Salgınla mücadelede insanlığın ilerlemesi

  2020-03-12 17:04:15  cri







Salgın hastalıklar insan medeniyetlerinde sık sık ortaya çıkıyor. Kara Veba, çiçek hastalığı ve İspanyol Gribi'nden Ebola, SARS ve COVID-19'a kadar, bu hastalıklar bir suikastçı gibi ortaya çıktı ve insanlara ölüm ve korku getirdi.

Uzun bir süre boyunca, bilimsel araştırmaların ve kamu sağlık önlemlerinin eksikliği, salgınla mücadele kapasitesini sınırladı, ayrıca insanların salgına karşı etkisiz veya yanlış önlemler almasına neden oldu.

Örneğin, insanlık tarihinin en kötü salgınlarından biri olan Kara Veba, 14. yüzyılda meydana geldi ve insanlığın karşılaştığı en büyük salgın oldu. Beş yıl içinde 24 milyon ölüme neden olan ölümcül hastalık kıtadaki ortalama yaşam süresini 40 yıldan 20'ye düşürdü.

Doktorlar, hastalığın insanlar arasında bulaşıcı olduğunu fark ettiler. Ancak yanlış bir şekilde, hastalığın kötü havadan kaynaklandığını varsaydılar. Halktan hastaları izole ettiler ve yayılmayı durdurmak için kafur ve güllerle doldurulmuş kavisli gaga şeklinde bir maske tasarladılar.

Ancak insanlar vibonik veba bakterisinin gerçek suçlu olduğunu bilemediler ve söz konusu bakteri sokaklardaki sayısız pire ve sıçanlarda barınabilirdi.

Hastalığı kontrol etmek için çok az şey yapılabildiğinden ölüm sayıları arttı ve halk sağlığı geniş çapta bozuldu.

Aynı hatalar İngiltere'de 1854 Broad Street kolera salgını sırasında tekrar yapıldı. Yetkililer, koleranın yayılmasının su yoluyla değil, hava yoluyla olduğu konusunda ısrar etti ve bunun sonucunda 10 gün içinde 500 kişi hayatını kaybetti.

Ancak bu tür olayları genellikle büyük bir değişim takip eder.

1885'te Fransız biyolog Louis Pasteur kuduz hastalığı için ilk aşıyı geliştirdi. Bu, insanlık tarihinde salgın önleme konusunda proaktif bir başlangıçtı. Daha sonra 1894'te vibonik veba bakterisi ve penisilin 1928'de keşfedildi.

Anatomi, fizyoloji, sitoloji, bakteriyoloji ve klinik tıbbın gelişmesiyle, salgınların ölüm oranları 20. yüzyıldan sonra keskin bir şekilde düştü. 1980 yılında, Dünya Sağlık Örgütü, dünyanın çiçek hastalığından arındırıldığını açıkladı. Bu gelişme bugüne kadar hastalıklara karşı kazandığımız ilk ve tek kesin başarıdır.

Bu insanlık için büyük bir adımdı.

COVID-19 salgınında, Çin, Aralık 2019'da keşfedildiğinden beri bir ay içinde virüsün genomunu sıraladı ve bildirdi. Yerel ve küresel topluluklar virüsle hızlı bir şekilde savaşmaları için aktif hale getirildi.

Bir salgına karşı zafer kazanmak hala zordur, ancak bilimsel gelişme, hastalıkla mücadeleyi kolaylaştırdı ve bilinmeyenin korkusunu hafifletti.

İlerleme kaydediyoruz, değil mi?

Aynı zamanda, bilmediğimiz çok şey olduğunu hatırlamaya ihtiyaç var. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, yüzde 35 ölüm oranına sahip olan MERS için hala önleyici bir tedavi yok. 32 milyon insanı öldüren AIDS'in tedavisi hala bulunmuyor.

Salgınlar kaçınılmaz, fakat insanlar mücadeleden vazgeçmez. Gerçeklik bize günümüzün entegre dünyasında, yalnızca bilim ve teknolojiyle, iyi organize edilmiş bir sağlık ve acil durum sistemiyle, işbirliği için açık bir zihinle ilerleyebileceğimizi söyler.