Yorum: Gerçeklere gözlerini kapamanın zararını kendileri görecek

Çok sayıda terör saldırısının görüntülerinin ilk kez seyircilerin gözlerinin önüne serildiği belgeseller, yayımlandıktan hemen sonra, hem Çin içinde hem de dünya genelinde geniş yankı uyandırdı.

Ancak daha önce Xinjiang ile ilgili konuları bahane ederek Çin'i karalamaya çalışan Batılı basın kuruluşları ile siyasetçilerin bu kez toplu bir sessizliğe bürünmeleri dikkat çekti.

Belgeseli görmezlikten gelmeleri, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin terörle mücadele konusundaki çifte standardını ve ikiyüzlülüğünü bir kez daha apaçık ortaya koydu. Bu tavır, dünya genelindeki terörist güçlere son derece tehlikeli sinyaller veriyor ve ABD ile diğer Batılı ülkeler nihayetinde bunun doğuracağı kötü sonuçlarla yüz yüze kalacak.

Xinjiang konusunda asıl söz hakkına sahip olanlar ise bölgede yaşayan farklı etnik gruplara mensup vatandaşlar. Xinjiang'da son üç yıldır hiçbir terör saldırısı meydana gelmedi. Yılın ilk 10 ayında bölgenin ağırladığı turist sayısı 200 milyonu, bölgenin turizmden elde ettiği gelir ise 300 milyar yuanı aştı. Söz konusu iki sayı da önceki yıla kıyasla yüzde 40'ın üzerinde arttı.

Özellikle Xinjiang'daki yoksullukla mücadele çalışmalarında atılım niteliğinde ilerlemeler kaydedildi. Bölgede yoksul nüfusun oranı 2014 yılında yüzde 22,8 iken şu an yüzde 6,5'e indi.

Bu somut veriler, Xinjiang'daki refah ve kalkınmanın en somut delilleri olduğu gibi, tüm asılsız suçlamalara ve karalamalara verilecek en güçlü yanıt.

Batılı siyasetçiler, bu güçlü ve somut deliller karşılarındayken, bir an önce çifte standartlı uygulamalardan vazgeçmeli, Xinjiang bahanesiyle Çin'in kalkınmasını engelleme hayallerini terk etmeliler.

Şayet hâlâ gerçekleri görmezden gelmeyi, kendilerini kandırmayı, iyiyle kötüyü ayırt edememeyi sürdürürlerse ve teröristlerin "yanında" durmaya devam ederlerse, yaptıklarının bedelini yine kendileri ödeyecekler.