Erdoğan: İstanbul'da 2 salgın hastanesi yapılacak

  2020-04-07 10:34:28  cri

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Parayla maske satışı yasaktır. Marketlerde verilen maskeler de ücretsizdir." dedi. Erdoğan, Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe'de iki salgın hastanesinin yapılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nden video-konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin toplantısının ardından yaptığı açıklamada, kabinenin 26. toplantısını az önce tamamladıklarını, bu toplantıda yeni korona virüsü salgınıyla ilgili özellikle ekonomik gelişmeleri ve güvenlik konularını değerlendirdiklerini söyledi.

COVID-19 hastalığı ile mücadele kapsamında gereken tedbirleri peyderpey aldıklarını aktaran Erdoğan, son olarak 30 büyükşehir ile Zonguldak iline araç giriş-çıkışını belli istisnalar haricinde durdurduklarını hatırlattı.

Sokağa çıkma sınırlandırmasını 65 yaş üstünün yanı sıra 20 yaş altı gençleri ve çocukları kapsayacak şekilde genişlettiklerini belirten Erdoğan, pazar yerleri ve marketler gibi halkın toplu olarak bulunduğu mekanlarda maske takılmasını zorunlu hale getirdiklerini, bunun yanında pazar yerlerinde tahtalar arasındaki ayrılıklar konusunu ise hassasiyetle ele aldıklarını, bu konularda valiliklerin bu süreci çok daha yakından takip edeceklerini ifade etti.

"Ücretsiz maske dağıtımına başlandı"

Valiliklerin PTT ve e-devlet aracılığıyla talep eden tüm vatandaşlara ücretsiz maske dağıtımına başladığını ve bunun devam edeceğini dile getiren Erdoğan, "Kesinlikle para ile maske satışı yasaktır. Marketlerde verilen maskeler de ücretsizdir. Salgın bitene kadar vatandaşlarımızın tamamına yetecek maske stokumuz ve üretim planlamamız vardır. Devlet olarak tüm vatandaşlarımıza ücretsiz şekilde maske ulaştırmakta kararlıyız. Ayrıca evlerinden dışarı çıkmak zorunda kalan vatandaşlarımızın, 3 adım veya 2 metreden daha yakın mesafede bulunmamalarını istiyoruz. Özellikle sosyal mesafeye çok çok dikkat etmeliyiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her şehirde bulunan İl Hıfzısıhha Kurulları ile uygulamaların yürütülmesinden sorumlu İl Pandemi Kurulları'nın ihtiyaca göre gerekirse ilave tedbirler de geliştirebildiklerini aktararak, şöyle devam etti:

"Hastalığı yayma tehlikesi olan bina, sokak, cadde, köy, mahalle, belde ve hatta ilçe düzeyindeki kimi yerleri tümüyle karantinaya alıyoruz. Evlerinde kalmalarını rica ettiğimiz 65 yaş üstü vatandaşlarımız ile kronik hastalığı olanların ihtiyaçları için Türkiye'nin her yerinde Vefa Sosyal Destek Grupları oluşturduk ki valiliklerimizin kontrolü altındadır. Bu ekipler aracılığıyla şimdiye kadar 65 yaş üstü veya kronik rahatsızlığı olan 1 milyon 320 bin vatandaşımızın temel ihtiyaçlarıyla ilgili taleplerini yerine getirdik.

İlk, orta ve yüksek öğrenim öğrencilerimizin eğitimlerini internet ve televizyon yoluyla yürüterek bu dönemi değerlendirmelerini temin ediyoruz. Çalışan ve görevli olanlar dışındaki tüm vatandaşlarımızın evlerinde kalmalarını sağlayarak, insan hareketliliğini asgari düzeye indirmekte kararlıyız. Böylece önce virüsün yayılma hızını durdurmak sonra da geriletmek suretiyle inşallah bu musibetten tamamen kurtulacağız."

"Günlük test sayısı 20 bini geçti"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, test sayısında günlük 20 bini geçerek hastaları tespit ve virüsün yayılmasını engelleme konusunda önemli bir eşiğin daha aşıldığını ifade etti.

İstanbul'a iki yeni salgın hastanesi

Erdoğan, yoğun bir çalışmayla Yeşilköy Atatürk Havalimanı alanında bin yataklı bir hastanenin plan-proje çalışmasının şu anda hızla devam ettiğini, aynı şekilde Sancaktepe'de de yine bin yataklı bir hastane yaptıklarını belirterek, "Bunları süratle, şöyle 45 gün içerisinde bitireceğiz ve buraları da tamamıyla insanımızın, halkımızın hizmetine sunacağız." diye konuştu.

"İstihdamın sürmesi en büyük kriter"

İstihdamın sürmesinin en büyük kriterleri olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu şartla üretimine ara veren veya azaltan işletmelerimizdeki çalışanlarımızın ücretlerinin asgari ücreti geçmeyecek şekilde üçte ikisini devlet olarak biz ödüyoruz. Bu ödemeleri de doğrudan çalışanlarımızın hesabına yatırmak suretiyle gerçekleştiriyoruz. Aldığımız tedbirlerle 2 milyondan fazla mükellefin muhtasar, KDV ve prim ödemelerini 6 ay erteledik, gelir vergisi mükellefi 2 milyona yakın vatandaşımız mücbir sebep hali kapsamına alınmıştır. Firmalara ve gerçek kişilere kredi ödemelerinin asgari 3 ay erteleyebilmeleri için finansman desteği sağlıyoruz."

Erdoğan, kamu bankalarının müşterilerine pek çok kolaylık ve destek sağladığını anlatarak, kredi geri ödemelerindeki süreyi de 90 günden 180 güne çıkararak takip sürülerini uzattıklarını söyledi.

2 milyon 300 bin haneye daha yardım

Yevmiyeyle çalışan, günlük kazancıyla hayatını sürdürmek zorunda olan veya hiçbir geliri olmayan vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Valilik ve kaymakamlıklarımıza telefonla başvurarak durumunu anlatmanız veya elektronik devlet üzerinden başvurmanız halinde devletimiz sizlere de her türlü desteği verecektir. 'Biz bize yeteriz Türkiyem' sloganıyla başlattığımız kampanyamızda toplanan kaynak en başta sizler için kullanılacaktır. İhtiyacı olan hiçbir vatandaşımız devletinden yardım istemekten çekinmesin." ifadelerini kullandı.

"İnfaz düzenlemesi yarın TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacak"

Salgınla mücadele için alınan her tedbiri hukuk devleti ilkesine uygun şekilde yürüttüklerini ifade eden Erdoğan, idari düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ve bakanlıkların genelgeleriyle; yasal düzenlemeleri ise meclisle çalışarak kanun olarak hayata geçirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede kabine toplantımızda ayrıntılı bir şekilde değerlendirdiğimiz kapsamlı bir yasa teklifini grubumuz vasıtasıyla yakında Meclisin takdirine sunacağız. Kamuoyunun yakından takip ettiği infaz düzenlemesi inşallah yarın TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacaktır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları'nın ikisinin de yapısında değişikliğe gidiyoruz. Gıda, tarım, orman ve hayvancılık ile sağlık ve sosyal politikalar kurulları oluşturuyoruz. Daha önce sağlık ile gıda aynı kurul, sosyal politikalar ise müstakil bir kurulu olarak çalışıyordu."