Cambridge Profesörü Macfarlane'den Çin'in kalkınmasına övgü

Cambridge Üniversitesi'nin önde gelen tarihçilerinden antropoloji profesörü Alan Macfarlane, kısa süre önce Çin Medya Grubu'na verdiği demeçte, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana geçen 70 yılda kazanılan başarıları takdirle değerlendirdiğini söyledi. Macfarlane, Çin'in kalkınmasının dünya medeniyetlerinin refahına yararlı deneyimler sunduğunu söyledi.

1996'da Çin'e yaptığı ilk ziyaretten bu yana geçen 23 yılda Çin'i eşiyle birliklte 17 defa ziyaret ettiğini söyleyen Macfarlane, kendisinde en derin iz bırakan ziyaretini ise şöyle anlattı:

"Sichuan eyaletinin Wenchuan ilçesinde 2008'de yaşanan şiddetli depremden altı hafta sonra, bir Çinli gazeteci ile birlikte deprem bölgesine gittik. Yolda 17-18 yaşlarında iki genç kızla karşılaştık. Çin'in doğu sahil bölgesinde yaşıyorlarmış. Deprem haberini öğrendikten hemen sonra yardım etmek için gelmişler."

Profesör Macfarlane, Çin hükümetinin doğal afetlere hızlı müdahalesinin ve Çin halkının afetlerin ardından birbirine olabildiğince en büyük yardım yapma çabasının kendinde derin bir izlenim bıraktığını ifade etti.

Uzun zamandan beri Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in düşünceleriyle ilgili kitaplar okuduğuna işaret eden Macfarlane, bu eserlerin küresel gelişmenin yönünü göstermenin yanı sıra Çin Rüyası'nı kapsamlı olarak anlattığını belirterek, "Hep birlikte daha güvenilir ve birleşmiş bir dünya inşa ediyoruz." dedi.

Profesör Macfarlane, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 70 yıllık kalkınmasının, Çin'in barışçıl kalkınmayı ve tarihi başarıları sürdürme yönündeki güvenini yansıttığını ifade etti.

Macfarlane, Çin'in dünya çapında önde gelen çok sayıda orta ve yüksek okula sahip olduğuna, ayrıca Çin'de en gelişmiş ulaşım ve telekomünikasyon sistemlerinin bulunduğuna dikkat çekti.

Çin'in son 30-40 yıllık kalkınmasında dünyaya yaptığı katkıların önemine değinen Profesör Macfarlane, Çin'in Batı ile entegre kalkınması ve tarafların birbirinin tecrübelerinden faydalanması gerektiğini vurguladı.

Macfarlane, "Doğu ve Batı dünyalarının, çatışma ve zıtlaşma yerine barış içinde yaşaması ve birbirinin tecrübelerinden faydalanması gerekir. Böylece gelecek nesiller daha mutlu bir hayat yaşayabilirler." diye konuştu.