Yorum: ABD'nin sözde "basın özgürlüğü" zorbalıktır

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından önceki gün yapılan açıklamada, Çin'in 5 basın organının ABD'deki temsilciliklerinde çalışan Çinli personel sayısına sınırlama koyulacağı belirtildi.

ABD yönetimi, birkaç gün önce ülkedeki bazı Çinli basın mensuplarını "yabancı ülkelerin temsilcileri" ve "diplomatik misyon personeli" olarak nitelendirmişti. ABD yönetiminin Çin'in basın kuruluşlarına uyguladığı baskı, asla ve asla sözde "basın özgürlüğünü" korumaya yönelik değildir; bu, düpedüz siyasi baskı ve zorbalıktır.

Covid-19 salgınının Çin'de görülmesinin ardından, ABD'deki bazı basın organlarının Çin'e yönelttiği mesnetsiz suçlamalar, vicdana ve meslek ahlakına aykırı olup bütün dünyayı şaşırttı. Çin hükümeti bu suçlamaları yapan yabancı basın mensuplarına yasalar ışığında gereken cezayı kesti. Çin'e yönelik hakaret ve karalamaların arkasındakiler gayet tabii yaptıklarının bedelini ödemek zorundalar.

Herhangi bir basın kuruluşu veya mensubunun, bulunduğu ülkenin yasaları ile yönetmeliklerine göre faaliyet göstermesi ve meslek ahlakına uyması gerekir. Çin hükümeti, her zaman uluslararası hukuka ve kendi kanunlarına göre yabancı gazetecilerin ülkedeki meşru faaliyetlerine destek verir. Ancak, "basın özgürlüğü"nün korunması bahanesiyle Çin'e mesnetsiz suçlamalar yöneltilmesine asla izin verilmez.

ABD yönetimi mevcut yanlışlıklarını düzeltmek için somut adımlar atmalıdır. Bu tehlikeli oyunu oynamaya devam edecekse, Çin hükümeti de sonuna kadar karşı hamlede bulunacaktır.