Yorum: Çin-Myanmar işbirliğinde yeni çağ başladı

  2020-01-19 15:54:17  cri

Wang Juemian-Haber Merkezi

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping dün Myanmar ziyaretini başarıyla tamamlayarak ülkeye döndü. Ziyaretin sürdüğü 2 gün içinde Xi, 12 etkinliğe katılarak, 29 işbirliği belgesinin imzalanmasına tanıklık etti. Aralarında kader ortaklığı oluşturulması konusunda anlaşan Çin ile Myanmar, her alanı kapsayan ikili iletişim ve işbirliğine ilişkin planların belirlendiği ortak bir bildiri yayımlayarak, Çin-Myanmar dostluğu ve işbirliği için yeni bir çağ başlattı.

Söz konusu ziyaretin önemli sonuçlarından biri olarak görülen ortak bildiride, Xi'nin son ziyaretinde karşılıklı siyasi güven ile ekonomik, uluslararası ve bölgesel işbirliği gibi alanlarda elde edilen meyveler değerlendirilerek, ikili ilişkilerin geleceği için detaylı bir plan hazırlandı.

Her şeyden önce Çin ve Myanmar, diplomatik ilişkiler kurulmasının 70. yıldönümü vesilesiyle geleneksel dostluğun geleceğe aktarılması, kapsamlı stratejik işbirliği ve ortaklık ilişkilerinin derinleştirilmesi, Çin-Myanmar kader ortaklığının oluşturulması ve ikili ilişkilerde yeni çağ başlatılması konusunda mutabakata vardı.

Çin-Myanmar ilişkilerinin en önemli özelliklerinden biri de karşılıklı saygı, anlayış ve destek. Çin, Myanmar hükümeti ile halkının kendi koşullarına göre seçtiği kalkınma yoluna ve Myanmar'ın milli itibarı ile meşru haklarını korumak harcadığı çabalara daima destek verdi.

Myanmar ise Tek Çin politikası izleyerek, Taiwan, Tibet ve Xinjiang'ın Çin Halk Cumhuriyeti'nin bölünmez parçaları olduğu görüşünde bulunarak, Çin'in bu bölgelerde aldığı önlemleri destekliyor. Birbirlerinin çekirdek kaygılarına gösterilen bu tür saygı, anlayış ve destek, Çin ve Myanmar'ın kapsamlı işbirliğini derinleştirmesine kuşkusuz sağlam bir zemin hazırladı.

İkinci olarak, Kuşak ve Yol inşasının niteliği ve seviyesinin yükseltilmesi, ikili somut işbirliği içeriğinin önemli bir kısmını oluşturuyor. Ziyaret sırasında Xi, Myanmarlı liderlerle yüksek nitelikli Kuşak ve Yol inşası konusunda yeni fikir birliği sağladı. Böylece Çin-Myanmar ekonomi koridoru, planlama aşamasından somut inşaat aşamasına geçti. Myanmar tarafından yapılan tahmine göre, Kyaukpyu Özel Ekonomi Bölgesi, hizmete girdikten sonra Myanmar'da yaklaşık 100 bin kişiye istihdam yaratabilecek.

Üçüncü olarak, iki ülke ekonomi, ticaret, tarım, ormancılık, endüstri, yatırım ve finans alanlarındaki somut işbirliğini derinleştirecek. Çin, Myanmar'ın Çin'e ihracatı genişletmesini memnuniyetle karşılıyor ve aynı zamanda Çinli şirketlerin Myanmar'a yatırım yapmasını, Yunnan gibi eyaletlerin Myanmar'ın çeşitli bölgeleriyle temas ve işbirliğini yoğunlaştırmasını da destekliyor. Somut işbirliği projelerinin yerine getirilmesiyle Myanmar'ın sosyo-ekonomik gelişiminin ilerletilmesine ve iki ülke halkına daha fazla yarar getirilmesi bekleniyor.

Bunun dışında, beşeri ve kültürel temasların güçlendirilmesi de ikili ilişkilere enerji katıyor. İki taraf, 2020 Çin-Myanmar Kültür ve Turizm Yılı kapsamında 70'den fazla etkinlik düzenleyecek. Bu etkinliklerle iki ülke halkları arasındaki karşılıklı anlayış ve güven daha da arttırılacak.

Çin ile Myanmar arasında işbirliğinin derinleştirilmesi, bölgedeki barış ve istikrarın korunması için de büyük önem taşıyor. Günümüz dünyasında bir yandan uluslararası toplum için bir kader ortaklığı oluşturuluyor, diğer yandan da ticari korumacılık, tek taraflılık ve zorbalık tehditleri yükseliyor. Başta Çin ve Myanmar olmak üzere, gelişen ülkeler yeni sınamalarla karşı karşıya bulunuyor. Bu durumda, iki ülke, başta BM, Çin-ASEAN, Lancang Nehri-Mekong Nehri İşbirliği olmak üzere çok taraflı mekanizmalar çerçevesindeki koordinasyonu güçlendirme kararı aldı. Ayrıca, gelişen ülkelerin karşılaştığı tehditlerle ilgili küresel konularda da işbirliğini yoğunlaştırma kararı alındı. Bu, hiç şüphesiz bölge ve dünyada barış, istikrar ve kalkınma sağlanmasında önemli rol oynayacak.

Xi'nin son ziyareti, ikili ilişkilerin tarihinde yeni bir kilometre taşı anlamına geliyor. Ziyaretin, ikili ilişkilerde daha zengin sonuçlar elde edilmesini sağlayacağına, iki ülke halklarına daha fazla yarar getireceğine, bölgesel ve küresel refah ile kalkınmaya daha büyük katkı yapacağına inanılıyor.