Yorum: Başkalarını suçlayan Amerikalı siyasetçiler "gerçeği gizlemede ustadır"

ABD içinde COVID-19 salgınının hızla yayılmasının sorumluğunu başkalarına yüklemek için ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 8 Nisan'da tekrar Çin'in verileri gizlediği iddiasını ortaya attı.

Çin'in verilerinin gerçekliğini kanıtlamak için Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Bilim dergisinin bir dizi veri açıklanmasına rağmen, Mike Pompeo gibi ABD'li siyasetçiler gerçekleri ve bilimi görmezden geliyor. Onların gözlerinde, salgını önlemenin ilk seçeneği can kurtarmak değil, politik hesaplardır.

Salgına karşı, "gerçeği gizlemeyi iyi bilen gerçek ustalar", ABD'deki bazı kişiler. Bunlar salgın durumunu gizleyerek Amerikan halkının yaşamını riske atmanın hesabını vermeleri gereken yerde, başkalarına suç atarak temize çıkmaya çalışıyorlar.

Çin son iki aydan fazla süre içinde salgını etkili bir şekilde kontrol etmesine rağmen yine de "şeffalık" sorgusuna maruz kaldı.

Peki, Çin'de salgının boyutu ne durumda? 21 Ocak'tan bu yana, Çin hükümeti her gün salgınla ilgili en son verileri yenilemektedir.

ABD'nin Çin'den salgınla ilgili bilgi ve veriler elde etmek için sorunsuz kanalları var. Ayrıca, ABD Hastalık Kontrol Merkezi ve ABD Ulusal Sağlık Enstitüsleri'nden bilim insanları da Şubat ayında Çin ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ortak bir uzman araştırma ekibine katıldı ve Çin'deki salgın durumu, önleme ve kontrol çalışmaları hakkında tam olarak bilgi almak için 9 gün boyunca Çin'i ziyaret ettiler.

Hal böyleyken Çin'in verilerinin şeffaf olmadığı söylentisi nereden kaynaklanıyor？

DSÖ de şeffaf olmayan verilerle Çin'i hedef alan asılsız suçlamaları yalanladı. DSÖ Acil Yardımlar Direktörü Michael J Ryan, virüs araştırmalarıyla ilgili olarak Almanya, Singapur ve ABD'den birer rapor, Çin'den ise 4 rapor aldıklarını söyledi.

Çin'de salgın durumunun iki aydan fazla süre içinde etkin şekilde kontrol altına alınmasında, iktidar partisinin bilimsel şekilde karar vermesi, ülke genelindeki sağlık personelini hızla harekete geçirmesi, ilk vakanın görüldüğü ve durumun en ciddi olduğu bölgeyi karantina altına alması ve 1,4 milyar vatandaşın gönüllü olarak ev karantinası yapması büyük rol oynadı.

Çin'de düşük olan ölüm oranına ilişkin şüphe de var, buna DSÖ'nün Çin temsilcisi Gauden Galea'dan bir cevap var. Galea, Çin dışında yüksek seyreden ölüm oranının, salgının ilk döneminde bulunulduğu ve semptomu hafif olan kişilerin kesin vakalara dahil edilmemesinden kaynaklandığını belirtti. Galea'ye göre, Çin'de ölüm oranının düşük olması, ülkede daha geniş kapsamlı test yapılmasından kaynaklandı. Bu, bir açıdan Çin'in açıkladığı verilerin doğruluğunu ve şeffaflığını kanıtlamıştır.

Şu an, ABD'de Covid-19'dan dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı 16 bini geçti. Başkalarını karalamak ve kendi sorumluluğunu başkalarına dayatmak kaybedilen zamanı geri getirmez, yalan söylemeye devam etmek daha fazla can kaybına yol açar. ABD'deki bazı siyasetçilerin artık uyanması ve emeğini vatandaşların hayatlarını kurtarmaya harcamasının zamanı gelmiştir!