Yorum: Amerikan siyasetçileri vatandaşlarının zekasını aşağılamamaya davet ediyoruz |
2020-03-23 19:30:05 cri
|
CRI Haber Merkezi New York Times gazetesinde kısa süre önce "Trump'ın sorumluluktan kaçmasına izin vermeyin" başlıklı bir yazı yayımlandı. Yazıda, ABD Başkanı Trump'ın yeni korona virüsünden kaynaklanan COVID-19 salgını karşısında sergilediği farklı tavra dikkat çekilerek, ABD liderinin kamuoyunun dikkatini başka tarafa çevirmeye ve salgınla mücadeledeki "feci başarısızlıklarını" örtbas etmeye çalıştığı kaydedildi. Yorumda, ABD liderinin iki konuda çelişkili davrandığına yer verildi. Birincisi, Trump ilk iki ay boyunca ülkedeki salgına pek kulak asmadı ancak birkaç gün önce yaptığı konuşmasında, söz konusu salgının yol açabileceği felaketin ciddiyetini çoktan öngördüğünü açıkladı. İkincisi ise, Çin'in salgınla mücadelede gösterdiği çabalara karşı ilk önce "Harcadıkları çabalar ve gösterdikleri şeffaflıktan dolayı çok teşekkür ederiz." dedi ve daha sonra art arda yaptığı açıklamalarda yeni korona virüsünü "Çin virüsü" olarak adlandırdı. Tabii ki ABD liderinin bu tavırları birbiriyle ilişkili. Tam da yazıda belirtildiği gibi, Trump'ın söz konusu girişimlerinin amacı, ABD'nin borsasını kurtarmak ve kendisine yönetilen eleştirilerden kurtulmak için sorumluğu Çin'e atmak, böylece salgınla mücadeledeki başarısızlığına bir sebep bulmak. Ancak Amerikan halkını kandırmak o kadar kolay mı? Son günlerde ortaya çıkan bir dizi olay her geçen gün daha da öfke uyandırıyor. ABD basınında kısa süre önce çıkan haberlere göre, Amerikan istihbaratı Ocak ve Şubat aylarında birçok kez gizli uyarıda bulunarak, yeni korona virüsünün küresel krize neden olacağını ileri sürmüştü. Ancak, Trump 26 Şubat'a kadar Amerikan vatandaşlarının karşı karşıya kaldığı risklerin "çok düşük" olduğunu iddia etti ve ancak 13 Mart günü "acil durum" ilan etti. Aynı zamanda ABD Senatosu İstihbarat Komitesi Başkanı Richard Burr da dahil olmak üzere bazı Amerikan politikacıların borsada yaşanan büyük düşüşün öncesinde ellerindeki hisseleri satması da Amerikan kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. Bu politikacıların vatandaşlara riskleri bildirmeden hisselerini satması ve Washington'un salgını kontrol altına aldığını garanti etmesi, söz konusu politikacıların sadece sermayeyi gördüğünü ve halkın yaşamını bir kenara attığını yansıtıyor. Amerikan vatandaşlarının yönetime güvenlerini daha da kaybetmesine yol açan diğer bir durum da, virüs tespit araçlarının yetersiz olduğu bir ortamda hiçbir belirti göstermeseler bile önce siyasetçilerin ya da ünlülerin test edilmesi. Salgın döneminde daha da belirginleşen bu "önce zenginler" durumu, Amerikan toplumunda kaygılara yol açıyor. Şu an ABD dünyada salgının en kötü şekilde yaşandığı ülkelerden biri. New York ve Washington'un ardından California da dün salgından en ağır etkilenen bölgelerden biri olarak açıklandı. Columbia Üniversitesi araştırmacıları tarafından kısa süre önce yapılan açıklamada, ABD yönetiminin salgının kontrolünü sıkılaştırmaması halinde bir günde tespit edilen vaka sayısının 500 bine çıkabileceği uyarısında bulundu. Washington salgının risklerini vatandaşlara erken bildirseydi ve erken önlemler alsaydı, salgın ABD'de belki bu kadar kötüye gitmezdi. Fakat ABD'li politikacılar, vatandaşların can sağlığını dikkate almak yerine, Çin'i karalayarak insanların dikkatini Çin'e çekmeye çalışıyorlar. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun yeni korona virüsünü birçok defa "Wuhan virüsü" olarak adlandırmasının ardından, çok sayıda ABD'li lider virüsten "Çin virüsü" olarak bahsetmeye başladı. ABD, salgınla mücadelede sorumluluğunu başkalarına atmak için elinden geleni yapıyor. Ancak bu girişimler boşa gidecek ve ABD halkı gerçekleri görecek. ABD'deki birçok eyalette tıbbi malzeme ve test ekipmanları eksikliği veya sıradan insanların yeni korona virüsü testi yaptırmasında büyük zorluklar yaşaması gibi gerçekleri… New York Belediye Başkanı Bill de Blasio geçenlerde yaptığı bir açıklamada, ABD liderlerinin yeni korona virüsü salgını karşısındaki kabiliyetsizliklerini gündeme getirdi. Bill de Blasio, Washington'un salgını zamanında kontrol etmek için ulusal kaynakları daha erkenden seferber edemediğine işaret etti. Yale Üniversitesi'nden kıdemli araştırmacı Stephen Roach da, Çin'in ABD'deki iç problemlerin günah keçisi olarak görüldüğünü söyledi. Bazı Amerikan politikacıları halkın zekasını aşağılamamaya ve sorumluluğu başkalarına atmamaya davet ediyoruz. ABD yönetimi halkın sağlığına öncelik vermediği sürece salgınla mücadelede ivedi problemleri çözemeyecek ve kötü sonuçlarla karşılaşacak.
|