salgın önleme için temel bir kriter haline gelmiştir.

Bunu aşağıdaki istatistikler açıklayabilir: Hubei ve Wuhan'daki ağır hastaların hayatlarını olabildiğince kurtarmak için, Çin hükümeti onların toplu halde tedavisi için yüksek seviyeli hastaneler ayarladı, ulusal düzeydeki sağlık ekipleri özel olarak "bir vaka, bir tedavi paketi" kuralı uyarınca teşhis ve tedavi planı oluşturdu. Wuhan kentinde 80 yaşın üzerindeki birçok yaşlı hasta arasında, tedavi başarı oranı yüzde 70'e çıktı. Bunların en yaşlısı 108 yaşındadır. 6 Nisan itibariyle, Çin'de hastaneye yatırılan ağır hastaların kişi başına düşen tedavi masrafı 150 bin yuanı aştı ve birkaç kritik hastanın kişi başı tedavi masrafı bir milyon yuana ulaştı. Sağlık sigortasının geri ödemesine ek olarak, kişisel harcamalar devlet tarafından karşılandı. Birçok uluslararası analistin işaret ettiği gibi, hastaları var güçle kurtarmak ve bu süreçte yaşlılar ve sıkıntılı aileleri bırakmamak birçok ülkede mümkün değildir.

Bazı gözlemciler, Çin'in salgınla mücadelesini kısa sürede kazanabilmesinin, Çin halkının vatanseverliğinden ve fedakarlığından kaynaklandığına dikkat çekti.

23 Ocak'ta, virüsün yayılmasını etkili bir şekilde engellemek için, Wuhan'da insanlık tarihinin en büyük kamu sağlığı izolasyon operasyonu başlatıldı. Birçok Wuhanlı sevdiklerini kaybetme acısını yaşamasına rağmen, hükümetin salgın önleme ve kontrolündeki çalışmalarına uyum sağlayarak ev karantinasına girdi. Bazı aileler, sevdiklerinin cesetlerini tıbbi anatomi için bağışlayarak insanlığın yeni koronavirüs hakkında anlayışının arttırılmasına katkıda bulundu.

Aynı zamanda, Çin'in çeşitli yerlerinden gelen 42 binden fazla sağlık personeli Hubei ve Wuhan'a yardım sağlamak için hızla harekete geçti ve bazıları bu uğurda canını verdi. Zorlukların üstesinden gelmeye kararlı olan 1,4 milyar Çinli, ulusal çağrı doğrultusunda bilinçli olarak evde kaldı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Danışmanı Bruce Alyward, Çin'in salgın önleme çalışmalarını inceledikten sonra "Çin halkının dayanıklılığı ve fedakarlığı COVID-19 salgınının yayılma hızını büyük ölçüde yavaşlattı" dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Çinlilerin salgının önlenmesi ve kontrolü için yaptıkları fedakarlığın insanlığa büyük bir katkı olduğu inancını belirtti.

Çin geleneksel kültüründe ayrıca "birbirine dostluk gösterip yardımlaşma" da savunuluyor. Wuhan'ın kapsamlı bir şekilde karantina altına alındığı 70 günden uzun süre içinde, Çin'in farklı yerlerinden tıbbi ve yaşam malzemeleri sürekli Wuhan'a ulaştırıldı. Yurt dışında yaşanan Çinliler de peş peşe nakdi ve maddi bağışlar sağladılar. Bu Çin ulusunun zorlukların üstesinden gelmek için dayanışma içinde çaba göstermesini somut bir şekilde yansıttı.

Çin geleneksel kültürü "dünyadaki tüm insanlar kardeşler" anlayışına vurgu yapar. Bu anlayış, Cumhurbaşkanı Xi'nin ortaya koyduğu insanlığın kader ortaklığı kavramı ve insanlığın peşinde koştuğu adil ve makul bir dünya düzeni hedefine uymaktadır.

Seçkin geleneksel kültür, bir ülke ve bir ulusun mirası ve gelişiminin temelidir. Geleceğe baktığımızda, Çin'in seçkin geleneksel kültürüyle büyüyen 1,4 milyar Çinli, ülkenin gelişimine daha da güveniyor. Çin halkı belirsizliklerle dolu zamanlarda ilerleme, kalkınma hedeflerine ulaşma ve insanlığın kader ortaklığını oluşturma gücüne sahiptir.