Yeni korona virüsün ABD'de pandemi olması Çin'in suçu mu?

  2020-04-24 10:25:59  cri

COVID-19 salgını nasıl önlenebilir?

Yeni korona virüs her gün binlerce kişinin ölümüne sebep olurken en çok bu sorunun yanıtı merak ediliyor.

Bunun için yaptıklarımızı iyi değerlendirmek gereklidir. Bu, bir sonraki sağlık krizi için en iyi şekilde hazırlık yapmamızı sağlayabilir.

Fakat, ABD'deki Çin karşıtı güçler sorumluluktan kaçmak için bunu araç olarak kullanıyor.

Bir felaket olduğunda, sorumlu tutulacak birini arıyoruz.

Ne var ki, sanki ABD bu sefer yanlış bir hedef seçmişti.

ABD'nin COVID-19'dan en çok etkilenen ülkelerden biri olmasının nedeni, Çin'in "gerçeği örtbas etmesi" değil. Büyük ihtimalle Beyaz Saray salgın başlangıcında gelen birçok uyarıya karşı bir türlü harekete geçmemesidir.

Çin Wuhan şehrinde aralık ayının sonunda sebebi bilinmeyen zatürre vakası tespit edildi.

2 Ocak günü, yani Wuhan şehrinin tümüyle kapatılmasından üç hafta önce, virüs tanıma çalışması Çin'de başladı. Ertesi gün, Çin Dünya Sağlık Örgütü'ne bildirim yaptı ve ABD ile yeni virüsün bilgilerini paylaşmaya başladı.

Aynı gün, yeni virüsün potansiyel tehdidi Trump'ın günlük özetine dahil edilmeye başlandı.

Ocak ayından itibaren, Çin virüsün bulaşma rotasını çıkarmak ve test kitini geliştirmek için uğraşırken, ABD istihbarat birimlerinden yayınlanan uyarılar da yoğunlaşıyor. ABD senatörü Richard Burr'ın 1.72 milyon ABD doları kadar hisse senedi sattığı dönem neredeyse aynıydı.

21 Ocak günü ABD'de ilk korona virüs vakası tespit edildi.

Buna rağmen, Beyaz Saray'da tırmanan kriz duygusu üst düzeydeki yetkililer ve Trump'ı uyandırmamıştır.

23 Ocak günü, 11 milyon nüfusa sahip Wuhan şehri mühürlendi. Çin'de yeni virüse karşı ulusal bir savaş resmen başladı. 17 yıl önce SARS'tan çıkarılan ders var. Herkes savaş zamanı modundaydı.

Unutmayalım ki, o zamanda Batı'dan bazı medya organları hâlâ Çin'in yöntemini sorguluyor ve şehri kapatmayı "aşırı" bularak Çin'i insan hakları ihlaliyle suçluyordu.

Ocak ayının sonunda ABD'de insandan insana bulaşılan ilk vaka bildirildi. Ertesi gün, Çin'den gelen yolcuların girişi yasaklandı ki, bu yöntem yeterli görünüyor. Bununla birlikte, virüs zaten toplulukta bulaşmaya başlamıştı.

Kritik bir pencere dönemi kayboldu. ABD bu dönemi değerlendirerek daha fazla nitelikli test kitleri üretecek ve daha koordineli bir strateji yapacaktı.

Kuşkusuz ki, ABD Çin'e sınırlarını kapatıp virüsün bulaşmasını yavaşlattı. Maalesef, bu kritik dönem yine boşa gitti.

Beyaz Saray, Mart ayının ortasına kadar bunu daha ciddiye almaya başladı ve ulusal bir acil durum ilan etti. Halk uyarıldı ve okullar kapatıldı, ancak bir salgın kaçınılmazdı.

CDC (ABD Hastalık Kontrol Merkezi) test kitlerini koordine edemediğinden, enfeksiyonun farkında olmayan birçok hasta virüsü yaymaya devam etti.

Zaman çizelgesine bakıldığında, herkes "Çin şunu yapsaydı, işler daha iyi olabilirdi" diyebilir. Ancak unutmayalım ki, Çin keşfedilmemiş topraklara girdi ve savaşa kendi başına başladı. Başka ülkelerin bir seçeneği vardı. Çin'i pandemiden sorumlu olmakla suçlayanlar, ilk etapta salgın riskini önemsemeyenlerle aynı kitle.

Geçmiş artık tarih oldu! Ancak ABD, suçlanacak bir hedef bulmak için her türlü çabayı harcamak yerine, hâlâ daha fazla insanı tedavi etmek için bugünü kazanabilir.