Yorum: Çin ekonomisinin toparlanması hızlanıyor

  2020-04-17 20:26:36  cri

Liu Dong-CRI Haber Merkezi

Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından açıklanan verilere göre, yılın ilk çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasıla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 düştü.

Böyle bir rakam şaşırtıcı değil, çünkü 2020 yılının ilk çeyreği son derece özel bir dönemdi. COVID-19 salgınının getirdiği ciddi sınamalara karşı insan hayatını kurtarmak Çin'in en önemli görevi. Bunun için Çin'de güçlü önleme ve kontrol önlemleri alındı, insan hareketliliği ile ekonomik canlılık azaltıldı ve nispeten kısa bir zaman diliminde salgın kontrol altına alındı. Böyle bir durumdan ekonomik büyümenin olumsuz etkilenmesi de kaçınılmazdı. Bu aynı zamanda Çin'in vatandaşlarının hayatlarını kurtarmak için ödediği kısa vadeli bir ekonomik bedel.

Bunun yanı sıra, salgının dünya çapında yayıldığı bugünlerde küresel çapta sınır ötesi yatırımlar, mal ticareti ve personel değişimi de büyük ölçüde azaldı. Çin ekonomisi de kaçınılmaz olarak böyle bir durumdan olumsuz etkilenecek. Büyüme hızında düşüş yaşanması da kaçınılmaz bir sonuç.

Çin son iki ay bir yandan salgınla mücadele ederek insanların hayatlarını kurtarmaya çalıştı, diğer yandan da ekonomiyi kurtarmak için düzenli bir şekilde işe ve üretime yeniden başladı. Salgının ilk aşamada kontrol altına alınmasıyla birlikte Çin ekonomisindeki toparlanmada da hızlı bir eğilim görüldü. Mart ayında belli başlı ekonomik endekslerdeki düşüş hızında yavaşlama yaşanması ise buna ilişkin olumlu bir sinyal niteliğinde.

Mesela Ocak ve Şubat aylarına göre Mart'ta Çin'deki büyük çaplı sanayilerin katma değerlerinde düşüş 12,4 puan, tüketim malları perakende hacmindeki düşüş de 4,7 puan ve dış ticaret hacmindeki düşüş de 8,7 puan azaldı. Bunun yanı sıra imalat sektöründe Satın Alma Yöneticileri Endeksi, Mart ayında bir önceki aya göre 16,3 puan artarak yüzde 52'ye ulaştı. Bu da Çin ekonomisindeki toparlanmanın hızlandığını gösteriyor.

Öte yandan, Çin istihdamı ve ürün fiyatlarını istikrarlı bir seviyede koruyarak, halkın yaşam koşullarını güvence altına aldı. Salgının büyük etkisine rağmen ilk çeyrekte işten çıkarmalar geniş şekilde yaşanmadı. İstihdam genel olarak istikrarlı bir seviyede. Çin'in kent ve kasabalarındaki işsizlik oranı da Mart ayında Şubat'a göre 0,3 puan düştü. Bunun yanı sıra, Mart ayında TÜFE'nin artma hızı 0,9 puan azaldı. Özellikle gıda fiyatlarındaki artışın azalması Çin'de gıda tedarikinin yeterli olduğunu gösteriyor.

Dikkat edilmesi gereken bir nokta ise, Çin ekonomisinin yeni büyüme faktörlerinin büyümeye devam etmesi olmalı. İlk çeyrekte Çin'in bilişim transferi, yazılım ve bilişim teknolojisi hizmeti gibi sektörlerdeki katma değeri yüzde 13,2 artarak, GSYH'ye 0,6 puan katkı yaptı. Bunun dışında, e-ticaret, online eğitim, doktorlara online danışma gibi internete dayalı şekilde oluşturulan iş modeli de hızla gelişti.

Belli ki, Çin ekonomisinin uzun vadeli olumlu eğilimi salgının etkisiyle değişmeyecek. Ekonomik büyümede düşüş yaşanmasına rağmen, salgın Çin'in bütün endüstri sistemini vurmadı. Endüstrinin temeli, insan gücü kaynağı, olgun lojistik ve ulaşım tesisleri gibi avantajlı unsurlar, ekonominin orta vadeli büyümesine sağlam destek verebilecek. Üstelik, Çin reform ve dışa açılmayı devamlı olarak derinleştirerek, ekonominin iç itici gücünü, potansiyelini ve canlılığını sürekli geliştirmeye devam edecek.

Hal böyle olunca, dünyanın Çin piyasasına güveni de değişmedi. Örneğin, salgının ortaya çıktığı Wuhan kentinden karantinanın kalktığı 8 Nisan'da WalMart, online düzenlenen bir faaliyette Wuhan'da 3 milyar yuanlık yatırım yapacağını açıkladı. Aynı gün, Wuhan'da 27 milyar yuan değerinde 11 yabancı sermayeli proje imzalandı.

JP Morgan Chase tarafından yapılan tahminde, virüsün ekonomik büyümesini yavaşlattığı ilk ülke olan Çin'in bu durumdan yine en erken çıkan ülke olacağına işaret edildi. Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin'in dünyada bu yıl pozitif büyümeyi sürdürecek az sayıdaki önemli ekonomilerden biri olacağını kaydetti. IMF, 2021'de Çin ekonomisinin büyüme hızının yüzde 9,2'ye çıkacağını ve G20 ekonomileri arasında en hızlı toparlanan büyük ekonomi olacağını öngörüyor.

Salgının yayılmasıyla birlikte dünya ekonomisinde aşağı yönlü riskler ile belirsizlik unsurları da artıyor. Çin, dış ortamdan gelen risklerle uzun vade mücadele etmek için hazırlanmalı. Ancak Çin krizleri fırsatlara dönüştürme güvenine ve kapasitesine sahip. Hızla toparlanan Çin ekonomisi dünya ekonomisinin istikrarına da olumlu katkılar yapmaya devam edecek.