Yorum: Siyasi önyargılar küresel kamu çıkarlarını zedelememeli

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Acil Durum Komitesi Başkanı Michael Ryan, 18 Şubat'ta düzenlenen basın toplantısında, Çin'in aldığı güçlü tedbirler sayesinde, vaka sayısında sürekli düşüş yaşandığına dikkat çekti. Ryan, Çin'in bu konuda izlediği strateji ve taktiklerin doğru olduğunu vurguladı.

Bir başka DSÖ yetkilisi Sylvie Briand da aynı basın toplantısında, Çin'in getirdiği seyahat kısıtlamalarının, salgının diğer ülkelere sıçramasının önlenmesi açısından tüm dünyaya 2-3 haftalık zaman kazandırdığını söyledi.

Buna rağmen, bazı Batılı medya kuruluşları, sağlık alanındaki otoriteler tarafından yapılmış bu adil değerlendirmeleri göz ardı etmeye çalışıyor.

Çin'i karalamayı artık alışkanlık hâline getirmiş bu medya kuruluşları, Wuhan kentinin yanı sıra Çin genelinde salgına karşı alınan tedbirlerin "tarihin en büyük toplumsal kontrol hareketlerinden biri" olduğunu iddia etti. Kamu sağlığıyla ilgili bir meseleyi siyasileştirmeyi hedefleyen bu iddialar, küresel ölçekte kamu çıkarlarını da açıkça zedeliyor.

Woodrow Wilson Center'e bağlı Kissinger Çin-ABD İlişkileri Enstitüsü Başkanı Robert Daly, basına yaptığı açıklamada, "Yakından takip ettiğimiz bir eğilim var, o da Çin'i karalamak için ortaya atılan çeşitli iddialar, artık vicdanların kabul etmeyeceği boyutlara gelmiş durumda." diye konuştu.

Ancak salgın ortamında, küresel ölçekte kamu çıkarlarını koruma çabalarının üzerine bir avuç Batılı ülkenin siyasi önyargıları nedeniyle gölge düşürülmemeli. Kader ortaklığına sahip bu dünyada, salgın tehdidinden uzak hiçbir yer yok. Salgın, hâlâ ciddiyetini korurken, "siyaset virüsü"nü yaygınlaştırmaya çalışanlar için cahil mi, kibirli mi yoksa art niyetli mi demek gerekir, takdir kamuoyunun...