Yorum: ABD'nin oynadığı "Taiwan kartı" küresel salgınla mücadeleye zarar verecek

Liang Xinwen-CRI Haber Merkezi

ABD Başkanı Donald Trump, önceki gün sözde 2019 Taipei Yasa Tasarısı'nı imzalayarak kanunlaştırdı. ABD, Çin'in içişlerine müdahale anlamına gelen söz konusu girişimle, diğer ülkelerin Çin'le diplomatik ilişki kurmasını alenen engellemeyi ve Taiwan'a sözde "uluslararası alan" genişletmede yardım etmeyi hedefliyor.

Bütün dünyanın COVID-19 salgınıyla mücadele ettiği bu kritik dönemde, ABD yine siyasi oyunlar oynuyor. ABD acaba halkının yaşam güvenliğini bir kenara bırakıp, salgın kontrolünde ortaya çıkan ikinci "fırsat penceresini" de mi kaçırmak istiyor?

Söz konusu yasa, "Tek Çin" ilkesi ve Çin ile ABD arasında imzalanan üç ortak bildirinin yanı sıra, uluslararası hukuk ile uluslararası ilişkilerin temel kurallarına ciddi şekilde aykırı düşerek, "Taiwan bağımsızlığını" hedefleyen güçlere yanlış sinyaller veriyor; ayrıca şu an küresel salgınla mücadele işbirliğini de engelliyor.

Aslında yasa tasarısının imzalandığı gün, G20 liderleri COVID-19 salgınıyla mücadele konulu olağanüstü bir video-konferansı düzenledi. Liderler, şu an en ivedi görevin salgınla mücadele ve salgının getirdiği etkileri azaltmak olduğunu belirttiler. Liderler ayrıca, salgını bertaraf etmek üzere küresel dayanışma ve uluslararası işbirliği gerektiğine dikkat çektiler.

Yine aynı gün, ABD'de yeni tespit edilen COVID-19 vaka sayısı 82 bini aştı ve ABD dünyada en fazla vakaya sahip ülke haline geldi. Küresel salgınla mücadelenin bu kadar ciddi olduğu bir dönemde ABD, halkın can güvenliğini bir kenara bırakıp, salgınla mücadeleye harcaması gereken enerjisini söz konusu yasa tasarısını kanunlaştırmaya harcadı. Bu da ABD'nin salgını kontrol etme fırsatlarını neden defalarca kaçırdığını net bir şekilde anlatabiliyor.

Son yıllarda ABD'de onaylanan Taiwan'la ilgili diğer yasa tasarıları gibi, sözde "2019 Taipei Yasası" da "Taiwan bağımsızlığını" hedefleyen güçlere destek vererek, Çin'in kalkınmasını engellemeyi amaçlıyor. Çin'in şu an 180 ülke ile diplomatik ilişkisi var. ABD de 40 yıldan uzun bir süre önce Tek Çin ilkesi temelinde Çin'le diplomatik ilişki kurmuştu. Şimdi ABD, söz konusu yasayla diğer egemen ülkelerin Çin'le normal ilişkiler geliştirmesini engellemeye çalışıyor. Bu ne mantıksız ve çelişkili bir girişimdir.

Ancak herkesin gördüğü gibi, Tsai Ing-wen yönetiminin iktidara gelmesinden sonra Taiwan, kendisiyle sözde "diplomatik ilişki" kuran yedi ülkeyi kaybetti. Bu ülkeler, kendi devlet çıkarlarına ve halklarının isteklerine göre doğru tercih yaptılar. Bu gerçekler, ABD'nin oynadığı "Taiwan kartı"yla amacına ulaşamayacağını kanıtladı. Bu özel dönemde, ABD'nin oynadığı bu kart, maalesef sadece uluslararası salgınla mücadele işbirliğine engel olmaktan başka bir etki yaratamayacak.

Çünkü ABD, Taiwan vatandaşlarının çıkarlarını düşündüğü için değil, kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarını düşündüğü için "Taiwan kartını" oynuyor. Taiwan kamuoyunda da ABD'nin Taiwan'a destek veren yasaların sayısının artmasının, Taiwan'ın durumunu daha da zorlaştıracağı kaydedildi.

Taiwan makamları, Taiwanlı vatandaşların çıkarları pahasına ABD'nin Çin'in kalkınmasını engellemesine alet olmaya devam ederse, nihai olarak ABD tarafından terkedilmeyle yüzleşmekten kaçamayacak. Çin'in birleşmesi ve kalkınması, herhangi bir güç tarafından engellenmez. Çin'i bölmeyi amaçlayan her türlü girişim başarısızlığa uğrayacaktır.

Taiwan makamları şunları bilmeli: Taiwan'ın güvenliği, refahı ve istikrarı, ABD'den ne kadar destek gelmesine değil, Taiwan Boğazı'nın iki yakasındaki ilişkilerin düzelip düzelmeyeceğine bağlı. Çin liderinin açıkladığı gibi, Tek Çin ilkesinin izlenmesi durumda Taiwan Boğazı'nın iki yakasındaki ilişkiler de düzeltilip geliştirilebilecek. Taiwanlı vatandaşlar da bundan yarar görebilecek. Tam tersine, Tek Çin ilkesi ihlal edilmesi durumunda boğazın iki yakasındaki ilişkilerde gerginlik yaşanacak. Taiwanlı vatandaşların temel çıkarlarına da zarar gelecek.

Taiwan meselesi, Çin'in esas çıkarlarına ilişkin bir sorun. Tek Çin ilkesi, Çin-ABD ilişkilerinin siyasi temelini oluşturduğu gibi, uluslararası toplumda sağlanan fikir birliğidir. ABD'nin tekrar tekrar sözde Taiwan yasasını çıkarması, Taiwan Boğazı'nın iki yakası arasındaki ilişkilerde sorun yarattığı gibi, Çin-ABD ilişkilerine de daha fazla zorluk getirecek ve ABD'nin çıkarlarına zarar verecek. ABD'yi derhal hatalarını düzelterek, sözde Taiwan'la ilgili yasa tasarısını kanunlaştırma ve Çin'in diğer ülkelerle ilişki geliştirmesini engelleme girişimlerini durdurmaya davet ediyoruz. Söz konusu girişimler durdurulmazsa Çin muhakkak gereken karşılığı verecektir.