Yorum: Uluslararası toplum Çin'in salgının günah keçisi ilan edilmesine izin vermez

  2020-03-07 19:24:55  cri

Xu Yanqing-CRI Haber Merkezi

COVID-19 salgınıyla birlikte "siyaset virüsü" de küresel boyutta yayılıyor.

Çin karşıtı bazı Batılı güçler, "Çin'in salgının kontrolü konusundaki başarısızlığı, virüsün diğer ülkelere yayılmasına neden oldu" gibi asılsız haberler yapıyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise, Çin'in sunduğu verilerin eksik olduğu ve bu durumun da ABD'nin salgını önleme çalışmalarını zorlaştırdığı iddiasında bulunarak, ABD'de salgının kontrol edilememesi konusunda Çin'i günah keçisi ilan etmeye çalışıyor.

Aslında uluslararası toplum, Çin'de salgının kontrolü hakkında adil bir değerlendirme yaptı.

Çin ile Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ortak uzman ekibi tarafından yayımlanan bir inceleme raporuna göre, Çin'de en cesur ve en aktif tedbirlerin alınmasıyla, en az 100 bin vakanın ortaya çıkması engellendi. Çin'in tedbirleri, salgının uluslararası şekilde yayılmasını önlemek için ilk savunma hattını oluşturdu.

Dünyaca tanınmış tıp dergisi The Lancet'te dün yayımlanan bir yorumda ise, Çin hükümetinin kamu sağlığı alanına yönelik büyük yatırımının on binlerce kişinin hayatını kurtardığının kanıtlandığı kaydedildi. Yorumda, dünya ülkelerinin Çin'in deneyimlerini öğrenebileceğine işaret edildi.

Salgın kontrolü konusunda Çin büyük fedakarlıklar yaptı ve olumlu sonuçlar aldı. Bu, uluslararası toplumda geniş kabul gören bir gerçek.

Çin hariç 86 ülke ve bölgede tespit edilen toplam vaka sayısı dün akşam itibarıyla 18 bini aştı. DSÖ, salgını kontrol etmenin bütün ülkelerin en ivedi görevi olması gerektiği çağrısında bulundu.

Salgının dünyada yayılmasının, objektif bakımdan birçok karmaşık nedeni var. Örneğin, COVID-19 yeni tür bir virüs; dolayısıyla insanların bu virüsün özelliklerini öğrenmesi zaman alıyor. Yoğun nüfus akımı da salgının yayılması riskini arttırıyor. Bunun dışında bazı ülkeler COVID-19'a karşı yeterli önem almadı ve bazı ülkeler de gerekli yöntem, deneyim ve malzemelere sahip değil. DSÖ Genel Sekreteteri Tedros Adhanom Ghebreyesus bundan büyük kaygı duyduğunu da dile getirmişti.

Pompeo'nun ABD'de salgının kontrolü konusunda yaşanan sorunların "Çin'in eksik verilerinden" kaynaklandığı iddiası tamamen gerçeğe aykırı. Pompeo, son günlerde ABD'de salgınla mücadelenin ön cephesinde çalışan doktorların sosyal medyadaki paylaşımlarını okumalı. Test kitlerine sahip olamamaktan şikayet eden doktorlar,şüpheli hastaların tespitini başka sağlık kuruluşlarından rica etmek zorunda.

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence bile "ABD'deki yetersiz test kapasitesi, artması beklenen test taleplerini karşılayamaz" diye konuşmuştu. Pompeo'nun iddiası, bu gerçekler karşısında komik görünüyor.

Öte yandan, bazı Batılı ülkelerin salgını siyasileştirme girişimleri, salgınla uluslararası mücadele işbirliğinde engeller oluşturdu. Salgından ciddi bir şekilde etkilenen İran'ı örnek alalım. ABD'nin ekonomik yaptırımları, İran'ın Batılı ülkelerden tıbbı cihaz ve ilaç gibi insani malzeme satın almasını sınırlandırdı. Bu bağlamda, "Çin'in salgın kontrolündeki başarısızlığı, virüsün diğer ülkelere yayılmasına neden oldu" iddiası çok asılsız. Çin karşıtı bazı Batılı güçler ve siyasetçilerin salgının sorumluluğunu Çin'e atma girişimi, Çin'e saldırarak, salgın kontrolündeki güçsüzlüklerinin bedelini Çin'e yıkmak için bahane bulmayı amaçlıyor.

Çin, sorumlu bir ülke olarak, kendi sınırlarındaki önleme ve kontrol çalışmalarını iyi bir şekilde yürütürken, uluslararası işbirliğini de sürekli derinleştiriyor. Çin ayrıca salgından etkilenen diğer ülkelere de var güçle yardım sağlayarak, Çin'in çözümlerini paylaşıyor. Çin, insanlığın kader ortaklığı fikrini somut bir şekilde hayata geçiriyor.