Yorum:Xinjiang'da huzur dünyaya fayda sağlar

  2019-12-09 11:52:17  cri

CRI Haber Merkezi: Wang Juemian

Çin Medya Grubu'na bağlı İngilizce yayın yapan CGTN televizyonu, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde yürütülen terörle mücadele çalışmalarını anlatan iki bölümlük belgesel film hazırladı. İnglizce olarak hazırlanan söz konusu belgeselle, terörizm ve dini aşırıcılığın Xinjiang'a getirdiği zararlar ortaya koyuldu.

Beklendiği gibi, terörle mücadelede her zaman çifte standartlarla hareket etmeye alışkın olan bazı Batılı medya organları ve siyasetçiler, bu belgesele karşı da "seçici bir körlük" takındı.

11 Eylül terör saldırılarının ardından, tüm dünyanın bu vahşeti nasıl kınadığını ve Amerikan halkına sempati duyduğunu hala iyi hatırlıyoruz. Çin dahil olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesi, terörle mücadele işbirliğini aktif bir şekilde yürütmek için ABD'ye destek vermiştir. Ancak bugün gelinen noktada, kendilerine o dönem Çin'in verdiği desteği unutmuş görünen Amerikalı politikacılar, insan hakları bahanesiyle Xinjiang'daki dini aşırıcılığı ve terörizmi koruma altına almaya çalışmaktadır.

ABD'nin bu tavrı, terörle mücadelede uluslararası işbirliğine telafisi imkansız zararlar vermekle kalmıyor, aynı zamanda küresel terör şebekelerine son derece tehlikeli mesajlar gönderiyor.

Terörizm ve dini aşırıcılık tüm insanlığın ortak düşmanıdır. 2018'in ilk yarısında, dünya genelinde 42 ülkede toplam 639 terörist saldırısı gerçekleştirildi.

CGTN tarafından yayınlanan belgesel, Xinjiang'ın terörle mücadele konusundaki büyük başarılarını ve bölgede yaratılan emsalsiz istikrar ve refahın ayrıntılarını olgulara dayanarak göstermektedir.

Dini radikalleşmenin yayılması nedeniyle Xinjiang'ın gelişimi ciddi bir krize girmişti. 1990'ların başından 2016 yılına kadar gerçekleşen çok sayıda terör olayı, binlerce masumun hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına, bölgede sosyal ve ekonomik kalkınmanın sekteye uğramasına sebep oldu.

Çin hükümeti, terörizm, bölücülük ve dini aşırıcılık olarak bilinen "üç kötü güç"le mücadelede bir dizi tedbir alarak, bölge halkının en temel insan haklarını güvence altına aldı. Elde edilen somut kazanımlar neticesinde, terör olaylarından kurtulan Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi son 3 yıldır en istikrarlı dönemlerinden birini yaşıyor.

Belgesel, Xinjiang'da mesleki eğitim merkezlerinin kurulması gibi sistemik terörle mücadele önlemlerini kaydetmek için gerçekçi görüntüler kullanıyor. Belgeselde yer alan görüntüler, terör belasından kurtulan bölge halkının, dans edip şarkı söylediklerini gösteriyor. Sokaklarda dans edip halk şarkıları söyleyen insanlar.... Amerikalı politikacıları en çok rahatsız eden görüntüler bunlar olsa gerek. Onlar bölgede sosyal uyum görmek istemiyorlar.

Buradan mezun olanların büyük çoğunluğu iş bulmuş ve topluma yeniden entegre olmuştur. Geçen yılın sonundan bu yana, çeşitli ülkelerden yetkililer, uluslararası kuruluşlar, medya kuruluşları, dini gruplardan temsilciler, uzmanlar ve aydınların aralarında bulunduğu 1000'den fazla kişi, 70 grup halinde Xinjiang'ı ziyaret etti. Türkiye'den de çok sayıda gazeteci, araştırmacı ve düşünce kuruluşları bölgeye giderek yerinde incelemelerde bulundu. Bölgenin şehirlerini ve köylerini gezen ziyaretçiler, kafalarındaki tüm soruları muhataplarına yönelterek bilgi aldı. Yabancı ziyaretçiler aşırıcılığın giderilmesi alanındaki başarıları takdirle değerlendirdi.

Birçok internet kullanıcısı, CGTN tarafından yayınlanan iki belgeseli izledikten sonra duygularını dile getirdi: "Orada gerçekler var", "Batı ülkelerinin ikiyüzlülüğünü ve çifte standartlarını açığa vurma zamanı geldi."

Xinjiang'da barış ve istikrar kolay elde edilmedi. Bu bölgenin huzuru, uluslararası terörle mücadele sorununu önemli bir parçasıdır. Terörizme ve aşırıcı güçlere yönelik küresel yönetişimin nasıl gerçekleştirileceği ve Xinjiang'ın yasalara göre nasıl yönetileceği gibi konular Batılı siyasetçilerinin gerçek ilgi alanları değildir. Onlar "insan hakları" ve "demokrasi" üzerine hileler oynayıp, Çin'i bölmek için karalama kampanyalarına devam ediyorlar.

Xinjiang'ın uluslararası terörle mücadele işbirliğine önemli katkılarda bulunduğu gerçeği inkar edilemez. Çin, bu katkıları görmezlikten gelen ABD'li ve diğer Batılı ülkelerden siyaetçilerin bir an önce doğru yörüngeye dönmelerini arzu etmektedir. Batlı siyasetçiler terörizm ve aşırıcılık yanlısı güçleri destekleyerek, insanlığın ahlaki ve entelektüel temelini de zedeliyorlar.