Yorum: Sözde "ifade özgürlüğü" Wall Street'in ahlak lekesini temizleyemez

  2020-03-15 19:38:34  cri

Birkaç gün önce 59 yaşındaki Asya kökenli bir erkek, New York şehrinin Yukarı Doğu Yakası bölgesinde yerli bir gencin saldırısına uğradı. ABD'li genç "korona virüsü" diye bağırarak Asya kökenli adamın ülkesine geri dönmesini istediğini haykırdı.

Daha önce 44 yaşındaki Taylandlı bir kadın ise Los Angeles metrosunda bir erkek yolcunun sözlü saldırısına uğramıştı, sebep yine korona virüsüydü.

Irkçılık olaylarına uzun bir süredir Amerikan toplumunda sıkça rastlanıyor. Covid-19 salgını bazılarının ırkçı düşüncelerini hortlatması için bir bahane oldu. Örneğin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi tarafından geçen ay yayımlanan "Çin Asya'nın Gerçek Hasta Adamı" başlıklı bir yazı açıkça ırk ayrımcılığını teşvik etti. Hem somut gerçekleri hem de meslek ahlakını ihlal eden bu yazı, uluslararası toplum tarafından sert şekilde kınandı.

ABD'nin sözde ifade özgürlüğü ırkçılığının kılıfı oldu. Aslında "ifade özgürlüğü" ABD'nin beğendiği ve beğenmediği şeylere göre belirleniyor. Akıllarına ve çıkarlarına uyan her şey ifade özgürlüğünden sayılırken, uymayanlar ise saldırı ve baskıya açık hale geliyor.

Ancak herhangi bir ırkçı girişim her toplum için bir zehirdir, "ifade özgürlüğü" bahanesiyle ahlak dışı işler yapan herhangi bir medya kuruluşu sonunda kendi geleceğine zarar verecektir.

Mevzubahis ırkçı yazı 15 Mart gününe kadar Wall Street gazetesinin resmi internet sitesinde yer aldı. Bu, yüzyıllık tarihi bulunan Wall Street için temizlenemez bir ahlak lekesi ve tarihi bir utançtır.