Yorum: Pompeo'lar salgından ne elde etmek istiyor?

  2020-03-29 19:54:35  cri

Ren Jie-CRI Haber Merkezi

"Dünyada hiçbir ülke onu 'Çin virüsü' ya da 'Wuhan virüsü' olarak adlandırmadı. Bir bakıma, bu jeopolitik bir strateji değil."

ABD eski Ulusal Güvenlik Danışma Yardımcısı Ben Rhodes, salgından yararlanılarak Çin'in damgalanması konusundan bahsederken böyle bir eleştiride bulundu. Onun bahsettiği kişi ise ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompoe'nun temsil ettiği ahlaksız siyasetçiler.

Son dönem ABD yönetimindeki Çin karşıtlarının öncüsü olan Pompeo, COVID-19 salgınının patlak vermesinden bu yana son derece kötü bir performans sergiledi. Pompeo, yeni korona virüsünü "Wuhan virüsü" olarak adlandırmasından, Çin Komünist Partisi ve Çin'in siyasi sistemini "çağın tehdidi" olarak nitelendirmesine ve "Wuhan virüsü" ifadesinin G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın açıklamasına dahil edilmesi ısrarına kadar, yurtiçindeki ve yurtdışındaki çeşitli platformlardan Çin'e karşı karalama ve saldırma girişimlerinde bulundu.

Pompeo'nun Soğuk Savaş zihniyeti ve ideolojik önyargı barındıran ifadeleri dünya halkını şoke etmekle kalmayıp salgınla mücadelede uluslararası işbirliğine de ciddi engeller oluşturdu.

Pompeo'lar laf kalabalığı yapmakla meşgul olurken, ABD'deki salgın ise gün geçtikçe daha da ciddileşiyor. Johns Hopkins Üniversitesi tarafından açıklanan son verilere göre, Beijing saatiyle bugün 06.20 (TSİ 01.20) itibarıyla ABD'de tespit edilen vaka sayısı 120 bini aştı ve toplam ölüm de 2 bin 10'u buldu. Dünya Sağlık Örgütü'nün daha önce yaptığı tahminler doğru çıktı ve ABD salgının merkezi oldu.

Ancak ABD lideri son zamanlarda daha aktif bir tavırla uluslararası işbirliğine katılmaya başladı. ABD Başkanı Donald Trump, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'le yaptığı telefon görüşmesinde, ABD ve Çin'in salgınla mücadele işbirliğine odaklanmasının önündeki engellerin kaldırılmasını güvence altına almak amacıyla kendisinin bizzat konuyla ilgileneceğini belirtmişti.

Buna rağmen Pompeo yine bildiği yolda devam ederek, Çin ve ABD arasındaki salgınla mücadele işbirliğini engellemekte ısrar etti. Bunun arkasında art niyetlerin bulunduğu aşikâr.

Çok sayıda uluslararası sorunlar uzmanları Pompeo'nun tepeden tırnağa kadar bir fırsatçı olduğu görüşünü çok önceden dile getirmeye başlamıştı. Pompeo'nun ABD Dışişleri Bakanlığı'na gelir gelmez Çin'e karşı sert bir tavır sergilemeye başlamasının, bazı özel çıkar gruplarının taleplerine uyarak, siyasi kariyerini yükseltmeyi amaçladığı görüşü hakim.

ABD basınında yer alan haberlere göre, geçen Kasım ayında Trump'a yönelik azil soruşturmasının gidişatının henüz netleşmediği dönemde Pompeo, üç Cumhuriyetçi senatöre Kansas eyaletinin senatör seçimlerine katılmak için Dışişleri Bakanlığı görevinden bir an önce ayrılmayı planladığını söyledi. Analistler, Pompeo'nun söz konusu kararının, daha büyük bir siyasi hırsın peşinden giderek ABD Başkanlığı yoluna girmeyi amaçladığını ileri sürdüler.

Belli ki, Pompeo'nun sürekli Çin'e saldırmasının amacı, ABD'deki siyasi güreşte kendisine en büyük çıkarları kazanmaktır.

ABD'nin en üst düzey diplomatlarından birisi olarak Pompeo, salgın karşısında kendi çıkarı için halkın can güvenliğini bir kenara bıraktı. Bu nedenle birçok internet kullanıcısı Pompeo'nun sosyal medya hesabında "tepeden tırnağa kadar ırkçı iddialarını durdur", "iddiaların Pompeo virüsü olarak tanımlanmalı", "ABD için ne yaptın?" gibi yorumlar paylaştı.

Kısa süre önce düzenlenen sanal G20 Liderler Olağanüstü Zirvesi'nde yayımlanan açıklamada, "Şu an en ivedi görev, salgınla mücadele ve salgının sağlığa, topluma ve ekonomiye getirdiği karmaşık etkilerin yok edilmesidir." ifadesine yer verildi. Salgının küresel boyutta hızla yayıldığı ve fikir birliğine en yoğun ihtiyaç duyulduğu bu kritik dönemde, Pompeo'nun ısrarla siyasi zıtlaşma yaratma girişimleri küresel gelişime aykırıdır. Gözlemcilere göre, Pompeo'nun CIA'de görevliyken oynadığı "yalan söylemek, kandırmak ve hırsızlık" gibi oyunları diplomatik sahneye getirmesi, ABD'nin dünyadan dışlanmasını daha da ciddileştirdiği gibi, salgınla mücadelesine de büyük zorluklar getirdi. 

ABD merkezli Foreign Policy dergisinde yayımlanan yazılara göre, çeşitli tıbbi malzemelere duyulan acil ihtiyaç nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı bazı yabancı hükümet ve işletmelere baskı yaparak, onlardan ABD'ye tıbbi koruyucu ekipman ihracatını arttırması talebinde bulundu. Bir yandan uluslararası arenada zıtlaşmayı kışkırtan, diğer yandan da yardım almak için çeşitli yöntemlere başvuran Mike Pompeo, ne yüzle böyle bir talepte bulunabilir?

Uluslararası toplumun ABD'ye sağladığı yardımlar, bazı ABD'li politikacıların tehdidi ve baskısı nedeniyle değil, insanlık ruhuna olan inanca ve Amerikan vatandaşların can güvenliğinden duyulan endişeye dayanıyor. Pompeo salgınla mücadelede küresel işbirliği aramak için daha fazla çaba harcasaydı, ABD'de salgın bu kadar ciddileşir miydi?

Uzmanların yaptığı değerlendirmelere göre, ABD'nin dışişlerinin ahlaki seviyesi bu kadar düşük bir politikacı tarafından yönetilmesi utanç verici. Büyük bir felaket dönemine giren ABD'nin Pompeo'nun kişisel siyasi amacı için Amerikan toplumunun kamu çıkarlarını zedelemesine izin vermesi halinde, ABD bunun için büyük bir bedel ödeyecek ve daha da dışlanacak.