Ekonomik kalkınma bölgeleri dış ticaretin önemli lokomotiferi

  2019-12-16 15:35:21  cri

Çin'de yılın ilk üç çeyreğinde, devlet düzeyindeki 219 ekonomik kalkınma bölgesinde gerçekleştirilen dış ticaret hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,6 arttı.

Ticaret Bakanlığı'ndan açıklanan verilere göre, Çin'de yılın ilk üç çeyreğinde, devlet düzeyindeki 219 ekonomik kalkınma bölgesinde gerçekleştirilen dış ticaret hacmi 4,4 trilyon yuanı aşarak, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,6 arttı.

Bu rakam, Çin'de aynı dönemde gerçekleştirilen toplam dış ticaretinin yüzde 19,2'sini oluşturuyor. 219 ekonomik kalkınma bölgesinde fiilen kullanılan yabancı sermaye ise, 37 milyar 200 milyon ABD dolarıyla yıllık bazda yüzde 3 arttı. Şu an 219 ekonomik kalkınma bölgesinde toplam 22 bin yüksek teknoloji işletmesi faaliyet gösteriyor. Devlet düzeyindeki ekonomik kalkınma bölgeleri Çin'in dış ticaretini ilerleten önemli lokomitif görevi görürken, aynı zamanda yabancı sermaye çeken önemli faktör rolü oynamaya devam ediyor.

1984'te ilk devlet düzeyinde ekonomik kalkınma bölgesi

Dışa açılma ve reform politikası çerçevesinde kurulan modern sanayi bölgeleri, Çin'de devlet düzeyinde ilk kurulan ekonomik kalkınma bölgeleri. Söz konusu ekonomik kalkınma bölgelerinin hazırlandığı bu proje, Çin'de, özellikle ana kesimde uzun zamandan beri yaşanan karmaşık onay işlemleri ile kuruluşların fonksiyonlarının birbirine girmesi gibi sosyo-ekonomik gelişimi engelleyen problemleri çözmeyi hedefliyordu. Devlet düzeyinde ekonomik kalkınma bölgeleri, Devlet Konseyi'nin onayıyla kurulan ve ülkenin en yüksek seviyeli ekonomik kalkınma bölgeleri olarak, Çin'in dışa açılma politikasının önemli bir parçası. Devlet düzeyinde ekonomik kalkınma bölgeleri, genel olarak ülkenin eyalet ve kent merkezlerinde bulunuyor. Çin Devlet Konseyi'nin onayıyla Eylül 2015'e kadar toplam 219 devlet düzeyinde ekonomik kalkınma bölgesi kuruldu. Artık Çin piyasasının genişlemesi ve rekabet ortamının değişmesiyle birlikte, ekonomik kalkınma bölgelerinde de reform yapılması gerekiyor.

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng basın toplantısında, şu an Çin'in ekonomik kalkınma bölgelerindeki reformları derinleştirmek üzere alınan önlemler hakkında bilgi verdi. Gao'nun aktardığı önlemler şu şekilde:

-Daha yüksek seviyeli bir dışa açılma platformu yaratılması:

Bunun için bölgelere Ar-Ge ve hesaplama gibi fonksiyonlara sahip kuruluşlar ithal edilecek. Bunun dışında, bölgeler, dış ticarete kamu hizmeti veren bir platform olarak inşa edilecek.

-Teknolojik inovasyon kabiliyeti ile endüstriyel rekabet gücünün yükseltilmesi:

Uygun koşullara sahip bazı ekonomik kalkınma bölgelerinde imalat endüstrisi toplulukları inşa edilecek ve iş kurmak isteyen daha fazla kalifiye personele uygun ortam yaratılacak.

-Sistem reformunun hızlandırılması:

Serbest ticaret bölgelerinin deneyimleri ekonomik kalkınma bölgelerinde de uygulanacak. Bunun dışında yönetim yetkisi merkez hükümetten ekonomik kalkınma bölgelerinin bulunduğu yerel yönetimlere verilecek ve değerlendirme mekanizması daha da iyileştirilecek.

Gençlerin kredi kartı kullanımı sürekli artıyor

Öte yandan, Çin ekonomisindeki bir diğer lokomotif de iç tüketim. İç tüketimde son yıllarda öne çıkan bir gelişme ise, gençlerin harcamaları ve tüketim alışkanlıkları.

Çin Ticaret Bankası (CMBC) tarafından açıklanan verilere göre, şu ana kadar bankasının kredi kartına sahip 60 milyondan fazla kişiden yaklaşık yüzde 40'ını 1990'lı ve 2000'li yıllarda doğan kişiler oluşturuyor. Büyük veriye göre, gençlerin tüketim alışkanlığı bir hayli değişti. İnternetin yaygın olduğu bugünlerde doğan ve büyüyen genç Çinliler, kişisel taleplerine ve keşif heveslerine daha büyük önem veriyor. Kredi kartı sahipleri her geçen gün daha da "gençleşiyor".

CMBC'nin verilerine göre, Ekim ayı itibarıyla kredi kartı için başvuru yapanlar arasında 30 yaş altındaki müşteri sayısı 40 milyonla toplam başvuruların yüzde 66,38'ini oluşturuyor.

Bu yılın ilk on ayına dair verilere göre, CMBC'nin kredi kartı sahipleri arasında, 1990'lı ve 2000'lilerin giderleri yüzde 30, 1980'lilerin giderleri yüzde 12, 1970'lilerin giderleri ise yüzde 10 arttı.

Peki, gençler paralarını daha çok hangi alanlara harcıyor? Verilere göre, kozmetik, sinema, yeme-içme, sağlık ve eğlence gibi alanlardaki tüketimde artış görülüyor. Özellikle bu yılın "11.11" isimli alışveriş festivali sırasında 1990'lı ve 2000'li tüketicilerin gerçekleştirdikleri alışveriş hacminde yüzde 23'lük artış kaydedildi.

Öte yandan gençlerin tüketimine dikkatle bakıldığında ilginç bir sonuç daha görülüyor: Gençler bir ürünü fiyatına göre değil, kendi hobilerine göre alıyor. Diğer bir deyişler, bugünkü genç tüketiciler, ilgilendikleri ürünler için daha çok para harcıyor. Örneğin bir genç tüketici, 15 yuanlık bir ürün için tereddüt ederken, çok sevdiği bir şarkıcının konser biletine hiç düşünmeden bin yuan harcıyor.

Tüketim içeriklerinin her geçen gün daha da zenginleştiği bugünlerde, genç tüketicilerin manevi taleplerine daha büyük önem veriliyor. Verilere göre, 1990'lı ve 2000'li yıllarda doğan gençler, bu yıl yaptıkları seyahatlerde dünyadaki 204 ülke ve bölgede izlerini bıraktı. Bazıları çok az insanın ulaştığı Batı Pasifik ada ülkelerine bile gitti. Ayrıca, 30 yaş altındaki gençlerin yüzde 80'i vücut sağlığına dikkat ediyor, yüzde 70'i de kurslara gidiyor ve düzenli ders çalışıyor. Çeşitli konserler ile maçlara ve sanat etkinliklerine gidenlerin yüzde 75'ini de yine 1990'lı ve 2000'liler oluşturuyor.