ABD'nin Xinjiang'ı kullanarak Çin'i engelleme komplosu başarısızlığa uğrayacak

  2019-12-18 20:31:07  cri

Bu Weijun, CRI

İnsan hakları bahanesiyle başka ülkelerin içişlerine karışmak ve farklı sistemlere sahip olan ülkelere çifte standartla davranmak, ABD'deki bazı siyasetçiler ve medya kuruluşlarının Çin'e iftira atarken sıkça başvurdukları yöntemlerdir.

ABD Temsilciler Meclisi'nin kısa süre önce sözde 2019 Uygur İnsan Hakları Politikası Yasa tasarısını onaylaması, bazı ABD'li siyasetçilerin Xinjiang meselesiyle Çin'in gelişmesini engelleme komplosunda ne kadar kararlı olduklarını yansıttı.

Sağduyulu herkes biliyor ki, bu siyasetçiler ve medya kuruluşları, kendi ülkelerinde veya kendi tarafını tutan ülkelerde meydana gelen benzer olayları görmezlikten geliyorlar. ABD'deki Wall Street İşgal hareketi, Fransa'da Sarı Yelekler hareketi, İspanya'da Katalonya kaosu, Hindistan'da Assam ve Batı Bengal eyaleti gibi yerlerde Müslüman göçmenler sorunu nedeniyle ortaya çıkan ciddi kaos ve şiddet olayları karşısında, ABD'li siyasetçiler ve medya kuruluşları temkinli davranarak kışkırtma yoluna başvurmadı.

Ancak Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde yaşanan şiddet olaylarına yönelik olarak, özel idari bölge yönetimi ve polis makamlarının şiddeti durdurmak için aldığı olumlu tedbirleri asılsız bir şekilde eleştirerek Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasa Tasarısını ortaya koyup hiç çekinmeden Hong Kong işlerine müdahale ettiler.

Dini aşırıcılığın giderilmesi ve terörizme darbe indirilmesi, dünya ülkeleri tarafından ortak kabul edilen bir terörle mücadele önlemidir. Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde düşük eğitim, yetersiz hukuk bilgisi ve gerekli el becerilerinin yetersizliği nedeniyle, bazı insanların kolayca aşırıcı düşüncelerden etkilenmesi terörizmin büyümesine kaynak sağladı.

Bunun için Xinjiang'da bölge hükümeti, yerel koşullara uyum sağlayarak yasalar uyarınca mesleki eğitim merkezleri kurup hukuki bilgilerin verilmesi ve mesleki yeteneklerin öğretilmesi gibi alanlarda öğrencilerin aşırıcı düşünceleri gidermeleri ve normal yaşam ve üretime kavuşmalarına yardım sağlamaktadır.

Fakat ABD'li siyasetçiler, mesleği eğitim merkezlerini "toplama kampı", hukuk eğitimini "beyin yıkama", mesleki yeteneklerin öğretilmesini "kültürel soykırım" olarak niteliyor.

Bu insanlar gerçekle yalanı karıştırmak için mümkün olan her şeyi yapıyor ve Çin'e saldırmak ve iftira atmak için demokrasi ve insan hakları kılıfını kullanıyor.

Son üç yılda Xinjiang'da hiçbir terör saldırısı ortaya çıkmadı.

Terörizmle mücadele ve aşırıcılığın giderilmesi, Xinjiang'da istikrarlı ve uyumlu bir sosyal düzen getirdi. Çeşitli etnik gruplar daha dayanışma içinde bulunuyor, ekonomi hızlı bir gelişme yörüngesinde ilerliyor. Toplum ve ekonominin tüm yönlerinden bakıldığında, Xinjiang tarihinin en iyi gelişme aşamasına girdi.

2018'de Xinjiang'ın üretim tutarı 1,2 trilyon yuana (yaklaşık 167 milyar ABD doları) ulaşarak tarihi bir rekor kırdı. Bölgede turizmde büyük gelişme yaşandı. Yılın ilk 10 ayında bölgede ağırlanan turist sayısı 200 milyonu aştı, bu rakam geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 42,62 arttı. Bölgede yoksullukla mücadele çalışmalarında dev başarılar elde edildi. 2019 yılında toplam 606 bin kişi yoksulluktan kurtulacak, 300 bin kişinin içme suyu güvenliği sorunu çözülecek.

Hiç kuşkusuz Xinjiang'ı daha parlak bir gelecek bekliyor. Xinjiang meselesiyle Çin'in gelişmesini engellemeyi hayal eden ABD'li siyasetçiler ve medya kuruluşları, demir gibi sağlam gerçekler karşısında bile önyargılarla dolu doğasını değiştirmeyecekler.